Güncel
'350 milyon insan, kriz durumuyla karşı karşıya'
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, 'Her yıl çeşitli gerekçelerle, 350 milyon insan yardımlara muhtaç duruma düşmektedir.' dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dünya İnsani Zirvesi (DİZ) Sözcüsü Herve Verhoosel ile 23-24 Mayıs'ta gerçekleştirilecek zirve öncesinde basın bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Tarihinde ilk defa düzenlenecek olan zirvenin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin ev sahipliğinde yapacağını ifade ederek, zirvede 4 gün boyunca dünyadaki insani yardımlar rejiminin bütün boyutlarının ele alınmasının amaçladığını söyledi.
İnsanlığın karşı karşıya kaldığı insani krizlerin çözümü, insani yardım rejiminin elden geçirilmesinin amaçlandığını dile getiren Kalın, şöyle devam etti:
"Her yıl çeşitli gerekçelerle, çatışmalar, doğal afetler, insan kaynaklı krizler nedeniyle yaklaşık 350 milyon insan, insani kriz durumuyla karşı karşıya kalmakta ve insani yardımlara muhtaç duruma düşmektedir. Bunun küresel bir sorun olduğu ortadadır. Bunun en üst düzeyde BM çatısı altında devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla ele alınacak olması elbette büyük bir önem arz ediyor. Buradaki temel vurgu hem BM'nin hem bizim yaklaşımımızın temel odak noktasını insan onurunun korunması oluşturmaktadır. İnsani korumayan bir sistemin ne insani, ne siyasi, ne ahlaki bir meşruiyetinin olmayacağı ortadadır."
Türkiye'nin rolü
Kalın, BM Genel Sekteri Ban Ki-mun'a teşekkür ederek, diğer ülkeler arasında İstanbul'un zirveye ev sahipliği yapması için seçilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
"Bu aynı zamanda bir hakkın teslimidir. Son derece uygun bir durumu ifade etmektedir. Son yıllarda Türkiye insani yardımlar konusunda dünyanın en önde gelen başlıca donör ülkelerinden birisi haline gelmiştir" diyen Kalın, Türkiye'nin çeşitli sıralamalara göre 3 ya da 4. sırada olduğunun söylenebildiğini anlattı.
İbrahim Kalın, kişi başına düşen milli gelir hesabıyla bakıldığında dünyada en fazla insani yardım yapan ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, "Her yıl bu rakam, son olarak 4,5-5 milyar dolar bandına yaslanmıştır, her yıl artmaktadır. Çeşitli teknik yardımlar, insani yardımlar, felaketler, acil cevap mekanizmaları şeklinde çeşitli kategorilerde Türkiye dünyanın çok farklı yerlerinde Haiti'nden Pakistan'a, Somali'den Suriye'ye kadar insani yardımlarını dünyanın dört bir tarafına ulaştırmaktadır. Bir ikinci boyutu var ki Türkiye burada oynadığı rolün, şu anda BM verilerine göre dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke Türkiye'dir. 3 milyon civarında Suriyeli, Iraklı, diğer ülkelerden gelen mültecilere biz şu anda ev sahipliği yapıyoruz." diye konuştu.
"Türkiye yükün önemli bir kısmını taşıyan ülke"
"Türkiye olarak özellikle Suriyeli mülteciler konusunda bu zirvede bir sonuç bekliyor musunuz?" sorusu üzerine Kalın, şu yanıtı verdi:
"Suriye konusu şu anda insani kriz tartışmalarının ve insani yardım rejimi tartışmalarının da merkezinde yer alan konulardan bir tanesi. Türkiye de burada yükün önemli bir kısmını taşıyan ülke olarak elbette uluslararası toplumdan daha fazla katkı beklemektedir. Bu finansal katkı şeklinde olabilir, başka tür katkılar şeklinde olabilir. Ama biz hep baştan beri ifade ettik. Uluslararası toplumun, bizim yaptığımız yardımların yanında, bize sağladığı, ulaştırdığı yardımlar şu anda çok sınırlı. Yaklaşık 500 küsur milyon dolar civarında insani yardım ulaştırıldı Türkiye'ye şu ana kadar. Ama bizim yaptığımız harcama sadece Suriyeliler için 10 milyar doları geçmiş durumda. Buna bir de sivil toplum kuruluşlarının, yerel belediyelerin, vatandaşların yaptığı harcamaları da eklerseniz, bu rakam çok daha yukarıda. Bu bile aslında karşı karşıya bulunduğumuz sorunun çok önemli bir boyutunu maalesef esef verici bir şekilde ortaya koyuyor. Bu kadar büyük bir kriz varken, dünyanın buna adeta ilgisiz kalması ve bunun yükünü, Türkiye, Ürdün, Lübnan gibi birkaç ülkenin üzerine yıkmış olması elbette kabul edilebilir bir şey değil"
"Daha önce hiç 130 milyon kişi insani yardıma ihtiyaç duymamıştı"
Verhoosel, 23-24 Mayıs'ta gerçekleştirilecek Dünya İnsani Zirvesi (DİZ) öncesinde düzenlenen basın bilgilendirme toplantısındaki konuşmasında, 2. Dünya Savaşı bittiğinden beri en kötü insani durumla karşı karşıya olunduğunu ifade ederek, zirvenin zamanlamasının mükemmel olduğunu söyledi.
İnsani desteğin yeniden şekillendirilmesi gerektiğini belirten Verhoosel, "Çünkü daha önce hiç 130 milyon kişi insani yardıma ihtiyaç duymamıştı. Böyle bir durumda hiç olmamıştık. Dolayısıyla kendimize şunu sormamız lazım, 'Bugün doğru şekilde organize oluyor muyuz? Acaba bu insanlara ihtiyaçlarını verebilecek şekilde, BM üyesi ülkeler olarak, donörler olarak, sivil toplum kuruluşları olarak, özel sektör olarak acaba ne yapmamız gerekiyor ki verdiğimiz hizmetleri daha da geliştirelim ve daha etkin olalım.' İşte bütün bunlar zirvede ve zirve sonrasında ele alınacak." diye konuştu.
6 binden fazla kişi katılacak
Verhoosel, zirveye Ashley Judd, Daniel Craig, Sean Penn gibi isimlerin de katılarak, kendilerinin desteklediği insani destek projelerini paylaşacaklarını söyledi.
Zirveye, 6 binden fazla kişinin katılacağını anlatan Verhoosel, bu rakamın, son 70 yıldır bu konuda yapılan ilk zirveye epey ilgi olduğu anlamına geldiğini aktardı.
Zirveden ne beklediklerine değinen Verhoosel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zirveden, daha fazla siyasi irade bekliyoruz. Bu zamanlama itibariyle bütün paydaşlar ve ülkelerin daha fazla siyasi irade göstermeleri gerekiyor daha çok şey yapmak ve daha etkin olmak adına. Örneğin şunu soracağız bu zirvede; 'Acaba elimizdeki parayı nasıl daha iyi harcayabiliriz?' Bu sorunun da ötesinde, acaba elimizdeki parasal kaynaklardan daha iyi nasıl sonuç alabiliriz? Ayrıca kararlılık ve taahhüt bekliyoruz bütün aktörlerden tek tek. Burada yapılacak olan tartışmalar çok enteresan olacaktır, takip eden haftalar ve aylarda da sürecektir."
Henüz yorum yapılmamış.