Güncel
Hapishanede Ramazan
Ramazan’ın en yalın halini yalnızca oruç tutanlar anlayabilir. Böylesi bir yerde cemaziyülevvelini arkada bırakmak, silmek, yok saymak isteyen için Ramazan çok kutlu bir müjde. Tutunacak en sağlam ip. Günahkârız ve kırıp döktüklerimiz var. Bir daha kırmayacağıma söz verirsem, hepsi biter ve affedilir mi diye soran için kalbin istirahat noktası… Nihayet Dergi'den Hatice Ateş Ramazan'a dair anılarını okuyucuları ile paylaştı.
Belki de üç Ramazan öncesiydi. Çevremdeki herkese ömrümde geçirdiğim en güzel Ramazan olduğunu söylüyordum. Kırık kalplerle birlikte aynı duaya âmin demek; Allah'ın unutmadığı, kendilerinin de Allah'ı unutmadığı mazlumlarla bir arada olmak; konuşurken, dua ederken, Kur'an okurken ağladıklarını işitmek; nerede olursa olsun, insanın Rabbiyle buluşması ve mübarek günlere daha sıkı sarıldığını görmek beni çok derinden etkilemişti.
Rahmet kapılarının açıldığı, cehennem kapılarının tamamen kapandığı, ÅŸeytanların susturulduÄŸu bir ayda atmosfere karışan melekler midir, rahmet midir? Tarifi çok zor ancak hissedilebilir. Ramazan'ın en yalın halini yalnızca oruç tutanlar anlayabilir. Böylesi bir yerde cemaziyülevvelini arkada bırakmak, silmek, yok saymak isteyen için Ramazan çok kutlu bir müjde. Tutunacak en saÄŸlam ip. Günahkârız ve kırıp döktüklerimiz var. Bir daha kırmayacağıma söz verirsem, hepsi biter ve affedilir mi diye soran için kalbin istirahat noktası…
Ä°yi ki Ramazan var ve cesaretini toplayan için bir vesile oluyor. Cinayet, uyuÅŸturucu, dolandırıcılık, hırsızlık ve dahi ne varsa ÅŸimdiye kadar Allah ile aramıza koyduÄŸumuz, hepsinden vazgeçtik diyeceÄŸiz. Günahlarımızı ölçmeden, küçük büyük demeden bir Ramazan boyunca af dileneceÄŸiz. Akla ziyan suç iÅŸleyen biri de, trafikte kırmızı ışık yanarken cama yapışan kirli yüzlü çocuktan gözlerini kaçıran da aynı duaya âmin diyecek. Daha iyi anlayacağız, gözümüzde küçülttüğümüz bütün günahların büyük olduÄŸunu ve iÅŸlediÄŸimiz büyük günahların bile Allah'ın rahmeti karşısında küçülebileceÄŸini. Ben böyle inanmazsam, iÅŸlediÄŸi cinayetin acısıyla cayır cayır yanan kadına nasıl anlatırım Allah'ın rahmetini? Hiç kimseye Allah seni affetmeyecek diyemem. Hele ki Peygamberimizin “La ilahe illallah diyen cennete girecektir.” buyruÄŸu önümdeyken.
Ramazan'ı özel kılan nedir? Oruç, sahur, Kur'an, iftar, teravih, teheccüd, itikaf, sadaka, fitre, Kadir Gecesi ve özlemle beklediğimiz o tatlı ibadetlerin hepsi bu ayda toplanmış âdeta. Oruç, gösterişsiz bir şekilde yapabileceğimiz tek ibadet ve hür olmak gerekmiyor. Hapishaneye de Ramazan geliyor. Biz de bütün mahkûmları mukabele okumaya davet ediyoruz. Her gün yüz elli kişiyi bulan gönüllü okuyucu grubumuz, saba, hüzzam, uşşak makamı derken tam bir ziyafete dönüştürüyor Ramazan ayını, kardeşlerimiz için. Aralarından bazıları Kur'an-ı Kerim'i okumayı yeni öğrenmiş ve belki de ilk kez mukabeleye katılıyorlar. Bu kutlu anları yaşamaları için buraya gelmeleri gerekmiş demek ve biz buna kader diyoruz.
Bazı mekânlar bizi ibadete daha bir iştiyakla yaklaştırsa da (Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî gibi) mü'min kişi bulunduğu her yeri bir mescide dönüştürebilir. Allah'ı zikrettiği her yer onun için Allah'ın evi olur. Misafiri Allah ise bir kalbin, bir mağarada, kuyuda yahut da zindanda olması fark etmez. Kur'an okundukça havadaki küf kokusu yerini rahmetin buhuruna bırakır. Taşları eriten gözyaşları yıkar gönülleri.
Kur'an okuduktan sonra dua, af dileme, vaaz u nasihat ve sohbete gelir sıra. Ömürde belki ilk kez ya da son kez bütün günahkârlar Allah'ın huzurunda dururuz, tesbih namazında. Bazılarımızın yasaların sorumlu tutmadığı, ama Allah'ın huzurunda yargılanacağımız günahları var. AÄŸlamak suçunu itiraf etmektir. EÄŸer bizi arındıracaksa cezaya da razıyızdır. Allah'ın dileÄŸi söz konusu olunca en güzeli razı olmaktır. Vaaz ve sohbetlerimi dinleyenler arasında hakkında verilen hükme razı olanlar var. Hiç itiraz etmeyip, Allah'a yanlış bir söz etmeyenlerdir onlar. “Gerçekten kalbinde bunu hissediyor musun?” diye sorarım. “Evet” der.
Artık tekkeleri dolaÅŸmama, divane gibi kendimi Mekke yollarına vurmama gerek kalmadı. MürÅŸit de aramama lüzum yok. Beni suçsuz yere yirmi dokuz yıl ceza alan kadının teslimiyeti irÅŸat etti. Son on gece odasında itikâfta olan kadın… Önü duvar, sağı duvar, solu duvar olan kadın… Üç metrekarede Allah'ı bulmuÅŸluÄŸun ve “ben burada Rabbimi buldum, bu benim için ceza olabilir mi?” diyen teslim oluÅŸun dili…
Mukabele sonrası koÄŸuÅŸ ziyaretinde “hocam sana bir kahve yapalım” diyen yok. Oruç tutanların sayısı oldukça fazla. Gündüz biriken yemekler akÅŸam için saklanıyor, akÅŸam gelen karavanayla birleÅŸtirilip iftar sofrası kurulacak. Ä°dare Ramazan'a özel pide getirtiyor mahkûmlar için. Sofralar aile sofrası gibi deÄŸil elbet, ama kader arkadaşı onlar artık. Ailesi gelmeyenin, parası yatırılmayanın ihtiyaçlarını koÄŸuÅŸ arkadaÅŸları karşılar. Ortak yaÄŸ, su ve deterjan alınır. Ä°htiyaç sahibi olana, cezaevinin diÄŸer ucundaki bir hücredeki ağır müebbet mahkûma da yollanır. Sadaka ve fitreler de buradaki yoksullara verilir.
KoÄŸuÅŸ sohbeti esnasında karşımda gözlerini dudaklarımdan çıkacak kelimelere odaklamış genç bir kadın uzun bir süredir bekliyor beni. Çıkmama yakın benimle özel konuÅŸmak istediÄŸini söyleyince beraber kaldığı odanın koridoruna doÄŸru ilerliyoruz. Bir Ramazan günü cinayet iÅŸlediÄŸini söylüyor. Kendisine tecavüze yeltenen kiÅŸiyi öldürmüş. Ona Ramazan'da ölen kiÅŸi cennete gider demiÅŸler. “Hocam ÅŸimdi ben o herifi cennete mi yolladım?” diye soruyor.
Uzun zamandır burada olduÄŸum için muhatabımı anlamakta zorlanmıyorum. Herhangi bir piÅŸmanlık ifadesi olmaksızın, “yine olsa aynı ÅŸeyi yapardım” diyen birinin zihnini kurcalayan pek çok soru olduÄŸunu anlayabiliyorum. Öldürdüğü insana karşı soÄŸumamış bir öfke duruyor hâlâ içinde. Çünkü onun yüzünden katil olmuÅŸ, onun yüzünden cezaevine düşmüş. Ãœstelik bir de ödül gibi cennete gidecek olması... Beynini kemiren düşünceler bunlar. Bir insanın ölümüne sebebiyet verdiÄŸi için üzülmesi gerektiÄŸini, Ramazan'da öldüğü için cennete girmek diye bir ÅŸey söz konusu olmadığını, bilakis maktulün o menfur fiilinden dolayı Allah katında hesaba çekileceÄŸini hatırlatmam içine su serpiyor.
Dünyada çok kötü şeyler oluyor elbet. Hapishane de onların numuneleriyle dolu. Burası insanların kendisine ve başkalarına yaptıkları zulümlerden sonra vardıkları nokta. Allah'ın bir cezası değil cezaevi. Bazıları için durmak ve kötülüğe ara vermek için bir mola. Kendisini helak etmesin diye ellerinin bağlandığı bir yer. Trafikte bir minibüs şoförünün agresif tavırlarının bende bıraktığı korkuyu bile yaşamadım cezaevindeki mahkûmlar arasında.
İnsan olma paydasında eşitlenip aynı duaya ellerimizi açtık. Sayelerinde Ramazan'ım daha da güzelleşti. Mazlumların dualarına karışan cümlelerimi daha çok sevdim. Hep bozduk tövbemizi ama yine de kendimizi kötülüğe teslim etmeyeceğimize ahdettik beraber. İyi olacağız ve istemeye devam edeceğiz. Allah bize istediğimizi verecek ve bizi hoşnut edecek mutlaka. Şimdi Ramazan'ın son günlerine kavuşursak eğer, Kadir Gecesi'ni arayacağız ve gökteki melekûtun âminleriyle dolup taştığımıza inanacağız. Yani burada, cezaevinde, ne kadar iyi olunabilirse, o kadar iyi olacağız.
Henüz yorum yapılmamış.