Sosyal Medya

Güncel

Hasan Burak: "Hedefe Ulaşmak İçin Her Türlü Aracı Meşru Görüyorlar"

Diyarbakır'ın medrese alimlerinden Molla Hasan Burak, bölgedeki durumu değerlendirdi.



Bölgemiz hassas bir bölge ve bu bölgede yaÅŸanan olaylar kendi başına, bağımsız olarak cereyan eden olaylar deÄŸil. Bugün OrtadoÄŸu’ya baktığımızda Türkiye’nin savaÅŸlarla kuÅŸatılmış olduÄŸunu görüyoruz. Türkiye’nin bu durumdan etkilenmemesi mümkün deÄŸil.

Özellikle Suriye ve Irak etkisi büyüktür. OrtadoÄŸu’da yaÅŸananları hâkimiyeti altına alan alternatifsiz güç Amerika’nın iki hedefi var. Birincisi Ä°srail’in bekası, ikincisi ise bölgenin petrolünü, yeraltı ve yer üstü zenginliklerini garanti altına almaktır.

Hedefe ulaÅŸmak için her türlü aracı meÅŸru görüyorlar. Makyavelist felsefeye dayanıyorlar. Bu felsefede; hedeflerine ulaÅŸabilmek için insanlık dışı her türlü yola baÅŸvurulabilir, çıkar için her ÅŸeyi yapılabilir. Ä°slam’ın dışındaki beÅŸeri sistemlerin tek hedefi maddedir. Madde ve dünya hegemonyasıdır. Ä°nsan fıtratı eÄŸer ilahi bir din ile terbiye edilmezse hiçbir zaman doymak bilmez.

Bunlar da dünyanın bir ucundan gelip, Ä°slam ülkelerinin en ücra köşelerindeki gariban ülkeleri de iÅŸgal ediyorlar. Afganistan mesela. Peki neden? 100 yıl sonrasını düşünüyorlar. Rusya ve Çin’e karşı Afganistan’ın stratejik konumundan faydalanmak istiyorlar.

BÖLGEDE GÜÇLÜ TÜRKİYE İSTENMİYOR

Emperyalizmin baÅŸlıca hedefi tek güç olmak arzusu olduÄŸu için, hiçbir zaman bu bölgede güçlü bir Türkiye de istemiyor. Türkiye’nin Araplardaki kabile devletlerine benzemeyen, bin yıla dayanan bir devletçilik tecrübesi var. Kendisini ayakta tutabiliyor. Bir diÄŸer avantajı da jeopolitik konumu. Üç kıtayı birbirine baÄŸlayan bir ülkedir.

Mevcut iktidar, eski Türkiye’nin dış politikasını izlemiyor, “bu bölgede ben de varım” diyor. Ä°ktidarın bu duruÅŸuna karşılık, emperyalizmin temsilcileri de, yüz yıllardır yaptıkları gibi, içeriden ve dışarıdan devleti zayıflatmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Tek fark, artık direkt yapamıyorlar endirekt yapmaya çalışıyorlar.

Kürt meselesine gelince, Ä°ngilizler, OrtadoÄŸu’da sınırları çizerken, bölgede bulunan Kürt Halkı’na kasıtlı olarak bir alan bırakmamışlardır. Batılı güçler, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu yıkıldıktan sonra, her bir Arap ülkesinin başına bir kabile reisini getirip devletler kurdurdular. Bazı Arap ülkelerinin nüfusu Diyarbakır kadar yoktur.

Araplar tek bir devlet olsa, bu güçler için sıkıntı olabilirdi. Önce onların ümmetçilik mefhumunu zedeleyip, milliyetçilik mefhumunu ön plana çıkarttılar, milliyetçiliği din haline getirerek Arapları böldüler.

Kürtlere bir devlet alanı bırakmayarak, kendilerince Kürtleri cezalandırdılar. Ä°ranlı, Kürt bir Ä°slam âlimi olan Ahmet Müftüzâde diyor ki; “Selahaddin Eyyûbi haçlı seferlerini batılılara karşı yaptı. Onlar da Selahaddin Eyyubi’nin soyundan, Selahaddin Eyyûbi’nin öcünü alıyorlar.” Kudüs’ü onların elinden alan Selahaddin Eyyûbi’nin torunlarıyla halen uÄŸraÅŸmaktalar.

PKK SİLAHI GÖRÜNCE UMUDA KAPILDI

Barış sürecinin bozulmasındaki en önemli sebep Suriye’de yaÅŸananlardır. Suriye’de rejimin otoritesi kalmayınca, o güçlerin kendisi PYD’ye bir alan verdi. PYD’yi ayakta tutan da PKK’dır. Bu PKK’ya da bir ümit oldu. “Orada alan verildiyse burada neden olmasın” dediler. Ellerine çok sayıda silah da verilince bakışları deÄŸiÅŸti.

AMAÇLARI TÃœRKÄ°YE’YÄ° OYALAYIP YENÄ° SINIRLAR ÇİZMEK

Onlar da, bir örgütün elindeki silahları aracılığıyla, 1 milyona yakın ordusu olan, kendi tankını, tüfeÄŸini yapan bir devleti, kabile tipi Arap ülkelerinde olduÄŸu gibi dizayn edemeyeceklerini biliyorlar. Amaçları Türkiye’yi örgüt aracılığıyla içeriden meÅŸgul etmek. Bu sayede Suriye’de istedikleri gibi hareket edip, sınırları çizecekler. Amaç; Türkiye’nin orada söz sahibi olmasını engellemek. Türkiye’yi meÅŸgul ederken “bak seni istediÄŸim zaman meÅŸgul edebilirim, benim OrtadoÄŸu’daki projelerime karışma” mesajı veriyorlar. Barış sürecini bunun için bozdurdular.

PKK’NIN GÖRDÜĞÜ DESTEK 90’LARIN ESERÄ°

Batı’daki Müslüman kardeÅŸlerimizin ne yazık ki bölgemizle ilgili haber kaynakları zayıf veya ilgilendiren kaynaklar yanlış bilgilendiriyor. Bölgeye geldiklerinde algıların deÄŸiÅŸtiÄŸini görüyoruz. Tabi burada da, herkesin kendi penceresinden aktardığı bir görüş, bir yorum var. Bizler bölgede Ä°slami hassasiyeti olanlar, ortaya sürülen yayınlarda ne yazık ki bölgenin iyi okunamadığını görüyoruz. Toplumun bir kesiminin Kürt halkını potansiyel suçlu olarak görmesi çok yanlış.

Åžu an PKK’nın bazı ÅŸehirlerde yüzde 70-80 oy alması, devletin 90’larda bölgede uyguladığı acımasız güvenlik politikasından ötürüdür.

DEVLET ARTIK TERÖRİST İLE HALKI AYIRT EDİYOR

Devletin ÅŸu anda da o dönemlerde uyguladığı tarzda bir güvenlikçi politikası olsaydı, Sur’da 3 ay sürdürdüğü operasyonu 1 haftada bitirirdi. Helikopterler ile anons ederdi; “Çıkan çıktı, çıkmayana ben terörist muamelesi yaparım” derdi ve iÅŸi bitirirdi. Önceden öyle yapıyordu. Ama ÅŸimdi bunu yapmadı. Askerini, polisini kaybetti fakat çok titiz davrandı. Teröristlerle sivilleri ayırt etti. Halk bunun farkına vardı. Bu güzel bir geliÅŸme saÄŸladı. Devletin bu sahiplenme politikası devam ederse, terör örgütünün elinde malzeme, yanında insan kalmayacaktır.

PKK VE HDP KÃœRT HALKININ KARA BAHTIDIR

PKK ve HDP Kürt halkının kara bahtıdır. Bunlara oy veren vatandaşlarımız da aldatılmıştır. Mantık olarak, bir halkın mukaddesatına, değerlerine düşmanlık eden bir hareket, o halkı temsil edemez. Halkımıza bunu anlatmaya çalışıyoruz.

Ben bir birey olarak devletin politikalarını, rejimini eleÅŸtirebilirim. Devlettir, kuralı vardır, yasası vardır. “Fakat örgüt barbardır, ne kuralı vardır ne de yasası!”Ne kadar çetesi varsa, mafyası varsa, alıp onu militan yapmıştır. Canavar bir harekettir.

Biz bu halkımıza diyoruz ki; “Bu hareket sizi mukaddesatınıza ve deÄŸerlerinizin tümüne düşmandır. Siz bu hareketle nereye varacaksınız. Namaz kılıyorsun ama senin bu harekete gönül vermen, hiçbir ÅŸekilde cevaz görmez. Bize bir zamanlar zulüm edilmesi, aynı zulmü yapmak için bize meÅŸruiyet kazandırmaz. Bizim için ölçü, kitap ve sünnet ise, kitap ve sünnete aykırı olan babanda olsa, kavmin, aÅŸiretin de olsa, sen ona baÄŸlılığını veremezsin.”

KEMALÄ°ZM VE APOÄ°ZM CANAVARLIKTIR

Kemalizm Türkler için nasıl bir canavarlık ise, Apoizm de Kürtler için bir canavarlıktır. Bu her iki akıl da bu halkları asıl dinlerinden soyutlaÅŸtırıp, milliyetçiliÄŸi onların dini yerine koyup, mukaddesleÅŸtirdiler.

“Ne mutlu Türk’üm diyene! Bir Türk dünyaya bedeldir” ne demektir? Allah-u Teâlâ buyuruyor; “Allah katında sizin en üstün olanınız, takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır.”

Dünyaya faÅŸizmi öğreten Siyonizm’dir. Kemalizm de ondan öğrenmiÅŸtir. Ä°nsanlar milliyetiyle kendisine bir üstünlük payı çıkarıyorsa bu elbette tevhid diniyle baÄŸdaÅŸmaz. Bu ÅŸirktir. Bu Türkler için de, Kürtler için de, Araplar için de böyledir.

Ãœstad Said-i Nursi’nin güzel bir tespiti var bu konuda, der ki; “Din adına gelen fitne hangi ilimden gelirse izalesi kolaydır, fakat milliyetçilik adına gelen fitnenin izalesi pek müşküldür.” Kemalizm bunu yaptırdı, Apoizm bunu yaptırıyor. Arap milliyetçiliÄŸini Osmanlı’ya karşı da Hristiyan bir Arap olan MiÅŸel Eflak eliyle ayaklandırdılar.

Kemalettin Kamu adlı bir şairin bir şiiri vardı;

“Ne örümcek ne yosun
Ne mucize ne füsun
Kâbe Arap’ın olsun
Çankaya bize yeter”

Arap bir televizyon programına katılmıştım. Sunucu söze baÅŸlarken, besmele çekip “Allah’ın adıyla baÅŸlıyorum” demek yerine, “Arap halkı adına baÅŸlıyorum”dedi.

Aynı fitne şu anda Kürtlerin üzerine oynanıyor.

EN FAZLA NEFRET ETTÄ°KLERÄ° UNSUR; DÄ°N

Mevcut iktidar barış süreciyle istedi ki bu iş bitsin. Fakat bu coğrafyada örgütler hiçbir zaman kendi başına hareket etmez. Dış güçler tarafından yönlendiriliyorlar. Eğer ki AK Parti yerine bir sol iktidar olsaydı, sol örgütlerle rahatlıkla anlaşırlardı.

Ä°deoloji, itikat, inanç çok önemli. Onların en fazla nefret ettiÄŸi ÅŸey dindir. Sol’un tarihine bir bakın. Lenin devrim yaparken tüm din adamlarını saf dışı etmiÅŸtir. En acımasızca yöntemlere baÅŸvurarak onları sindirmiÅŸ ve bitirmiÅŸtir. Günümüzde Dünyada sosyalizm biterken bunlar hâlâ sosyalizmin peÅŸindeler.

PKK’NIN HOCASI TÃœRK SOLUDUR

Türklerden 3 akım vardır; birisi Kemalizm, birisi Ortadoğu klasik milliyetçiliğini benimseyen MHP, bir kesimi de muhafazakâr dindar.

PKK’ya sürekli hocalık eden de Türk soludur. Türk solunun hedefi Kürdistan deÄŸildir ama hayali sosyalizmdir. Dikkat ederseniz “Türkiye’yi böldürtmeyeceÄŸiz” diyorlar. Kim bölüyor ki zaten? Kime böldürtmeyeceksiniz?

Barış sürecinin bozulmasının yegane sebeplerinden biri PKK’nın karşı cephede gördüğü iktidarın muhafazakâr olması. Ä°kincisi de dış güçlerin sürekli PKK’ya ümit vermesi. PKK’ya verdikleri ümit Kürtlerin kara kaşına kara gözüne hevesli olduklarından deÄŸil.

Beşeri ideolojilere sahip olan insanlarda zaten basiret yoktur. Solda hiç yoktur. Devlet bunlara ne kadar adım attıysa, hiçbir zaman aklı selim ile hareket etmediler, atılan adımların hepsini baltaladılar.

BU HÃœKÃœMET KÃœRTLERÄ°N TARÄ°HÄ°NDE YAPILMAYANI YAPTI

Bu hükümet Kürtlerin tarihinde hiç kimsenin yapmadığı bir ÅŸeyi yaparak, Kemalizmin Kürt halkına karşı uyguladığı inkâr ve asimilasyon politikasını kaldırmıştır. “Kürt halkı ayrı bir halktır ve vardır” demiÅŸtir.

GENÇLERİMİZ İSLAMİ AHLAKTAN UZAKLAŞTIRILIYOR

Genel itibariyle baktığımızda gençlerimiz İslami ahlaktan uzaklaşılıyor. Bunun birinci sebebi, nefsani arzuların önünün açılması, ikinci sebebi de fikren ve akideten PKK ve sol akımların gençlerimize nüfuz etmesi.

Müslümanlar da kendi çapında hizmet ediyorlar ama bölgedeki Müslümanlar eziliyorlar. Bölgede çoÄŸunluÄŸu oluÅŸturan Müslüman Kürtler “lale devri”ni 8-10 yıldır yaşıyor. Lale devrinden kastım da Müslümanların dinini rahatlıkla yayması; kendi inandığı gibi yaÅŸaması ve inandığı gibi Ä°slami faaliyetleri yürütmesi.

Eski Türkiye’de, bölgenin Müslüman Kürtleri’ne ikinci sınıf muamelesi yapılıyordu. Bu iktidar geldi dedi ki, “Onlar da bu ülkenin vatandaşı, vergisini veren, askerliÄŸini yapan insanlar, sen neden ona ikinci sınıf insan muamelesi yapıyorsun? Neden bir sosyalist, kendi faaliyetlerini istediÄŸi gibi yapabiliyor da neden bir Müslüman Ä°slami idealleri doÄŸrultusunda mücadele veremiyor? ”

BUNLAR SANCILARDIR Ä°STÄ°KBAL YAKIN

Asıl endişemiz gençlerimizin itikadi olarak bozulmasıdır. Ahlaki bozulma elbette bir yerde geri döner. Çok şükür ki bölgemizde aile yapısı hâlen çok önemli bir yere sahip. Dinin tüm beşeri sistemlerden ayırt edilecek yegâne özelliği ailedir. Kişi itikadi olarak bozguna uğramışsa da o itikadi görüşünü kendi ailesine yansıtamıyor. Çekiniyor.

Bu sebeple Müslümanlar hikmetli bir ÅŸekilde çalışırlarsa, Allah’ın izniyle sıkıntılar geçici olur. Müslümanların ÅŸu an yaptığı ve yapacakları hizmetler, 5-10 sene sonra meyvesini verir. Biz ümitvârız, Müslümanları ayakta tutan da ümit olmalıdır.

Allah Müslümanlara böyle emrediyor; “Kendi imkânlarınıza göre sizden istenileni yapın, ve Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin” buyuruyor.

Ãœstad Said Nursi’de diyor ki; “Åžu istikbal inkılabâtı içerisinde en yüksek gür seda Ä°slam’ın sedası olacaktır.” Biz de ümitvarız. Bunlar sancılardır, istikbal Ä°slam’ın olacaktır. Yeter ki Müslümanlar hikmetlice çalışıp ifrat ve tefritten kendilerini korusunlar.

Kaynak: haber10.com

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.