Sosyal Medya

Dünya

ABD ile güven bunalımı

Al Jazeera’ye konuşan üst düzey Türk yetkili, Temmuz’da İncirlik Üssü’nün açılmasından bu yana ABD’nin verdiği sözleri tutmadığını ve artık Suriye sahasında güvenleri kalmadığını söyledi. Türkiye’nin PKK'nın Suriye kolu PYD'ye yönelik tutumu değişmedi. Bunun üzerine ABD'nin planladığı Mumbuç operasyonu Rakka’ya kaydırıldı.



ABD Salı günü, Rakka’nın kuzeyinde Suriye Demokratik Güçleri’ni kara gücü olarak kullandığı operasyona baÅŸladı. Aslında Rakka’dan önce hedef, Türkiye sınırına yaklaşık 30 km mesafedeki Mumbuç’tu. Ancak Ankara ile Washington arasındaki anlaÅŸmazlık, operasyonda önceliÄŸin Rakka’ya verilmesiyle sonuçlandı.

IŞİD’in Suriye’de en güçlü olduÄŸu Rakka ÅŸehrinin kuzeyindeki bölgeyi Türkiye sınırına kadar elinde bulunduran Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) öncü kuvveti YPG, PKK’nın Suriye kolu PYD’nin silahlı kanadı. Kobani’nin alınmasından bu yana Washington’ın YPG ve ardından oluÅŸturulan SDG’ye desteÄŸi sürüyor. Yaklaşık 200 Amerikan askerî yetkilisi de, Kobani’de üslenmiÅŸ durumda.

Kobani’deki komuta merkezinde bulunan 50 Amerikalı askeri yetkiliye, Nisan ayı sonunda 150 yetkili daha eklenmiÅŸti. PYD kaynaklarının Al Jazeera’ye verdiÄŸi bilgiye göre hedef Mumbuç’un kontrolünü ele geçirerek IŞİD’in Rakka’dan Türkiye sınırına giden yolunu kapatmaktı. SDG içindeki komutanlardan ve bölgedeki aÅŸiretlerin oluÅŸturduÄŸu güçlü milis grupların liderlerinden, operasyonu yürütmesi için Mumbuç Askeri Konseyi de oluÅŸturuldu. 2015 Aralık ayında, Mumbuç'a 30 kilometre mesafedeki Tışrin Barajı'nı ele geçiren Suriye Demokratik Güçleri, hedeflerinin Mumbuç’a doÄŸru ilerlemek olduÄŸunu duyurmuÅŸtu.

Mayıs ayı başında Al Jazeera’ye konuÅŸan Pentagon kaynakları da Rakka’nın nihai hedef olduÄŸunu, bu hedef için öncelikle Mumbuç’ta bir operasyona ihtiyaç olduÄŸunu söylemiÅŸti.

PYD’li kaynaklar da, hedeflerinin Mumbuç üzerinden El Bab ve oradan da tek taraflı ilan ettikleri Afrin kantonuna ulaÅŸmak olduÄŸu bilgisini vermiÅŸti.

Ancak PYD'nin Fırat'ın batısına geçerek Türkiye sınırında daha fazla alanı kontrol etmesini Ankara 'kırmızı çizgi' olarak tanımlıyor. ABD Türkiye'nin bu hassasiyetine yönelik verdiÄŸi sözleri tutmayınca, Türkiye plana itiraz etti. Bu sebeple beklemeye alındı. Zira Amerika’nın, Türkiye sınırı yakınlarındaki Mumbuç’a operasyon düzenlemek Türkiye’nin desteÄŸine ihtiyacı var.

Mumbuç operasyonu ertelendi

ABD'nin neredeyse iki yıldır Suriye sahasında PYD'yi kara gücü olarak kullanması, PKK ile mücadele eden Ankara'nın tepkisine yol açıyor. Bu tepki yetkililer tarafından defalarca dile getirilmesine rağmen Washington'ın tutumunda bir değişiklik olmadı.

Ankara ABD'nin PYD'yi temel alan Mumbuç planına olumsuz yanıt vererek SDG’nin Fırat’ın batısına geçmesini ve Türkiye sınırındaki Carablus’a ilerleme tehdidini engellemek istedi. Bunun yerine Arap ve Türkmenlerden oluÅŸan sınırdaki muhalif birlikleri güçlendirme, hatta eski komutanların yerine yeni isimler atama yoluna gitti.

IŞİD’in elinden aldığı Çobanbey’i dört gün içinde yeniden kaybeden muhalif güçlere güveninin kalmadığını belirten ABD, verdiÄŸi kısıtlı desteÄŸi de bu bahaneyle kesmiÅŸti. Ankara, Mayıs başından bu yana buradaki birlikleri güçlendirip sınır boyunca yeniden harekete geçirmek için çabalarını sürdürüyor. En büyük Türkmen birlik olan Sultan Murad Tugayı’nın komutanı Yusuf Salih, bu çalışmaların sonuç vermek üzere olduÄŸunu söyledi. Salih Al Jazeera’ye, çok yakında sınırı IŞİD’den temizlemek için yeniden harekete geçecekleri bilgisini verdi.

‘PYD ile herhangi bir dolaylı iÅŸbirliÄŸi söz konusu olamaz’

Amerikan yetkililer ise Carablus konusunda Türkiye ile hemfikir olduÄŸunu; muhalifler ile SDG’nin bu bölgede daha fazla çatışmaya girmesini istemediÄŸini; Mumbuç’ta da operasyon sonrasında kontrolü SDG’nin deÄŸil, bölgedeki aÅŸiret liderlerinden oluÅŸan bir konseyin saÄŸlayacağını söyledi. Mumbuç Askeri Konseyi’ne Türkiye’nin de vereceÄŸi isimlerin getirilmesi önerisinde bulundu. Konseyin Arap üyeleri Nisan ayında Ankara’ya gelerek planlarla ilgili Türk yetkililere bilgi verdi.

ABD DışiÅŸleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner da 26 Mayıs’ta yaptığı açıklamada Suriye Demokratik Güçleri'ni çeÅŸitlendirmek istediklerini bir kez daha söyledi. Åžedadi'yi IŞİD'den alan bu gücün yüzde 60'ının Kürtler, yüzde 40'ının ise Araplardan oluÅŸtuÄŸunu aktardı.

Toner, "çeşitlendirmeyi" isteme nedenlerinin ise IŞİD'den alınacak yerlerdeki nüfusun önemli bölümünün Sünni Araplardan oluşmasından kaynaklı hassasiyetler şeklinde açıkladı.

Ancak son iki yılda yaşanan gelişmelerden dolayı Washington'a güvenini kaybeden Türk askerî ve istihbarat yetkilileri, PYD öncülüğünde gerçekleşecek Mumbuç operasyonuna olumlu yanıt vermedi.

Ä°sminin verilmesini istemeyen üst düzey bir Türk yetkili Al Jazeera’ye “ABD PYD’yi desteklemeye devam ediyor. Artık Suriye’de bunun tersi bir adım görmeden ABD’nin verdiÄŸi sözlere güvenemiyoruz. Türkiye topraklarında PKK ile savaşırken, Mumbuç’ta SDG’nin başı çektiÄŸi bir operasyonu kabullenmemiz de mümkün deÄŸildi. Ãœstelik PYD ile görüştüğümüz zamanlarda bize verdiÄŸi sözleri tutmadı, etnik temizlik yaptı. Dolayısıyla PYD ile herhangi bir dolaylı iÅŸbirliÄŸi ya da temas söz konusu olamaz. Amerikalı yetkililere bunu anlattık” dedi.

Obama ile Erdoğan telefonda detayları konuştu

Mumbuç üzerinden Ankara ve Washington arasında SDG görüşmeleri sürerken, 17 Mayıs’ta aralarında Lavrov, Kerry ve ÇavuÅŸoÄŸlu’nun da olduÄŸu dışiÅŸleri bakanları Viyana’da bir araya geldi. Bu görüşmeden iki gün sonra ABD BaÅŸkanı Obama ErdoÄŸan’ı arayarak “DAEÅž’in yenilgiye uÄŸratılmasını saÄŸlama amacıyla ortak çaba göstermenin aciliyetini” konuÅŸtu. Ä°ki lider, “terörle mücadelede iÅŸbirliÄŸinin güçlendirilmesini” görüşürken PKK vurgusu da yapıldı.

Aynı Türk yetkili, bu telefon konuÅŸmasının uzun süren anlaÅŸmazlıkların ardından olumlu bir ve yapıcı bir görüşme olduÄŸunu, IŞİD karşıtı atılacak bir adım için ortak bir karara varıldığını söyledi.“Tamamen SDG’siz bir plandan bahsetmek mümkün deÄŸil ama Türkiye sınırında istediÄŸimiz tabloyu göreceÄŸiz. Muhaliflere yeniden ciddi bir yardımın gelmesi söz konusu olabilir” diyen yetkili, Obama ile ErdoÄŸan’ın görüşmede sahada atılacak adımları detaylı olarak ele aldığı bilgisini verdi.

ABD’li komutan Votel Kobani’den sonra Ankara’da

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) General Joseph Votel, bu telefon konuÅŸmasının hemen ardından Kobani’ye giderek SDG yetkilileriyle ve Amerika’nın daha önce varlığını açıkladığı kendisine baÄŸlı altı bin Arap askerin komutanlarıyla görüştü.

Votel'a bu seyahatte eşlik eden Pentagon muhabirlerine göre ABD'li komutan, "Elimizde olanla yolumuza devam etmeliyiz. Önceki deneyimlerimizden mükemmel bir kara gücü elde etmeye çalışmamamız gerektiğini öğrendik. Elimizdeki müttefiklerle çalışmalıyız. Yeni savaşçıların eğitim süresini kısa tutmalıyız" diyerek SDG'yi işaret etti.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Obama’nın IŞİD’le mücadele özel temsilcisi Brett McGurk’ün Åžubat ayında yaptığı Kobani ziyaretini “Biz nasıl güveneceÄŸiz? Ben miyim senin ortağın yoksa Kobani’deki teröristler mi?” sözleriyle eleÅŸtirmiÅŸti. Daha önce verilen sert tepkiye raÄŸmen Votel’ın bu ziyaretiyle ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı. Votel, buradan doÄŸrudan Ankara’ya geçerek Genelkurmay BaÅŸkanı ve dışiÅŸleri yetkilileriyle görüştü.

Bu görüşmelerde, SDG birliklerinin Ankara’yı rahatsız edecek ÅŸekilde Fırat’ın batısına, Mumbuç’a geçmeyeceÄŸi, operasyonun Rakka’nın kuzeyinden baÅŸlayacağı söylendi.

PYD güçleri Rakka’nın kuzeyine kaydırıldı

Bu plandan tatmin olmasa da PYD, büyük destek gördüğü ABD ile iÅŸbirliÄŸi içinde Rakka’nın kuzeyindeki operasyona baÅŸladı. Rakka operasyonu baÅŸladıktan sonra Al Jazeera’ye bilgi veren PYD Kobani yetkilisi Ä°dris Nassan, Türkiye sınırına yakın IŞİD kontrolündeki bölgelere vurgu yapmaya devam ediyor:

"Güneyimizden gelen saldırıları önlemek ve sınırımızı güvence altına almak amacıyla Rakka’nın kuzeyinde operasyon baÅŸlattık. Åžimdilik ÅŸehir merkezine doÄŸru ilerlemeyi hedeflemiyoruz. Asıl hedefimiz her zaman Mumbuç ve Carablus’tur. Ancak ÅŸimdilik güçlerimizi Rakka’ya kaydırdığımız için buralara yönelmemiz mümkün görünmüyor."

Ä°smini vermek istemeyen Türk yetkili, ABD’nin sahadaki bu eÄŸiliminin Ankara ile yapılan görüşmelerin yanında bir sebebi daha olduÄŸunu söylüyor: ABD Savunma Bakanı Ash Carter bir senato oturumunda PKK’nın terör örgütü olarak kabul edildiÄŸini söyledi ve ardından PYD’nin PKK ile bağını kabul etti. Bu itirafla birlikte Obama’dan farklı düşünen CIA ve ABD DışiÅŸleri’ni baskısı arttı. Bu sebeple ABD, Türkiye’nin rahatsızlığına daha fazla hassasiyet göstermek durumunda kaldı ve uzun süren anlaÅŸmazlıkta orta yol bulmaya çalışıldı.

‘YPG armalı’ Amerikan askeri

Ancak yetkiliye göre, Ankara olumlu geçen görüşmelere raÄŸmen hâlâ temkinli. Çünkü Washington, Temmuz ayından bu yana Ankara’nın güvenini çok defa sarstı.

Son olarak Rakka operasyonunun üçüncü gününde Ankara’nın tepkisini çeken bir geliÅŸme daha oldu; ABD askerî yetkililerinin Rakka’nın kuzeyindeki operasyon sırasında YPG’lilerin yanında, YPG armasıyla görüntüleri çıktı.

Bakanlık'taki basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Peter Cook, "Özel operasyon kuvvetleri geçmişte de bazı ortaklarının simgeleri ve kimliklerini belirten işaretleri üzerlerinde taşımıştı" dedi.

Cook, operasyona katılan askerleriyle ilgili “Askerlerin IŞİD’e karşı savaÅŸan güçlere danışmanlık ve yardım görevi bulunuyor. Askerler desteklerini, becerilerini ve kabiliyetlerini bu güçlerin etkinliÄŸini geliÅŸtirmek için sunuyorlar. Askerlerimiz ön safta yer almıyor, bu savaÅŸa öncülük etmiyor” ifadelerini kullandı.

‘Ä°ncirlik için verilen sözler tutulmadı’

PYD sorunuyla yaÅŸanan gerginlik sürerken güvenin sarsıldığı en önemli nokta, Ä°ncirlik’in açılması karşılığında verilen sözlerin tutulmaması oldu. Ä°ncirlik’in açılması karşılığında Ankara uçuÅŸa yasak bölge ve güvenli bölge istemiÅŸti ancak Washington bu taleplere hiçbir zaman net bir olumlu yanıt vermedi. Ancak yetkilinin verdiÄŸi bilgiye göre, sınır hattı boyunca muhaliflere hem hava operasyonları, hem mühimmat desteÄŸi vereceÄŸi konusunda söz verdi. Ancak Ä°ncirlik Temmuz ayında açılmasına raÄŸmen, muhaliflere destek konusunda ciddi bir adım atmadı.

Muhaliflerin sınır bölgesini IŞİD’den temizlemesi için askeri heyetler neredeyse her hafta bir araya gelerek harita üzerinde detaylı planlara çalıştı. Ancak uzlaÅŸmaya varılan bu planlar, Amerika sözünü tutmadığı için hiçbir zaman hayata geçmedi.

Ankara bu konudaki rahatsızlığını Eylül itibariyle dile getirmeye başladı.

ErdoÄŸan Obama’ya ‘güvenimizi kaybettiniz’ dedi

Kasım ayında Antalya’da düzenlenen G20 zirvesinde ErdoÄŸan ile Obama bir araya geldi. Bu görüşmede ErdoÄŸan, ABD BaÅŸkanı’na artık ülkelerine güvenleri kalmadığını, fikren koalisyona baÄŸlı olmakla birlikte artık Türkiye’nin de sınırını korumak için hava operasyonlarına baÅŸlayacağını söyledi.

Ancak bu konuÅŸmadan yaklaşık on gün sonra Türk hava sahasını birçok kez ihlâl eden Rus uçağı düşürülünce, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik olası hava operasyonları da baÅŸlayamadı.

Bu tarihten sonra yapılan planlar konusunda Türkiye, NATO müttefiki de olan Amerika’ya temkinli yaklaÅŸtı. Al Jazeera’ye son birkaç aylık süreci “Ãœzerinde çok daha fazla çalışılmış olan planlar bile hayata geçmemiÅŸken, üstelik ABD PYD ile iÅŸbirliÄŸini artırmışken neden güvenelim?” diyerek özetleyen Türk yetkiliye göre, bu süreçte kara operasyonu hiçbir zaman gündeme gelmedi.

Türkiye topraklarında PKK ile mücadelesini sürdüren orduyu IŞİD ile sıcak savaşa sokmamaya kararlı olduklarını anlatan yetkili, Süleyman Şah türbesinin taşınması için bile haftalarca çalışıldığını ve daha büyük riskler almanın şu an için söz konusu olmadığını söylüyor.

Rusya’da yumuÅŸama, Ä°ran’da memnuniyetsizlik

17 Mayıs’ta Viyana’daki görüşme sonrası ABD’ye Nusra Cephesi’ne ortak operasyon düzenleme önerisinde bulunan Rus Savunma Bakanlığı, ABD’nin bu öneriye olumsuz yanıt vermesinin ardından tam ters yönde bir açıklama yaptı; Nusra Cephesi’ne yönelik operasyonlara ara vereceÄŸini duyurdu. Aranın ne kadar süreceÄŸiyle ilgili ise detay vermedi. Sadece, bu sırada Nusra ile aynı cephede savaÅŸan muhaliflerin ayrılmasını bekleyeceÄŸi bilgisini verdi.

Rusya, 27 Åžubat’ta baÅŸlayan çatışmaların durdurulması kararına raÄŸmen Nusra ve IŞİD’le mücadele ettiÄŸini ileri sürerek hava operasyonlarına devam etmiÅŸ; rejimle birlikte ÅŸehir merkezlerini, hastane ve okulları vurmuÅŸ ve onlarca sivil hayatını kaybetmiÅŸti.

Rusya’nın Türkmendağı ve Bayırbucak bölgesinde 2015 sonunda düzenlediÄŸi ağır bombardıman sonrası, etkisini askerî olmasa da siyasi alanda sürdürüyor. Suriye Türkmen Meclisi Bayırbucak sorumlusu Usame Solak artık eskisi gibi bombaların düşmediÄŸini, ancak Rusya’nın ele geçirdiÄŸi bölgelerde görevli yetkililer üzerinden kontrolü saÄŸlayarak fiili bir durum yarattığı bilgisini verdi.

Körfez dışiÅŸleri bakanları Moskova’daydı

Düşen petrol fiyatlarından ekonomisi olumsuz etkilenen Rusya’nın hava operasyonlarında geri adım atıyor. Ancak ABD ile sıklaÅŸan görüşmeler ve PYD’ye verdiÄŸi destekle siyasi etkisini aktif olarak sürdürüyor.

Körfez ülkelerinin dışiÅŸleri bakanları da PerÅŸembe günü Moskova’daydı. Lavrov ile Suriye’de savaÅŸ baÅŸladığından bu yana dördüncü kez bir araya gelen Körfez Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı dışiÅŸleri bakanları, siyasi geçiÅŸ için atılabilecek adımları ele aldı.

Al Jazeera’ye Suriye üzerinde varılan Rus-Amerikan mutabakatını yorumlayan bir Türk diplomat, Esed’in en güçlü destekçilerinden Ä°ran’ın Rusya’nın ABD’ye yaklaÅŸan tutumu sebebiyle hayal kırıklığına uÄŸradığını söyledi. Devrim Muhafızları ve Hizbullah’ın bu gerekçeyle sahadaki görünümünü artırdığını belirtti. Rusya’nın da aslında uçağın düşürülmesinden sonra defalarca Türkiye’nin hava sahasını ihlâl etmiÅŸ olduÄŸunu kanıtlandığı için, manevra alanının daraldığı bilgisini verdi. Bu sebeple askeri alanda geri adım atan Rusya, siyasi alandaki etkinliÄŸini rejim bölgeleri ve PYD üzerinden artırmaya devam ediyor.

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.