Güncel
Hüseyin Çelik'ten AK Parti'ye; Küme düşen parti
Ak Parti'nin eski Bakanı Hüseyin Çelik kendisine ait internet sitesinden yazdığı yazıda Ak Parti için deyim yerindeyse açtı ağzını yumdu gözünü.
AK Parti'nin kurucu isimlerinden ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, kişisel sitesinde kaleme aldığı yazıda, AK Parti'ye sert eleştirilerde bulundu.
Oda Tv'nin derlediÄŸi habere göre AK Parti'yi küme düşen takımlara benzeten Çelik, “Ä°tibar cellatlığı yapılmasına devam edilirse, daha da mühimi buna müsaade ve müsamaha edilirse AK Parti'nin de küme düşen partilerin arasına karışması mukadder olur.”ÅŸeklinde yazdı.
Yazısının giriÅŸinde Osmanlı'da iktidar mücadelesinde kardeÅŸ katline vurgu yaparak AK Parti'ye gönderme yapan Hüseyin Çelik, “Öyle zamanlar gelmiÅŸtir ki, bu katliamlardan dolayı hanedan sona erme tehlikesiyle karşı karşıya gelmiÅŸtir.” dedi.
'MUHAFAZAKAR KEMALÄ°ZM'
AK Parti'nin ilk 10 yılında Türkiye'nin büyük ilerleme kaydettiÄŸini ifade eden Çelik, “hukuk devleti” olma anlamında Türkiye'nin Çin ve Tunus'tan da geriye düştüğünü söyleyerek şöyle devam etti: “Gücün tek elde toplanması, kurulların sembolik ve seremonyal hale gelmesi, ortak aklın kaybolması, lidere sadece hoÅŸuna gidecek, onu tasdik etme anlamına gelebilecek sözlerin söylenebilmesi, Muhafazakar Kemalizmden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.”
ÇELİK'TEN AK PARTİ'LİLERE AĞIR İFADELER
Hüseyin Çelik yazısının devamında daha önce aynı yolda yürüdükleri AK Parti'lilerin yine AK Parti'liler tarafından kıyıma uğratıldığını ifade etti.
Çelik ekranda bu konuda eleÅŸtiri yapan AK Parti'liler için, “trol ve troliçe, satılık, kiralık kalemşörler, ekranları dolduran infaz timleri” ifadelerini kullandı.
Çelik'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Çok şükür bugün artık “kardeÅŸ katli” diye bir ÅŸey yoktur. Ancak, ÅŸeref ve haysiyetleri ile oynadığımız, bin bir türlü hakaret ve iftiraya uÄŸrattığımız, itibarlarını ayaklar altına aldığımız, sabah akÅŸam trol ve troliçelerin, satılık ve kiralık kalemşörlerin, ekranları dolduran infaz timlerinin saldırılarına muhatap kıldığımız, çileli günlerdeki yol ve dava arkadaÅŸlarımıza, yani manevi kardeÅŸlerimize uygulanan kıyıma ne diyeceÄŸiz?
Manen kıyıma uÄŸrayan sadece siyasetteki yol ve dava arkadaÅŸlarımız deÄŸil, en zor zamanlarda yanımızda olan, birçok badireyi atlatmada hayati roller üstlenen bazı hukuk ve devlet adamları ile birçok basın mensubu da ne yazık ki bu kırlangıç fırtınasından nasibini almıştır. Manevi kıyıma uÄŸramanın ne anlama geldiÄŸini, onur ve itibarlarına düşkün insanlar çok iyi bilirler.”
ÇELİK: AK PARTİ'NİN DE KÜME DÜŞEN PARTİLERİN ARASINA KARIŞMASI MUKADDER OLUR
Kendisinin ErdoÄŸan sonrası dönemde DavutoÄŸlu'nun deÄŸil Abdullah Gül'ün BaÅŸbakan olmasını istediÄŸini belirten Hüseyin Çelik, DavutoÄŸlu'nu eleÅŸtirerek “Biz, Sayın DavutoÄŸlu‘na da, birçok deÄŸerli arkadaşımızın tasfiyesine en azından seyirci kalmasına raÄŸmen, hürmette kusur etmedik.” ÅŸeklinde yazdı. “Düşük profil” tartışmasına da giren Hüseyin Çelik, “Bu arkadaÅŸlarımızı, bir yığın karikatürün ve seviyesiz mizahın konusu haline getirmeye kimin ne hakkı var.” ifadelerini kullanarak şöyle devam etti: “Ä°tibar cellatlığı yapılmasına devam edilirse, daha da mühimi buna müsaade ve müsamaha edilirse AK Parti'nin de küme düşen partilerin arasına karışması mukadder olur.”
Çelik'in yazısının son bölümü ise şöyle:
“Sayın Ahmet DavutoÄŸlu, deÄŸerli bir bilim ve siyaset adamıdır. Herkes gibi onun da artıları eksileri elbette vardır. Birlikte siyaset yaptığımız sürece, aramızda tatsız diyebileceÄŸimiz bir tartışma bile geçmemiÅŸtir. Ancak Sayın ErdoÄŸan‘dan sonra, benim ÅŸahsen genel baÅŸkan adayım hiç bir zaman Sayın DavutoÄŸlu olmadı. Bunu ikili görüşmelerimizde kendisine de ifade ettim. Ben, Sayın CumhurbaÅŸkanımızın baÅŸkanlık ettiÄŸi bütün kurullarda kendisinden sonra Sayın Abdullah Gül‘ün AK Parti'nin genel baÅŸkanı ve baÅŸbakan olması gerektiÄŸini, gerekçeleriyle birlikte çok açık ve aleni olarak söyledim. Ama sonuçta Sayın ErdoÄŸan, SayınDavutoÄŸlu‘nu tercih etti. Biz, Sayın DavutoÄŸlu‘na da, birçok deÄŸerli arkadaşımızın tasfiyesine en azından seyirci kalmasına raÄŸmen, hürmette kusur etmedik. Hatta ülkemizin, partimizin ve hükümetimizin selameti ve baÅŸarısı için ‘nasıl yardımcı olabiliriz‘ diye gayret gösterdik.
Peki, bütün bunlara raÄŸmen, Sayın DavutoÄŸlu‘na revâ görülen muameleye saÄŸ duyulu kaç insan “bu şık oldu” diyebilir. Bu olaydan sonra, deÄŸerli dostum Vehbi VakkasoÄŸlu‘nun yıllar önce okuduÄŸum “Önce Alkışladılar, Sonra Öldürdüler” isimli kitabını hatırladım. Gerçekten tarih tekerrürlerle doludur.
Bugün genel baÅŸkanlığa adı geçen arkadaÅŸların çoÄŸu ile uzun yıllar yan yana, dirsek dirseÄŸe çalıştık. PaylaÅŸtığımız acı, tatlı bir yığın hatıramız var. Hatta bazıları ile çok yakın dostluÄŸum var. Daha iÅŸin başında, bu insanları “düşük profilli” diye niteleyen densizliÄŸe, basiretsizliÄŸe ne diyeceÄŸiz? Bu arkadaÅŸlarımızı, bir yığın karikatürün ve seviyesiz mizahın konusu haline getirmeye kimin ne hakkı var. Bu iz'andan yoksun yakıştırmayı yapanlar hâlâ köşe baÅŸlarında oturup, itibarlı adam muamelesi görecekler mi? Sevdiklerimizi takdir etmenin yolu, baÅŸkalarını tahkir etmekten mi geçiyor?
AK Parti kurulurken biz, arkadaşlarımızın hukukunu kendi hukukumuz, itibarını kendi itibarımız kabul ettik ve uzun yıllar bu anlayışla birbirimize sahip çıktık. İtibar cellatlığı yapılmasına devam edilirse, daha da mühimi buna müsaade ve müsamaha edilirse AK Parti'nin de küme düşen partilerin arasına karışması mukadder olur.
Bugün, AK Parti'nin tek rakibi artık kendisidir. Bu olup bitenleri gördükçe, şimdi Volter'e daha çok hak veriyorum.
Hani diyor ya: “Tanrım, beni dostlarıma karşı koru; zira ben düşmanlarımla baÅŸa çıkabilirim.“
Hiç ama hiç bir hesabı olmayan, hasbî bir dostun uyarıları veya sitemleri olarak bunları, arkadaÅŸlık hukuku adına tarihe not düşüyorum. BilindiÄŸi gibi, sitem, sevgiden doÄŸar. Ben CHP'yi çok eleÅŸtirdim ama sitem ettiÄŸim görülmemiÅŸtir. Dikkat edin ‘kardeÅŸlik hukuku adına‘ demiyorum, çünkü kardeÅŸlik hukuku, son yıllarda sıkıntılı olmaya baÅŸladı.”
Henüz yorum yapılmamış.