Vahiy
İktidarın Birinci Görevi
“Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı ikâme ederler, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten alıkoyarlar. İşlerin sonu Allah’a varır.” (Hacc 22/41)
“Onlar (o müminler) ki, eÄŸer kendilerine yeryüzünde iktidar verirseknamazı ikâme ederler, zekâtı verirler, iyiliÄŸi emreder ve kötülükten alıkoyarlar. Ä°ÅŸlerin sonu Allah’a varır.” (Hacc 22/41)
Bu âyet-i kerime, iktidar nimetine kavuÅŸan müminlerin birinci görevlerinin“namazı ikâme etmek” olduÄŸunu beyan buyuruyor. Ä°ktidar kavramı ise; ‘güç, yetki ve otorite sahibi’ olmayı ifade ediyor.
“Salâtı/namazı ikâme”; ‘belli olan namazı dosdoÄŸru kılmak ve devamettirmektir’ diyen müfessir Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, “iqâme-i salat” hakkında ÅŸu açıklamaları yapar: ‘Kur’ân’da namaz hakkında “yusallûne” veya “sallû” fiillerinden çok “eqîmû’s-salâh”, “yuqîmûne’s-salâh” buyurulması dikkate deÄŸerdir. Elbette, “namazı ikâme ederler”demekte, “namazı kılarlar” demekten fazla bir mana vardır ki bu, en az‘doÄŸru dürüst’ yani ‘namazın ÅŸartlarına uymak, Allah’a boyun eÄŸmek ve tevazu göstermek suretiyle güzelce kılmak ve hatta kıldırmak’ mânâlarını ifade eder. Namazda ta’dil-i erkân vacip olduÄŸu gibi, özellikle namaz için iyiliÄŸi emretmek ve kötülükten sakındırmak, namazın gereklerini tamamlamak için gayret sarfetmek de dinin lüzumlu gördüğü hususlardandır. Ana-babanın çocuklarına namaz terbiyesi; din kardeÅŸlerin birbirlerine tavsiye ve hatırlatması; amirlerin engelleri ortadan kaldırma ve imkânları tamamlama suretiyle beÄŸendirmesi ve teÅŸvik etmesi; Cuma namazına ve cemaatle namaz kılmaya dikkat ve devam etmesi de bu cümledendir.
Ä°kâme; lügatte kaldırıp dikmek veya düzeltip doÄŸrultmak veya deÄŸerini artırmak ve devam ettirmek veya dikkat ederek yapmak anlamlarına geldiÄŸinden, namazla ilgisinde bu mânâların birinden veya ortak noktalarından belîğ bir istiare yapılmış ve bunun için bir kelimelik“yusallûne” (namaz kılarlar) yerine, iki kelimelik “yuqîmûne’s-salâh”(namazı ikame ederler) seçilmiÅŸtir.
Ä°lk önce “dikmek” veya “doÄŸrultmak” manalarını düşünelim: Bu bize“Namaz dinin direÄŸidir” hadisini hatırlatır. Bu hadiste din, yüksek birbinaya benzetiliyor ve namaz o binanın direÄŸi gösteriliyor ki, iman da o binanın temelidir. Bakara 2/3’de namaz, cemaatle kaldırılabilecek büyük bir direÄŸe benzetiliyor ve onun güzelce dikilmesi veya doÄŸrultulması suretiyle o yüksek din binasının inÅŸa, koruma ve devam ettirilmesinin gereÄŸi anlatılıyor. (...) Bu bina ve direk benzetmesi bize Ä°slâm’ın sosyal durumunu ve bu konumda namazın kıymet ve yerinin önemini anlatıyor. Hakikaten cemaatle namaz Ä°slâm toplumunun direÄŸidir ve bütün Ä°slâmî teÅŸkilatın binasıdır. Ve cemaatle namaz kılmak ve kıldırmak, o direÄŸi dikmektir. (...) Herhangi bir kimsenin namazsız bulunduÄŸu haliyle namazına devam ettiÄŸi halini karşılaÅŸtırırsanız, namazlı bulunduÄŸu zamandaki ahlâkını, herhalde yükselmiÅŸ bulursunuz. “Muhakkak ki namaz kötü ve iÄŸrenç ÅŸeylerden vazgeçirir.” (Ankebût, 29/45) ayeti bu gerçeÄŸi anlatır. (...) Namazını kılan kimsenin hayatta en az dört kazancı vardır: 1)Temizlik; 2) Kalp kuvveti; 3) Vakitlerin intizamı; 4) Toplumsal düzelme. (...) Namazın büyük faydalarından biri, bilfiil büyüklenmeyi kırmak, kardeÅŸliÄŸe hazırlanmak, Allah rızası için iÅŸ yapmaya alışmaktır. Bunun için namazda giyinebileceÄŸi en güzel ve en temiz elbisesini giymek ve kendine gurur vermesi düşünülen bu hal içinde örtülecek nice ayıpların bulunduÄŸunu düşünüp, yüzünü yani alnını ve burnunu yerlere koyarak, kalbinde iman ettiÄŸi Allah huzurunda o kibir ve gururu kırarak defalarca secdeye kapanmak en mühim bir esastır. “Her cami(ye gidiÅŸiniz)de güzel elbisenizi alın.” (A’râf, 7/31) Namazda özellikle secdenin kibre olan bu mühim tesiri dolayısıyladır ki, kibirliler en çok namazın secdesine itiraz ederler. O süslü elbiseler içinde alınlarını Allah rızası için yere koyma zorunluluÄŸu onların kibir damarlarına, sinirlerine pek fena dokunur. “Şüphesiz bu, (Allah’a) huşû duyanlardan baÅŸkasına ağır gelir.” (Bakara, 2/45) (…) Namaz o kibir ve gururu kırarken, aynı zamanda insanın ruhî hürriyetini yükseltir... Bunun için namaz müminin bir miracıdır; onu beÅŸeriyet sertliÄŸinden, tek olan Allah’a ait arÅŸa çıkartan bir merdivendir. Namazda bütün bir beÅŸer hayatının ÅŸekli ve dereceleri dürülmüştür. Ä°lahî huzurda bulunmak, hazırlanmak, düşünmek, istemek, defalarca kalkmak, bükülmek, düşmek, rahat edip oturmak nihayet selam ve selametle iÅŸini bitirmek, insanı, bütün hayatın kademelerinden geçirterek, varlığın sırlarını, dünya ve ahireti düşündürerek Cenab-ı Allah’a kavuÅŸturur ve büyük bir iman ve sevap ile yine âleme döndürür. Yine bir hadiste açıklandığı üzere “Namaz, Ä°slâm ile küfrün ayırıcısıdır”.
Burada namazın, imandan sonra nasıl bir ahlâkî ve sosyal prensip olduÄŸunu ve onun üzerine ne kadar büyük bir sosyal bina kurulacağınıkısaca ifade etmek istedik…” (Hak Dini Kur’ân Dili, Bakara 2/3)
Bu bilgiler ışığında, iktidarın namazı ikâme görevi; ‘namazı dosdoÄŸru kılma, kıldırma, teÅŸvik edip beÄŸendirme, engellerini kaldırma, din binasını namaz direÄŸi üzerine inÅŸa etme’ diye tanımlanabilir.
Henüz yorum yapılmamış.