Edebiyat - Åžiir - Mizah
ŞİİRİN VE ŞUURUN İPEK SESİ: KOSOVA
Kosovan İpek’te gerçekleşen şiir şöleninden yeni döndük. Kosova ecdat yadigârı bir ülke. Bağımsızlık için çok acı çekmiş, çok insanını şehit vermiş. Hâlâ birçok ülke Kosova’nın devletliğini tanımıyor.
Hüseyin Akın - Milli Gazete
Kosovan Ä°pek’te gerçekleÅŸen ÅŸiir şöleninden yeni döndük. Kosova ecdat yadigârı bir ülke. Bağımsızlık için çok acı çekmiÅŸ, çok insanını ÅŸehit vermiÅŸ. Hâlâ birçok ülke Kosova’nın devletliÄŸini tanımıyor.
İpek yaklaşık yüz bin nüfuslu bir şehir. Bakmayın şehir denildiğine, daha çok kasaba görüntüsü var. Yakın tarihteki Sırp saldırılarından en fazla zarar görmüş bir kent.
Osmanlı bakiyesi olduÄŸunu hiç saklamıyor. Belki bu gerçeÄŸi ortaya koyacak çok fazla eser gösterilemez, ama Ä°pek halkı Kosovalısı ve Arnavut’u ile bu mirası dili, dini ve gelenekleri ile en iyi ÅŸekilde korumayı bilmiÅŸ.
Davetlisi olarak gittiÄŸimiz Yunus Emre Enstitüsü bu mirası koruyup Kosova halkının hafızasını tazelemesi için azami gayret sarf ediyor. Bunu burada çok yakından görme imkânı bulduk. Mehmet Akif’in ÅŸuuru sanki Ä°pek’i çepçevre kuÅŸatmış.
TÄ°KA sayesinde Akif’in babasının köyü olarak bilinen ÅžuÅŸisa’da ÅŸairimize dair ne varsa her biri ortaya çıkarılmış, onarılmış ve yenilenmiÅŸtir. Bu caminin Mehmet Akif’in dedesi tarafından yaptırıldığını ve oÄŸlu Tahir efendiyi bu camiye imam olsun için Ä°stanbul’a gönderdiÄŸini biliyoruz. Daha üç-dört seneye kadar yıkık ve harap olan camiyi bu gidiÅŸimde onarılmış -adeta yeniden yapılmış- biçimde gördüğümde çok sevindim.
TÄ°KA’nın özellikle yurtdışında bu tür hizmetleri her milletten insan tarafından gayet iyi bilinip takdir ediliyor. SuÅŸisa köyüne gittiÄŸimizde bizim geleceÄŸimizi haber alan Akif’in hayattaki en yakın akrabalarından Adem Mulay’ın bizi hasta yatağından kalkıp karşılaması unutulacak gibi deÄŸildi. Adem Mulay’ın karısının bizim geldiÄŸimizi duyunca iki büklüm halde kapının önündeki ayakkabılarımızı düzenlemeye çalışması ise hiç de yabancı bir yere gelmediÄŸimizin kanıtı gibiydi. Akif’in “yurdumun üstünde tüten en son ocak” dizesinde ifade ettiÄŸi ocağı tüttüren son akrabalarının dualarını alarak köyden ayrıldık.
Giderken yeni yaptırılan Mehmet Akif Ersoy çeÅŸmesinden kana kana su içmeyi ihmal etmeksizin ÅŸiir programının ikinci ayağının yapılacağı sanat atölyesine geldik. Åžair Ahmet Murat ile birlikte Türkiye’yi temsilen ÅŸiirler okuyup Türkiye mesajını verdik. Türkiye kelimesi Kosova için çok anlamlı ve akraba bir kelime. Tek kelimeyle ümidin kendisi. Aynı ÅŸeyi PriÅŸtine ve Prizren’de görmek mümkün. Ãœnlü Arnavut romancı Ä°smail Kadere’nin Ä°pek Belediyesi’nin onur konuÄŸu olarak yer aldığı program Ä°pek meydanındaki ÅŸiir okumaları ve halk oyunları gösterisiyle sona erdi.
Ayağımın tozuyla yeni döndüğüm Kosova’dan aklımda kalanlar:
* Kosova ışığın batıdan da geldiğinin işaretidir.
* Huzurlu ve farklılıklarla birlikte yaşayabilme kalitesi gösteren bir ülkedir.
* Sanat ve edebiyat burada daha az muhatap sorunu çekiyor. Daha çok birlik ve dirliğe hizmet ediyor.
* Yunus Emre Enstitüsü adını emanet aldığı bizim Yunus’un “sevi” sözcüğünü çok iyi idrak etmiÅŸ durumda.
* Türkçe’nin gençler arasında bu denli ilgi görmesi ÅŸaşırtmadı, sevindirdi.
* Yunus Emre Enstitüsü Kosova genel sorumlu müdürü Dr. Mehmet Ülker ve Yunus Emre Enstitüsü İpek yönetici ve eğiticisi Erdem Hamaratlı birlikte, koordineli ve uyumlu çalışınca neler yapılabileceğinin örneğini veriyorlar.
* Avrupalı İslam algısı Balkanlarda daha sağlam ve daha oturaklı.
* Bir kasaba büyüklüğündeki Ä°pek’te kültür, sanat, edebiyat, tiyatro, sinema, folklor ve mutfak kültürü de dahil ancak köklü bir medeniyeti omuzlanmış toplumlara mahsus bir birikim mevcut.
* Yaralarını sarmış bir Kosova’dan bahsetmek mümkün.
* Genç kuÅŸaklar Amerika’nın oltasına takılmama mücadelesi veriyor; camilerin vakit namazları dâhil genç ve kalabalık bir cemaate sahip olması bu kararlılığın göstergesi olmalı.
* Prizren’e, PriÅŸtine’ye ve Ä°pek’e daha çok gitmeli. Bu ÅŸehirler daha sıkı ve daha derinden okunmalı.
Henüz yorum yapılmamış.