Müminleri eğiten mektep
Diyanet işleri başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Ramazan ayı hakkında açıklamalar yaptı
Ramazan’ı her sene gelen ve bütün müminleri eÄŸiten bir mektep olarak tarif etti. Ramazan’a, bizi on bir ay iÅŸlediÄŸimiz günahlardan ayıran geçici bir ay olarak bakılmaması gerektiÄŸinin altını çizen Görmez, ÅŸatafatlı iftar sofralarından da kaçınmamız gerektiÄŸini söyledi.
MANEVİ İKLİME GÖLGE DÜŞÜRMEYELİM
DÄ°YANET Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı Mehmet Görmez, “Son zamanlarda ciddi bir sorun yaşıyoruz. Ä°badetler Müslümanları deÄŸiÅŸtirmemeye baÅŸladı. Müslümanlar ibadetleri deÄŸiÅŸtirmeye, kendisine uygun hale getirmeye baÅŸladı. Festivalleri andıran bir takım eÄŸlencelerle Ramazan’ın o manevi iklimine gölge düşürmeye baÅŸladı. Bu konuda dikkatli olmalıyız” dedi.
BÄ°N AYDAN HAYIRLI OLAN GECENÄ°N KIYMETÄ°NÄ° BÄ°LELÄ°M
Malumunuz bin ay seksen yıldır. Seksen sene ortalama bir insanın hayatıdır. Allah bize her Kadir Gecesi’nde bir müstakil hayat daha yaÅŸama imkânı veriyor. Bu fırsatı deÄŸerlendirmemek için sadece insanın kendini kaybetmesi gerekiyor. Bu imkanı çok iyi deÄŸerlendirmeliyiz.
RAMAZAN NEFSİMİZİ TERBİYE ETMEYİ ÖĞRETECEK
Oruç bize Rabbimize olan ihtiyacı hatırlatacak nefsimizi terbiye etmeyi öğretecektir. Hazreti Peygamber (s.a.v.) diyor ki, sizlerden birinizin aç kalmasına, susuz kalmasına haÅŸa Allah’ın ihtiyacı yoktur. Mühim olan hem gözüne, hem kulağına, düşüncesine zihnine kalbine oruç tutturarak kendisini bütün günahlardan koruması ve muhafaza etmesidir.
Annemizim babamızın gönlünü yapalım, sokakta terk edilmiş yetimin sokak çocuğunun gönlünü yapalım, mahrum kalmış ülkemize sığınmış göçmenin muhacirin gönlünü yapalım, arkadaşlar dostlar olarak birbirimizin gönlünü yapalım. Oruç tutarken Ramazan ayında aynı zamanda gönüller inşa etmeninin vahdeti gergef gergef örecek ilmek ilmek dokuyacak önemli bir unsur olarak gördüğümüz için bu konu üzerinde durmaya karar verdik. Belki gönül yıkmamak gerekiyor ama bu yetmez gönül yapmak da gerekiyor. Bunun bir de tebliğ ve davet boyutu da var.
RAMAZAN denilince Müslümanlar olarak neyi anlamalıyız?
* Ramazan bize her sene Kur’an’ı yeniden getiren aydır. Ama Ramazan bir defa Kur’an getirmedi insanlara. Ramazan Kur’an’ı her yıl getiriyor. Bir defa her Müslüman Ramazan’a önce böyle bakmalı. Ramazan bizimle Kur’an-ı Kerim arasındaki iliÅŸkiyi yeniden inÅŸa eder. Ben Ramazan’ı her sene gelen ve bütün müminleri eÄŸiten mektep olarak tarif ederim. MuhteÅŸem bir programı var. Ä°msakla baÅŸlar, oruçla devam eder, iftarla biter, teravih namazıyla devam eder. Sürekli bir ay boyunca bize eÄŸitim verir. Bu eÄŸitimin gayesi bize gerçek özgürlüğümüze kavuÅŸturmaktır çünkü oruç ibadeti özgürlüktür. Ä°nsana nefsani duygularının esaretinden kurtaran bir boyutu vardır. Bize takva kazandırır içindeki fıtır sadakasıyla, teravihiyle, imsakiyle, iftarıyla, müminleri orucuyla sürekli eÄŸitir bütün organlarımıza oruç tutturmayı öğretir. Kötülüklerden korur. Kadir Gecesi’yle kadrimizi yüceltir. Bayram ile beraberde adeta bir diploma vererek bizi mezun eder. Her yıl bizi eÄŸiten bir Kur’an mektebi olarak görmek ve o ÅŸekilde yaÅŸamak lazım.
NEFSİMİZİ TERBİYE ETMEYİ ÖĞRETECEK
Ramazan ayını nasıl ihya etmeliyiz
* Rabbimizim bizin için hazırladığı Ramazan programının, içini Peygamberimizle (s.a.v.) doldurmalı, böyle bir programa teslim olarak yaÅŸarsak o takdirde Ramazan’ı hakkıyla idrak etmiÅŸ oluruz. O programı harfiyen uyguladığımızda o taktirde iftar bize fıtratımızı hatırlatacaktır. Oruç bize Rabbimize olan ihtiyacı hatırlatacak nefsimizi terbiye etmeyi öğretecektir. Hazreti Peygamber (s.a.v.) diyor ki sizlerden birinizin aç kalmasına susuz kalmasına haÅŸa Allah’ın ihtiyacı yoktur. Mühim olan hem gözüne, hem kulağına, düşüncesine zihnine kalbine oruç tutturarak kendisini bütün günahlardan koruması ve muhafaza etmesidir.
Ramazan, diğer 11 ayı inşa etmek için gelir
Ramazan’ı nasıl idrak etmememiz gerektiÄŸinin altını çizdiniz… Peki Ramazan’ı nasıl görmemeliyiz? Ramazan ne deÄŸildir?
* Şöyle görmemek lazım Ramazan’ı. Her sene gelip bizi 11 ay iÅŸlediÄŸimiz günahlardan ayıran geçici bir ay olarak bakılmamalı. Ben bir ay teslim olurum ondan sonra 11 ay her ÅŸeyi yaparım anlayışıyla bakılırsa bu da doÄŸru olmaz. O bir ay, on bir ayımızı inÅŸa etmek için gelmiÅŸtir. Ramazan ayı diÄŸer on bir ayı inÅŸa etmek için gelir ondan sonra bizi yenileyerek hayatımıza devam etmemizi saÄŸlar. Ramad veya Ramda iki manaya gelir Ramazan kelimesinin kökü birisi kor ateÅŸ birisi de yaÄŸmur manasındadır. Kor ateÅŸ manasını verirsek bizi piÅŸiren, bizim kötülüklerimizi yakıp yok eden bir ay manasına gelir. YaÄŸmur manasını verecek olursak, rahmete muhtaç bir toprak gibi gelen, ilahi rahmeti iliklerimize kadar bize hissettiren bir ay manasına gelir. Biz Ramazan’ı deÄŸiÅŸtirmeye kalkışmayalım Ramazan’ın bizi deÄŸiÅŸtirmesine izin verelim. Ramazan’ı Kur’an mektebi olarak tarif ettiysek her kardeÅŸimizin Kur’an’la iliÅŸkisini gözden geçirmesi gerekiyor. Aksi takdirde Kadir Gecesi’nde kadrimiz yücelmez. Bayram yapma hakkına sahip olmayız.
RAMAZAN EÄžLENCELERÄ°...
Bir de Ramazan eğlencesi adı altında düzenlenen etkinlikler var, bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Son zamanlarda ciddi bir sorun yaşıyoruz. Ä°badetler Müslümanları deÄŸiÅŸtirmemeye baÅŸladı. Müslümanlar ibadetleri deÄŸiÅŸtirmeye, kendisine uygun hale getirmeye baÅŸladı. Festivalleri andıran bir takım eÄŸlencelerle Ramazan’ın o manevi iklimine gölge düşürmeye baÅŸladı. Bu konuda dikkatli olmalıyız.
Ä°MSAK VAKTÄ° TARTIÅžMALARI...
Her Ramazan özellikle medyada başta imsak vakti olmak üzere çeşitli tartışmalar zuhur ediyor. Bu tür tartışmalar nedeniyle kafaları karışan Müslümanlar için nasıl bir yön tayin edersiniz?
* Åžunu ifade edeyim, biz, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı olarak bir ÅŸahıstan oluÅŸan bir müessese deÄŸiliz. Ä°msak konusunda ve diÄŸer bütün fetva meselelerinde Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı’nın ÅŸahsının görüşü kabul edilmez. Bizim Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu diye bir kurulumuz var. Bu kurul 16 ilim adımından oluÅŸuyor. Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı bu kurula katılır ama oy hakkı yoktur. Ä°lme saygısından dolayı yoktur. Dolayısıyla ben bireysel olarak verilen aykırı ÅŸazz denilebilecek Ä°slam tarihinde hiç uygulanmamış bugün Ä°slam dünyasında hiç uygulanmayan, bireysel, aykırı fikir ve düşüncelere kapılmamalarını ben hasseten isterim. Söz konusu tartışmada gündeme getirilen husus tarih boyunca hiçbir Ä°slam âlimi tarafından söylenmediÄŸi gibi bugün de hiçbir Ä°slam ülkesinde geçerli deÄŸildir. Biz Diyanet olarak tarih boyunca Ä°slam’ın ana yoluna dikkat ederiz. Ehl-i sünnet mezhep deÄŸil ana yoldur. O anayolda da âlimlerin cumhuru dediÄŸimiz çoÄŸunluk âlimlerin söylediÄŸini esas alırız. Biz ÅŸazz aykırı bireysel fikirlere itibar etmeyiz. Ä°badetlerimiz önemlidir. Ä°badetlerimizi yaparken biz temkini esas alalım ÅŸazz bireysel aykırı tarihte tatbiki olmayan bugün herhangi bir yerde tatbiki olmayan fikir ve düşüncelere kapılarak Ramazanımıza gölge düşürmeyelim. Ben doÄŸrusu bu tartışmaları her yıl baÅŸlatan kardeÅŸlerimize sevgili hocalarımızdan da istirhamda bulunuyorum. Her sene bu tartışma yapıldı. Toplumdan zaten eÄŸer sizin kanaatinizi paylaÅŸanlar varsa onlar biliyorlar zaten bunun propagandasını yaparak Ramazan’a gölge düşürmeyelim diye istirhamda bulunmak isterim.
Ä°FTAR SOFRALARI...
Ramazan’da Müslümanlar nasıl iftar sofralarına oturmalı?
* Ä°ftar sofralarını israf sofraları yapmayalım. Mümkün olduÄŸu kadar iftar sofralarımızı çok farklı kesimlerle paylaÅŸarak sadece zengin sofraları olmasın Peygamber Efendimiz davet sofralarının sadece zenginlere açık, fakirlere kapalı olmasını eleÅŸtirmiÅŸtir. Onun için hassaten kendi çocuklarımızı aile hayatımızı bir tarafa bırakarak Ramazan’ı sadece toplu iftarlarda da geçirmeyelim. Toplu iftar yapacağımız zamanda mutlaka gerçekten muhtaç fakir insanlarla bir araya gelelim. Onların başına kakmadan onlarla bir kardeÅŸlik havası içerisinde iftarlarımızı yapalım. BeÅŸ yıldızlı otellerde ÅŸatafatlı sofralarda iftarımıza gölge düşürmeyelim. Ä°sraftan mümkün mertebe kaçınalım. Belediyeler son yıllarda oruç tutan mümin kardeÅŸlerimize daha fazla hizmet etmek için bir takım çalışmalar yapıyorlar. Ä°ftar çadırları kuruyorlar benim onlardan istirhamımda ibadet hayatımıza gölge düşürecek ÅŸenliklerle festivallerle aynı teravih namazına denk gelecek bir takım baÅŸka etkinliklerle ibadete mani olmasınlar.
Bin aydan daha hayırlı kadir gecesi
Bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi Ramazan ayı içerisinde. Kadir Gecesi’nin önemine iliÅŸkin neler söylemek istersiniz?
* Malumunuz bin ay seksen yıldır. Seksen sene ortalama bir insanın hayatıdır. Allah bize her Kadir Gecesi’nde bir müstakil hayat daha yaÅŸama imkanı veriyor. Bu fırsatı deÄŸerlendirmemek için sadece insanın kendini kaybetmesi gerekiyor. Bu imkanı çok iyi deÄŸerlendirmeliyiz. Hakikaten, “O Ramazan ki onda Kur’an nazil oldu. Biz o Kur’an’ı kadir gecesinde indirdik” dolasıyla Kadir Gecesi, Ramazan’ı Ramazan yapan gecedir. Kur’an’ın nüzulüne ÅŸehadet eden gecedir bin aydan hayırlı olması da bize yeni bir hayat kadar zaman tanımasıdır. Onun için bilhassa bu Ramazan’da yapmak istediklerimizi daha da artırarak Kadir Gecesi’ni bir milat kabul edip ve mümkün olduÄŸu kadar Ramazan’dan sonraki 11 ayı da programladığımız; Rabbimizle iliÅŸkilerimizi annemizle babamızla çocuklarımızla tabiatla bütün canlılarla iliÅŸkilerimizi gözden geçirdiÄŸimizi insanlığımızı keÅŸfetmeye çalıştığımız, bir milat kabul edeceÄŸimiz bir gece olarak idrak etmeliyiz.
GELİN GÖNÜLLERİ YAPALIM!
Diyanet iÅŸlerimiz her Ramazan’da farklı bir tema üzerinde duruyor. Bu seneki Ramazan teması “Gelin gönüller yapalım, bu Ramazan ve her zaman”. Bu temayı seçmenizin sebebi ne?
* Dünyadaki Müslümanların millet olarak bize ve bizim birliÄŸimize çok ihtiyacı var. Biz birlik içinde olmaz gönüller arasında merhamet ÅŸebekeleri kurmazsak dünya mazlumlarına da yardımcı olamayız. Biz millet olarakta sudan bahanelerle birbirimizi çokça kırmaya baÅŸladık. Çokça gönül yıkmaya baÅŸladık. Gönül yapmak ve gönül yıkmak bizim Ä°slam medeniyetinin çok önemli iki kavramıdır. Bu sebeple biz kutlu doÄŸum haftasında gelin birlik olalım diyerek tevhid ve vahdet üzerinde durmuÅŸtuk onun bir devamı olarak gelin gönüller yapalım dedik. Annemizim babamızın gönlünü yapalım, sokakta terk edilmiÅŸ yetimin sokak çocuÄŸunun gönlünü yapalım, mahrum kalmış ülkemize sığınmış göçmenin muhacirin gönlünü yapalım, arkadaÅŸlar dostlar olarak birbirimizin gönlünü yapalım. Oruç tutarken Ramazan ayında aynı zamanda gönüller inÅŸa etmeninin vahdeti gergef gergef örecek ilmek ilmek dokuyacak önemli bir unsur olarak gördüğümüz için bu konu üzerinde durmaya karar verdik. Belki gönül yıkmamak gerekiyor ama bu yetmez gönül yapmak da gerekiyor. Allah’la iliÅŸkisini kesmiÅŸ gönülleri Allah’la irtibatlandırmak gönül yapmaktır aynı zamanda. Zaten Ramazan da bizim gönüllerimizi inÅŸa etmeye geliyor. Onun için bu sene biraz da Hazreti Yunus Emre’den ilham alarak, Yunus’un çokça üzerinde durduÄŸu “Gönül yapmak Kabe’yi yapmaya bedel, gönül yıkmak Kabe’yi yıkmak gibidir” bu kavramlar üzerinde durmaya çalıştık.
Kan ve gözyaşı içinde kıvranan İslam coğrafyasına iyi ki rahmet eli olarak uzatılan
Ramazan geldi. Ä°slam dünyası yine bir Ramazan’ı kan ve gözyaşı içinde karşılıyor. Artık bu duruma bir son vermek gerekmiyor mu?
* Müsbet taraftan bakalım bu kadar kan ve gözyaşı içinde kıvranan Ä°slam coÄŸrafyasına iyi ki rahmet eli olarak uzatılan Ramazan geldi. Ya o da olmasa. Bizim mutlaka Ramazan’ı bayramı aynı zamanda dünyada zulüm altında inleyen kardeÅŸlerimizle aynı sevinci nasıl paylaÅŸabiliriz birey olarak her birimize düşen nedir, millet olarak bize düşen nedir, sadece Suriye’den bize kalbimize sığınan 3 milyon kardeÅŸimize kapılarımızı açmak yeterli midir. Belki bunların bir kısmı 5 yıldan beri çadır kentte yaşıyor, belki de büyük kısmı ev ortamını hiç tatmadı. Bazıları belki orada dahi yer bulamadı sokaklarda kaldılar. Ramazan da kalbimizi gönlümüzü daha fazla açmak durumunda deÄŸil miyiz. Sonra neden Ä°slam dünyası bu hale geldi bizden kaynaklanan eksiklikler nelerdir biz bu hali ortadan kaldırmak için neler yapmalıyız. Mümin olarak sürekli üzerinde düşünmemiz gereken hususlardan bir tanesi de bu olmalıdır. Sadece bunu tefekkür ederek dahi oruç tutmak baÅŸlı başına bir ibadettir.
UÇAKTA, ARABADA, YOLLARDA OKUMAYA ÇALIŞIYORUM...
Sayın başkanım sizin entelektüel birikiminizi biliyoruz. Akademisyen bir yönünüz de var. Bu yoğun tempoda neler okuyorsunuz. Okumaya fırsat bulabiliyor musunuz?
ÅžU sıralarda birkaç konuda kitap okumaya çalışıyorum. DoÄŸrusu ben nasıl okuyorum. Uçakta, arabalarda, yollarda okumaya çalışıyorum. Bilhassa Ä°slam âleminin içerisinden geçtiÄŸi süreçleri dikkate alarak, az önce ifade ettiÄŸim o medeniyet kuran ana yolumuz bu ana yolu iÅŸgal eden düşünceler bize nasıl bulaÅŸtı bizi nasıl kuÅŸattı bununla ilgili kitapları okumaya çalışıyorum. En son okuduÄŸum kitap daha önce öğrenciliÄŸimde okumuÅŸtum Faruki’nin Tevhid kitabı. Herkese tavsiye ederim. Ben üç Kitâbü’t-Tevhîd’i mukayese ederek okudum. Birisi Ä°mam Maturudi’nin Kitâbü’t-Tevhîd’i, birisi Ä°bn-i Abdülvahap’ın Kitâbü’t-Tevhîd’i, birisi Faruki’nin Kitâbü’t-Tevhîd’i. Bu üçünü mukayese ettiÄŸimde bugün Ä°slam dünyasının içinde geçtiÄŸi inanç ve düşünce bunalımlarını tespiti etme imkanına sahip olabiliyorsunuz. Teferruatına girmeyeyim. Sadece bunu söylemiÅŸ olayım. Bir de tabii çokça hediye kitap geliyor. Mümkün olduÄŸu kadar onun önsüzünü, sonuç kısmını, kitap kapağını okuma imkanı buluyorum.
Ä°FTAR SOFRALARINI Ä°SRAF SOFRALARI YAPMAYALIM
Ä°ftar sofralarını israf sofraları yapmayalım. Mümkün olduÄŸu kadar iftar sofralarımızı çok farklı kesimlerle paylaÅŸarak sadece zengin sofraları olmasın, Peygamber Efendimiz davet sofralarının sadece zenginlere açık, fakirlere kapalı olmasını eleÅŸtirmiÅŸtir. Onun için hassaten kendi çocuklarımızı, aile hayatımızı bir tarafa bırakarak Ramazan’ı sadece toplu iftarlarda da geçirmeyelim.
“BÃœTÃœN OKUR KARDEÅžLERÄ°MÄ°ZÄ°N RAMAZAN’INI TEBRÄ°K EDÄ°YORUM”
Millî Gazete okuyucularına neler söylemek istersiniz?
Ben bütün okur kardeÅŸlerimizin Ramazan’ını tebrik ediyorum. Cenab-ı Hakk bizi istikametten ayırmasın. Ãœlke olarak ve Ä°slam dünyası olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Bu zor süreçte her kardeÅŸimizin kendi dini hayatını ve dindarlığını da gözden geçirmesi gerektiÄŸini düşünüyorum. Bizi kuÅŸatan bir dünyevileÅŸme var bir de canımız kadar aziz bildiÄŸimiz dinimiz var. Bu dünyevileÅŸme gölgesinde dinimize zarar vermeyecek bir hayat için Allah’a dua edelim, dinimizden aldığımız ilhamla dünyevileÅŸmeye teslim olmamanın yollarını arayalım. Ramazan mektebini aynı zamanda bu amaçla eÄŸitim gördüğümüz bir ay olarak idrak edelim. Allah nice nice Ramazanlar nasip etsin.
Sayın baÅŸkanım siz Ramazan’ı nasıl geçiriyorsunuz?
Ä°nsan ve kul olarak Ramazan’daki vazifelerimiz ile resmi vazifenin getirdiÄŸi vazifeleri birlikte götürmenin mücadelesi içinde oluyorum. Bir geceyi engelli kimsesiz kardeÅŸlerimizle, bir geceyi ÅŸehit aileleri ile huzur evindeki insanlarla, bir geceyi Suriyeli göçmen kardeÅŸlerimizle geçirmeye çalışıyorum. Fakat bu arada evde çocuklarla aileyle birlikte paylaÅŸmamız gereken anlardan da mahrum kalıyorsunuz. Mümkün olduÄŸu kadar da uykudan keserek Kur’an okumaya çalışıyorum.
Henüz yorum yapılmamış.