Aile
Evliliklere ne oluyor?
Son yıllarda evliliklerde geçimsizlikler ve boşanmalar artıyor, mal kavgalarına daha sık rastlanıyor. Bir yandan da evlenenlerin sayısında düşüş dikkati çekiyor. Kısacası Türk toplum yapısında artık “bizde aile kurumu sağlam” diyemiyoruz.
Sefa Saygılı - Yeni Akit
Son yıllarda evliliklerde geçimsizlikler ve boÅŸanmalar artıyor, mal kavgalarına daha sık rastlanıyor. Bir yandan da evlenenlerin sayısında düşüş dikkati çekiyor. Kısacası Türk toplum yapısında artık “bizde aile kurumu saÄŸlam” diyemiyoruz.
Bu konuda çıkarılan yasalar evlilikleri kolaylaştırıyor mu yoksa boşanmaları mı ve geçimsizlikleri mi artıyor?
Ünlü avukat Ali Cahit Polat aşağıda ilk kısmını yayınladığımız metni bize göndermiş. Önemine binaen aynen alıntılıyoruz:
“BOÅžANMA
Evliliklerin azaldığını boşanmaların arttığını istatistik verileri teyit etmektedir. Boşanmanın telafisi imkansız sonucu aile koruması ve disiplininden mahrum kalan çocuklardır. Dağılan aile ortamında çocuk; sağlık ve eğitimi başta olmak üzere sosyal gelişimini tamamlayamamaktadır. Suça ve suç örgütlerine katılma, uyuşturucuya bağımlılık ile her türlü istismara uğrama ihtimalini artırmaktadır.
Kadınlar lehine yapılan yeni devrim yasaları boşanmayı kadınlar adına cazip hale getirmiştir. Anayasanın 10. maddesinde yapılan değişiklikle kadınlar lehine P0ZİTİF AYRIMCILIK ilkesi kabul edilmiştir. Böylece yasalarda yapılan düzenlemeler karşısında eşitlik ilkesine aykırılık iddiasında bulunma hakkı da ortadan kalkmaktadır.
Medeni Kanun’da edinilmiÅŸ mallara ortaklık rejimi, maddi-manevi tazminat kararları, velayet, nafaka, aile konutu uygulaması ile 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına ÅŸiddetin önlenmesine dair kanun kapsamında erkeÄŸi/babayı evden (aileden) uzaklaÅŸtırma hakları boÅŸanmayı kadınlara cazip hale getirmiÅŸtir.
Yeni yasaların verdiÄŸi haklarla boÅŸanma davası açan bir kadın; ayrı yaÅŸama hakkını kazanırken eÅŸini evden uzaklaÅŸtırarak (6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına ÅŸiddetin önlenmesine dair kanun kapsamında 2014 verilerine göre sadece Ä°stanbul’da 54.000 baba/erkek hakkında evden uzaklaÅŸtırma kararı verilmiÅŸtir), tüm malların yarısını almakta, çocukların (isterse) velayetini de alarak, maddi ve manevi tazminat, nafaka kararları ile aile birliÄŸi içerisinde ulaÅŸamadığı özgürlük ve zenginliÄŸe kavuÅŸmaktadır.
Boşanma davalarında elde edilen sonuçlar yazılı/ sözlü medyada parlatılarak sunulduğundan cazibesi karşısında kadınlar potansiyel olarak boşanmaya meyilli olmakta, kocasına karşı tehdit unsuru olarak kullanmaktadırlar. Sonuçları halen tespit edilmemekle beraber dul/bekar zengin bir kadın sınıfı doğmaktadır.
VELAYET
Medeni Kanun’da“KiÅŸilik, çocuÄŸun saÄŸ olarak tamamıyla doÄŸduÄŸu anda baÅŸlar ve ölümle sona erer.
Çocuk hak ehliyetini, saÄŸ doÄŸmak koÅŸuluyla, ana rahmine düştüğü andan baÅŸlayarak elde eder.” (m. 28) açıklanmaktadır.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 3. maddesinde ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 6/b maddesinde 18 yaşını doldurmamış kişiyi çocuk olarak tanımlar.
Boşanma davasının açılması ve karar ile birlikte çocuğun velayeti bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmuyorsa, ana şefkatine muhtaç olan küçük çocuğun velayeti anneye verilir.
ÇocuÄŸun velayetinin babaya verilmesi istisnadır. Ancak annenin çocuÄŸun saÄŸlığına zarar vermesi, çocuÄŸa bakmaktan aciz olması, haysiyetsiz hayat sürmesi, saÄŸlığının kötü durumda olması gibi sebepler halinde çocuÄŸun velayeti anneden alınarak babaya verilebilir. Mahkeme annelik veya babalık duygularının tatmininden öte çocuÄŸun menfaatini dikkate alarak velayeti belirler. Zira çocuÄŸun menfaati ve geleceÄŸi bu duyguların tatmininden çok daha önemlidir.”
Henüz yorum yapılmamış.