Güncel
'Bir peygamber hassasiyeti'
Follow @dusuncemektebi2
Herkesin bildiÄŸi ayette “(Ä°nsanları) AllahÂ’a çağıran, iyi iÅŸ yapan ve ‘Elbette ben Müslümanlardanım.Â’ diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?” denilir. Burada ben Müslümanım deÄŸil, ( اِنَّنٖى مِنَ الْمُسْلِمٖينَ ) “Elbette ben de Müslümanlardanım” denilmektedir. Bu ifade sadece teslimiyeti deÄŸil aynı zamanda ümmetin bir parçası olmayı anlatır.
Musa (as) Tur dağından dönüp kavmini puta tapar görünce kardeÅŸi Hârun’u “Ey Hârun, onların saptıklarını gördüğün zaman sana ne engel oldu (da önlemedin)…? Neden bana uymadın, buyruÄŸuma karşı mı geldin?...” diye sorgular1 Ve kardeÅŸinin sakalından tutup çekmeÄŸe baÅŸlar. Bunun üzerine Harun, “Ey anamın oÄŸlu! Saçımdan sakalımdan tutma! Gerçek ÅŸu ki, ben senin, Ä°srailoÄŸulları’nın arasına ayrılık soktun; sözümü tutmadın, demenden korktum...” diye cevap verir.
Ä°ÅŸte bu cevap, hepimize önemli bir ders verir. Puta tapan bir kavme karşı Hârun (as) elinden geleni yapar. Fakat daha ileri giderse kavminin ona taraf olanlar ve olmayanlar ÅŸekilde bölüneceÄŸini görünce durur. Bir peygamber hassasiyeti ile toplumu ikiye bölmektense Musa (as)’nın gelmesini beklemeyi tercih eder. Musa (as) da bu cevabı anlamlı bulmuÅŸ olmalı ki onu bırakıp hemen akabinde Sâmiri’den hesap sormaya döner.
Henüz yorum yapılmamış.