Terörle mücadelede kritik dönem

Kemal Öztürk - Yeni Şafak

Yorgun buldum insanları. Yorgun, gerilmiş, usanmış... Uzaktan anlaması zor.

Sur, Cizre, Nusaybin, Şırnak'ta yaşayanlardan bahsediyorum. Evi yerle bir olmuş, eşyaları yanmış, dükkanı yağmalanmış, sokağı yıkılmış, anıları yok edilmiş... Bu insanların yerine koyun kendinizi, anlamaya çalışın.

Bir iş adamı, milyonlarca lira zararını, iflasını anlatıyor, Sur sokaklarında yürürken. Biri, Kurşunlu Cami'nin yanındaki üç katlı evininin fotoğrafını gösteriyor, şimdi moloz yığını halinde. Varlıklı bir esnafken, başkasının yanında iş arayan adamın gözleri doluyor.

Aylarca başkasının evinde, yurtlarda kalmak, pansiyonlarda yaşamak, kimi usandırmaz? Bu insanlar bir iftarı evinde geçiremeyecek, bayramı başkasının yanında, buruk yaşayacak.

Halkın kahramanca direnişi

Şahit olduğun en hafif hikayeleri anlatıyorum. Daha ne dramlar yaşanıyor. Çaresiz babaların, dertli anaların dağa kaçırılmış evlatlarına olan özlemi, yakınlarını kaybetmiş insanların yürek burkan hikayeleri...

Bir zamanlar devletin zulmünden perişan olmuş hayatları vardı. Çözüm süreciyle tam huzura kavuştu denirken, şimdi PKK'nın zulmü başladı. Şehirleri, sokakları, evleri ve hayatları, PKK'nın 'öz yönetim' safsatası yüzünden, hendekler yüzünden perişan oldu, viraneye dönüştü.

Bitmedi halkın çilesi, bitmedi bir türlü. Şimdi daha kitlesel mağduriyetler yaşanıyor. İki yüz bin kişi (belki daha fazla), PKK'nın hendekleri, bombaları yüzünden evini terk etti. Kendi yurdunda mülteci durumuna düştü.

PKK bu mağduriyeti sömürüp isyana, ayaklanmaya, protestoya çağırdı Kürt halkını ama başaramadı. Bu yüzden hep yazıyorum, söylüyorum, tüm bu mağduriyetlerine rağmen Kürtler, PKK'nın, HDP'nin isyan çağrısına, eylem çağrısına uymadı, hatta sırtını döndü. Bu kahramanlıktır, özveridir, cesarettir. Bunu asla unutmamalıyız. Şimdi de evsiz, işsiz, yurtsuz yaşama karşı sabırla direniyorlar. Bu da terörle mücadele sürecinde kritik bir döneme girdiğimizi gösteriyor.

Sur eylem planı ve pratik bir bakan

Geçen hafta sonunu bölgede geçirdim. Diyarbakır/Sur, Mardin/Midyat ve Nusaybin'deydim. 4 ay önce de buradaydım. Aradan geçen zaman içinde nelerin değiştiğini görmeye çalıştım.

Çevre ve Åžehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki yıkılan Sur'un yeniden inÅŸası için, Diyarbakır'da eylem planını açıkladı. Onu izledim. Proje baÅŸarılı. Ancak bakanın tavırlarını daha çok beÄŸendim. Protokole ve alkışa doymuÅŸ baÅŸarılı bir eski belediye baÅŸkanı olan Özhaseki'nin ÅŸu sözünü çok tuttum: “Buraya yapılan protokol ziyaretlerinden, iÅŸ yapmaya fırsat olmamış. Fazla söze gerek yok, çalışma vakti ÅŸimdi. Gerekirse Diyarbakır'a ofis açıp buradan çalışacağım.”

Sonuç odaklı bakış açısıyla Özhaseki'nin yıkılan ilçelerin imarı konusunda baÅŸarılı olacağını ümit ediyorum. Ancak hızlı olması gerek. Zira binlerce insan evlerinden uzak yaşıyor ve dayanmanın sınırına gelmiÅŸler.

Terörle mücadele kritik eşik

PKK ve HDP tahmin edemedikleri tepki görüyor Kürt halkından, çünkü hayatlarını perişan ettiler. Devletin onlara bakış açısının değiştiğini görüyorlar. Sivilleri korumak için çaba gösteren askerin, eskisi gibi kendilerine potansiyel suçlu gibi bakmadıklarına şahitler. Cumhurbaşkanı'ndan, kaymakama kadar, herkesin teröre karşı, halkı kucakladığını anladılar. Bu yüzden PKK'ya, HDP'ye sırtlarını döndüler. Bu çok ciddi bir paradigma değişimidir.

Devletin kararlı, güçlü tavrını gördüler. Şimdi şefkatini, yardımını, güvenini görme zamanı. Evsiz, yurtsuz, işsiz, perişan bir hayata karşı sabır bir yere kadar olur. Bu insanların bir gelecek kaygısı var. Ne olacağını tam bilemiyorlar. Evleri, iş yerleri, çocuklarının okulları yeniden olacak mı? Bu sorular kafalarını çok meşgul ediyor.

Kürt halkının devletle kucaklaşması için

Hükümet, Sur eylem planı gibi, Nusaybin, Cizre, Şırnak, Yüksekova, Silopi eylem planlarını da açıklamalı hemen. Ä°nsanlara geleceklerinin devletin güvencesi altında olduÄŸunu hissettirmeli. Bunu sürekli ve düzenli bir ÅŸekilde halka doÄŸrudan anlatmalı. Bunun için iletiÅŸim planlamaları yapılmalı.

Terörle mücadelede, halkın PKK/HDP'ye sırt çevirmesinin etkisini hepimiz gördük. Bu çok hayati bir tavırdı. Åžimdi Kürt halkının tam anlamıyla devletle barışması, kucaklaÅŸması ve aidiyet hissetmesi için ikinci kritik aÅŸamaya girdik.

Bu da terörle siyasi, sosyal, ekonomik mücadele kısmına girer. Burada güvenlik bürokrasisinden çok, diğer bakanlıklara iş düşüyor.

Bunları yaparsak terör biter mi? Hayır. Terörün insan kaynaklarını kesmeden asla terör bitmeyecek. Bunları da yarın anlatayım.