Zenit: Planı 10 ay öncesinden devlete bildirdim

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi olayında ihmâli olduğu iddiasıyla kamu görevlileri hakkında açılan davanın beşinci duruşması görülüyor.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya tutuklu sanıklar eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski emniyet istihbarat daire başkanı Ramazan Akyürek ile dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Ercan Demir getirildi. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, polis memuru Muhittin Zenit ve eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un aralarında bulunduğu tutuksuz sanıklar da hazır bulundu.

Davaya tutuksuz sanık Muhitten Zenit’in ifadesi ile baÅŸlandı.

‘ÖldürüleceÄŸini daha açık hangi ifadelerle yazabilirdim?’

Dink’in öldürüleceÄŸine iliÅŸkin hazırlanan F4 raporunda yazan tüm bilgileri Erhan Tuncel'den aldığını belirten Zenit, "Tuncel sürekli para istiyordu. Hatta, 'Sizi ÅŸikayet ederim' diyerek tehdit eden bir insandır. Ben Erhan Tuncel'e kendi cebimden de çok para verdim. Hatta bir gün cebimde 20 lira vardı. Yine para istedi. Ben de çocuÄŸuma süt alacağım parayı ona verdim. Ona da bunu söyledim. ‘Al bu parayı ne olur bana bilgi getir’ dedim" dedi.

Hazırladığı F4 raporlarının ortada olduğunu söyleyen Zenit, "Ben Hrant Dink'in öldürüleceğini daha açık hangi ifadelerle yazabilirdim?" diye sordu.

İddianamedeki örgüt üyeliği suçlamasına itiraz eden Muhittin Zenit,"Benim ne böyle bir örgütün varlığından haberim var, ne de bu örgüte üyeliğim var. Benim böyle bir örgüte üye olmam için planın bir parçası olmam lazım. Ama ben bu planı 10 ay öncesinden devlete bildiriyorum" şeklinde savunma yaptı.

‘Tuncel’i konuÅŸturmaya çalışıyorum’

Cinayetten 1 saat 45 dakika sonra Erhan Tuncel ile yaptığı telefon konuÅŸmasının basına sızdırıldığını anlatan Zenit, “Cinayetin ayrıntılarını televizyonlardan öğrendikten sonra Tuncel'i bilgi almak için aradım. Ben o görüşmede karşımdaki adamı konuÅŸturmaya çalışıyorum. Zarflama yapıyorum. Asıl cinayeti önlemeyen bu telefon görüşmesini basına verenlerdir. Bu kiÅŸiler F3 ve F4 raporlarını da biliyorlardı” dedi.

‘Savcı, kastını aÅŸan ÅŸekilde sorgu yaptı’

Zenit'in bu ifadesinin ardından Mahkeme BaÅŸkanı Canel Rüzgar, "Cinayeti televizyondan öğrendiÄŸinizi söylediniz. Ama daha önce soruÅŸturma savcısına verdiÄŸiniz ifadede, Ali Fuat Yılmazer'in sizi arayarak bilgi verdiÄŸini söylüyorsunuz" diyerek bu çeliÅŸkiyi açıklamasını istedi.  Bunun üzerine Zenit, soruÅŸturma savcısının( Gökalp Kökçü) kendisini cezaevinde olduÄŸu dönem ikinci kez ifadeye çağırdığını anlatarak, "Adliyeye getirildim. Avukatımın yanımda olmadığını söyledim. Ancak savcı buna raÄŸmen yanımdaki jandarmaları da dışarı çıkardı. Tam 2 saat ifademi aldı. Psikolojim bozuktu. Åžeker hastası da olduÄŸum için aÄŸzım kurudu. Elim ayağım titredi. Bana, 'bunu şöyle söyle, bunu böyle söyle' dedi. Kastı aÅŸan ÅŸekilde sorgu yapıldı" dedi.

Dava Zenit’in ifadesi ile devam ediyor.

İddianame: Gülen yapılanması cinayeti biliyordu

Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Faruk Sarı, Sabri Uzun, Engin Dinç gibi polis müdürlerinin sanık olduğu kamu görevlileri ile ilgili hazırlanan Dink iddianamesinde, şüphelilerden Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşkun Çakar'ın emniyet teşkilatı içinde Fethullah Gülen Cemaati olarak adlandırılan bir grubun yapılanmasını amaç edinen "Silahlı Terör Örgütü'nün" yöneticilerinden olduğu belirtilmişti.

Ä°ddianamede ‘Gülen Örgütünün’ cinayetten önce bütün detayları bildiÄŸi ancak iÅŸlenmesini beklediÄŸi ifade edilmiÅŸti.

'Araç suç'

İddianamede, "Bu anlamda amaç suçun gerçekleştirilmesi için Hrant Dink cinayetinin araç suç niteliğinde olduğu, bu örgüt tarafından Hrant Dink'in mutlak suretle öldürüleceği, bunun için hazırlıklar yapan suç örgütü yönetici ve üyeleri ile cinayeti işleyecek tetikçi 'Ogün' ismine kadar her şey önceden bilinmesine rağmen, amaç suçun gerçekleşmesi için araç suç niteliğinde olan Hrant Dink cinayetinin gerçekleşmesinin beklendiği tespit edilmiştir" ifadeleri kullanılmıştı.

Kaynak: Al Jazeera