Güncel
Batılıların gözüyle Osmanlıların sıradışı 7 özelliği
Osmanlı topraklarını ziyaret eden yabancıların gözlemlerine göre İmparatorluğun üç kıtaya hükmetmesinin arkasındaki güç neydi?
Batılılar için Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu her zaman bir cazibe merkeziydi. Payitaht Ä°stanbul, tüccarların, elçilerin, ressamların, tercümanların, soylu zenginlerin durağıydı. “Binbir Gece Masalları"ndaki “DoÄŸu dünyası" imajıyla geldikleri Ä°stanbul'dan çok daha “gerçekçi" fikirlerle ayrılan gezginler, memleketlerine döndüklerinde izlenimlerini kaleme alıyorlardı.
Elimde bu izlenim notlarından oluşan bir kitap var: Yabancılara Göre Eski Türkler. Osmanlı tarihçilerinin duayenlerinden Mehmet Genç Hoca tarafından Fransızcadan Türkçeye tercüme edilen kitap Osmanlı saray ve sosyal hayatına dair pek çok ayrıntıyı ihtiva ediyor.
Kitaptan seçtiğimiz 7 hususiyet, Osmanlıların ayırıcı vasıflarını göstermesi bakımından önemli.
1.Hayatlarını hiçe sayarlar
“Türkler bizim askerlerimize göre üç sebepten dolayı üstündürler: Komutanlarına derhal itaat ederler; savaşırken hayatlarını hiçe sayarlar; uzun müddet arpa ve su ile iktifa ederek ekmek, su istemezler ve ÅŸarap içmekten nefret ederler."
2.Sarayda bir merasim
“Bu muazzam kalabalıktaki sükûn ve intizam beni hayrete düşürdü. Böyle kalabalıklara has olan bağırtı, çağırtı, itiÅŸme ve kakışmadan ortada en küçük bir eser bile yoktu. En ufak bir rahatsızlık vermeden herkes rütbeye göre ayrılan kısımda yerini aldı."
3.Harem aslında nasıl bir yer
“Hareme yeni alınan kızlar için iki oda ayrılmıştı. Burada onlara ev iÅŸi, dikiÅŸ, nakış ve gergef öğretildiÄŸi gibi adab-ı muaÅŸeret ve tarzı hareket dersleri de veriliyordu. Kızlar orta yaÅŸlı bir kalfa kadının nezareti altında olmak üzere onar onar gruplara ayrılmışlardı. Musikî ve raksa karşı kabiliyet ve alakası olanlar bunları, ilme karşı istekliler de okuyup yazma tahsil ediyorlardı. Hepsi de büyük bir ihtimamla Ä°slam terbiyesiyle yetiÅŸtiriliyorlardı."
4.Ev için tek şart
“Avam veya havas, büyük veya küçük her Türkün kalacağı yeri seçer ve düzenlerken bir tek kaygısı, bir tek ihtiyacı vardır; o da güzel manzaralı bir ufka sahip olmaktır. Evini kurduÄŸu yerin ÅŸartları ve fakirlik buna imkân vermediÄŸi takdirde hiç olmazsa evin civarındaki bir bahçeye dikeceÄŸi aÄŸaçla, yetiÅŸtireceÄŸi kuÅŸ ve güvercinler sayesinde bu ihtiyacını gidermeye çalışır."
5.Mazlumların sığınağı
“Türkiye hiçbir zaman dinî tedhiÅŸlere ve Engisizyon mezalimine sahne olmamıştır. Bilakis Hıristiyanlık taassubunun bedbaht kurbanlarına vatan topraklarında bir melce açmıştır. Tarihe bakarsanız görürsünüz ki, onbeÅŸinci asırda Ä°spanya ile Portekiz'den tardedilen binlerce Yahudi Türkiye'de öyle bir melce bulmuÅŸlardır ki, takriben üç yüz senedir onların torunları orada gayet sakin bir ömür sürmekte ve ancak bazı memleketlerde Hıristiyanların ve bilhassa Ortodoksların mezalimine karşı kendilerini korumak mecburiyetinde kalmaktadır."
6.Bir eÅŸi daha yok!
“Ä°nsanlık tarihinde Osmanlı siyaset müessesesinin bir eÅŸine daha tesadüf edilemeyeceÄŸine inanmak için ortada birçok sebepler mevcuttur. Aynen idare müessesesinde olduÄŸu gibi uzun zamanlar bunda da sırf zekâ ve bilgi hakim rol oynadığından ÅŸaÅŸmadan esas plan ve gayesine sımsıkı sarıldı ve ondan ayrılmadı."
7.Pek az kavga ederler
“Türkler birbiriyle pek münakaÅŸa etmezler. Åžehirde askerler de dahil, kimse silah taşımaz. Pek az kavga ederler, düello nedir bilmezler. Bu, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) kavganın iki büyük kaynağı olan ÅŸarap ve kumarı yasaklamasının neticesidir."
Henüz yorum yapılmamış.