Sosyal Medya

Dünya

Irak Nereye gidiyor?

Bölünme tartışmaları, kitlesel protestolar ve hükümet krizi derken komşumuz Irak nereye gidiyor? Doç. Dr. Mesut Özcan kaleme aldı.



Doç. Dr. Mesut Özcan - KARAR

2003 yılında ABD önderliÄŸindeki koalisyonun Saddam Hüseyin yönetimini devirmesinin ardından yaÅŸanan 10 yıldan daha uzun bir zamanda Irak bir türlü siyasi ve iktisadi istikrarı saÄŸlayamadı. BahsettiÄŸimiz dönemde pek çok sorunla boÄŸuÅŸan Irak’ta, IŞİD’in Musul’u ele geçirdiÄŸi 2014 yılı Haziran ayından itibaren yeni bir sıkıntılı dönemden bahsetmek mümkündür. Yaklaşık 2 yıldır IŞİD’i geriletmek ve Musul’u kurtarmak adına bazı ilerlemeler kaydedilmiÅŸ olsa da, Irak gitgide artan bir kaosun içine sürükleniyor görüntüsü vermektedir. Uzun zamandır konuÅŸulan teknokratlar hükümetinin bir türlü kurulamaması, IŞİD karşısında istenilen ölçüde baÅŸarılı olunamaması, petrol fiyatlarının düşmesinin ardından ekonomik sıkıntıların iyice artması ve yolsuzlukla mücadelede halkın taleplerine cevap verecek adımların atılamaması bazı kesimlerde ülkenin geleceÄŸi ile ilgili soru iÅŸaretlerinin artmasına neden oldu.

2010 yılında gerçekleÅŸtirilen genel seçim sonrasında hükümetin uzun süre kurulamaması Irak’ı bu noktada bir dünya rekorunun sahibi yapmıştı. Aynı durum 2014 seçimleri sonrasında yaÅŸanmadı ama kurulan hükümet iç siyasi çalkantılar nedeniyle halkın taleplerini karşılayamadı. BaÅŸbakanlığı kendi partisinden Abadi’ye kaptıran eski BaÅŸbakan Maliki de, perde gerisinden koltuÄŸunu yeniden elde etmek için var gücüyle çaba harcadı. 2015 yılında güvenlik ve elektrik yokluÄŸu nedeniyle baÅŸlayan gösterilerin ardından BaÅŸbakan Abadi bir reform programı açıklayarak yolsuzlukları önleyeceÄŸini, temel hizmetleri ve özellikle de güvenliÄŸi saÄŸlayacağını ifade etti. Son bir kaç aydır da, bunu saÄŸlamak adına teknokrat ağırlıklı bir hükümet kurmaya çalışıyor. Bu süreci yönetemeyen Abadi, hem kendi kredibilitesini azalttı hem de Irak’ı kısa vadede içinden çıkması kolay görünmeyen bir kaosa iyice yaklaÅŸtırdı. Hükümet kurma sürecindeki sürtüşmeler, Mukteda Sadr etkisindeki Ahrar Grubu önderliÄŸinde bir dizi grubun Meclis’i basmasına kadar vardı ve siyasal süreç iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı. Tüm bu geliÅŸmeler Iraklı siyasi figürlerin ülkenin karşı karşıya olduÄŸu sorunların büyüklüğünü anlayamadıkları, halkın da siyasi aktörlerden beklentilerinin gitgide azaldığının bir göstergesidir.

Bugün Irak’ta hem siyasi hem de ortak kimlik anlamında bir parçalanma yaÅŸanmaktadır. Karşı karşıya kalınan sorunlar çözülmedikçe ülkeyi bir arada tutma ihtimali zayıflayacaktır.

IŞİD’in Musul’u kimsenin beklemediÄŸi bir hızla ele geçirmesi Irak’ın güvenlik birimlerinin ne kadar sorunlu olduÄŸu gerçeÄŸini çok acı bir ÅŸekilde ortaya koydu. Binlerce kiÅŸinin sadece kâğıt üstünde ordu mensubu olarak maaÅŸ aldığı ortaya çıkarken, ordunun boÅŸalttığı alan büyük ölçüde Åžii milisler eliyle dolduruldu. Önemli oranda Ä°ran tarafından eÄŸitilen ve donatılan bu gruplar, HaÅŸd-i Åžabi adıyla biliniyor. Bu gerçeklik, devletin en temel görevi olan güvenliÄŸi saÄŸlama konusunda dahi baÅŸarısız olduÄŸunu ortaya koydu. Bugün her ne kadar IŞİD’in saldırı kapasitesi zayıflatılmış olsa da, baÅŸkent BaÄŸdat baÅŸta olmak üzere intihar saldırıları dahil olmak üzere bir dizi güvenlik sorununun devam ettiÄŸi aÅŸikardır. Bu türden güvenlik sorunları aşılmadan ve Musul için giriÅŸilecek bir kurtarma operasyonunun planlaması noktasındaki görüş ayrılıkları ortadan kaldırılmadan IŞİD’in yenileceÄŸini beklemek çok gerçekçi deÄŸildir. Özellikle IŞİD sonrasına yönelik projelerde görüş ayrılıkları devam ettiÄŸi müddetçe, beklenen Musul operasyonunun hızlı bir ÅŸekilde gerçekleÅŸmesi ihtimal dahilinde gözükmemektedir.

Yukarıda bahsedilen güvenlik problemleri ve siyasi zorlukların yanında, ülkenin bütünlüğü noktasında ciddi görüş ayrılıklarının olduÄŸunu teslim etmemiz gerekmektedir. IŞİD’in Musul’u iÅŸgal edip Erbil’in üzerine yürümesinden hemen önce Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) en fazla konuÅŸulan konu bağımsızlık idi. IŞİD tehdidi dolayısıyla bu konu bir müddet ertelenmiÅŸ görünse de, BaÄŸdat ile Erbil arasındaki siyasi ve iktisadi sorunlar dolayısıyla saÄŸlıklı bir iliÅŸkiden bahsetmek pek mümkün görünmemektedir. Bütçeden IKBY için ayrılan payın ödenmesi ve IKBY’nin bağımsız ÅŸekilde petrol satması konuları etrafında ÅŸekillenen bu sorunların aşılması için bir dizi temas yapılsa da, bir çözüme ulaşılamamıştır. Yaklaşık iki yıllık bir aradan sonra IKBY’de bazı yetkililer bağımsızlık konusunu yeniden gündeme getirmektedirler. Bu iki yıl içerisinde IKBY’deki siyasi yapı da oldukça bozulmuÅŸ, parlamento toplanamaz hale gelmiÅŸtir. Özellikle KDP ile Goran partileri arasındaki görüş ayrılığı zirve yapmış durumda. Bu bakımdan IKBY de Irak’ın geri kalanından farklı bir görüntü arz etmemektedir.

Åžu ana kadar anılan sıkıntıların yanında ülkeyi zorlayan diÄŸer bir konu da petrol fiyatlarında yaÅŸanan düşüşün ekonomide ortaya çıkardığı yeni tablodur. 2016 yılı bütçesi petrol fiyatlarının ortalama 45 dolar civarında olacağı varsayımı ile hazırlanan Irak’ta, ÅŸu ana kadar fiyatların sürekli bu rakamın altında kalması dolayısıyla ciddi bir sıkıntı söz konusu. MaaÅŸlar gecikmeli ve kesintili olarak ödenebiliyor ve Irak’ın IMF’den bu yıl için en az 7 milyar dolar kredi alması gerektiÄŸi Iraklı yetkililer tarafından açıklandı. Her ne kadar ihraç edilen petrol miktarı sürekli bir ÅŸekilde artsa da, petrolden elde edilen gelirin düşmesi, güvenlik endiÅŸeleri nedeniyle savunma harcamalarının artması, artan güvenlik sıkıntıları dolayısıyla bir dizi yabancı ÅŸirketin faaliyetlerini askıya alması vb. konular Irak’ın ekonomik geleceÄŸini tehdit etmektedir.

Bölünme ihtimalinin gündemden kalkması için birleÅŸtirici bir hükümet kurulması, temel hizmetlerin karşılanması için iÅŸlevsel devlet kurumlarının oluÅŸturulması gerekmektedir.

Geçen yıl yaz aylarında sıcakların zirve yaptığı dönemlerde yaÅŸanan elektrik kesintileri halkı sokaÄŸa dökmüş ve BaÅŸbakan Abadi reform sözü vermiÅŸti. Bu yıl ise temel hizmetlerin saÄŸlanması noktasında ilerlemeler bir yana, ülkenin siyasi sistemi bile tam manasıyla iÅŸlemez duruma geldi. Parlamentonun hangi ÅŸartlarda görevine devam edeceÄŸi ve ne türden bir hükümet kurulacağı konusu Irak siyasetinin bundan sonraki birkaç ayını meÅŸgul edecek gibi görünüyor. Åžu an ülkenin içinde bulunduÄŸu siyasi belirsizlik gelecekle ilgili endiÅŸelerin artmasına neden oluyor. 2003 yılında Saddam yönetiminin devrilmesinden bu yana geçen sürede ülkeyi bir arada tutan baÄŸların gitgide zayıflaması, ortak bir kimliÄŸin zayıflaması, devlet kurumlarına olan güvenin kaybolması ve yolsuzluk konusundaki sorunların aşılamaması halkta ciddi bir bıkkınlık oluÅŸturmaktadır. Bugün Irak’ta hem siyasi yapı anlamında hem de ortak kimlik anlamında bir parçalanma yaÅŸanmaktadır. Ãœlkenin karşı karşıya olduÄŸu siyasi ve iktisadi sorunlar çözülmedikçe bu siyasi ve toplumsal parçalanma devam edecek ve ülkeyi bir arada tutma ihtimali azalacaktır. Yaklaşık on yıl önce gündeme gelen parçalanma senaryosu bazı kiÅŸiler tarafından yeniden dillendirilmektedir. Bu ihtimalin gündemden kaldırılması için birleÅŸtirici bir hükümetin kurulması, baÅŸta güvenlik olmak üzere temel hizmetlerin saÄŸlanmasına dönük iÅŸlevsel devlet kurumlarının oluÅŸmasının desteklenmesi, farklı toplum kesimlerinin kimliklerini ifade edebilecekleri yasal ve anayasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bunlar saÄŸlanmadığı ölçüde Irak’ta kalıcı bir istikrar beklemek gerçekçi deÄŸildir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.