Güncel
'Kriz bekleyenler avuçlarını yalayacak'
Abdurrahman Dilipak, kongreye gidecek AK Parti'de Davutoğlu ve Erdoğan arasındaki son durumu değerlendirdi...
Yeni Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü "“Refik” olmak!" baÅŸlıklı yazısında AK Parti'de kongre kararının alınmasından sonra CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ve BaÅŸbakan DavutoÄŸlu arasındaki durumun kamuoyuna yansımasını ele aldı. DavutoÄŸlu danışman, dışiÅŸleri bakanı olarak hep ErdoÄŸan'ın yanında durdu ve bir sorun yaÅŸanmadı, ifadesini kullanan Dilipak, "DavutoÄŸlu konusu DavutoÄŸlu ile baÅŸlayıp biten bir hadise deÄŸil.. Bu tartışma “DavutoÄŸlucu” olarak bilinen AK Parti içindeki, basındaki, STK'lardaki, bürokrasideki, iÅŸ dünyasındaki bazı isimleri de yakından ilgilendiriyor.. Paralel yapı bu konuya ilgisiz kalmayacaktır.. Abdullah Gül, Bülent Arınç diye baÅŸlayıp devam eden isimler de geliÅŸmeleri yakından takip edeceklerdir.. Sürece müdahil olmaya, DavutoÄŸlu'nu kendi yanlarına çekmeye ya da en azından öyleymiÅŸ gibi göstermeye çalışacaklardır. Hatta göreceksiniz, malum medya da suret-i haktan gözükerek ErdoÄŸan'a karşı DavutoÄŸlu adının arkasına saklanarak laf dokundurmaya çalışacaklardır" dedi.
İşte Abdurrahman Dilipak'ın yazısından bir bölüm:
DavutoÄŸlu, ayrılırken “Refik” vurgusu yaptı..
Aslında son günlerde CumhurbaÅŸkanı ile BaÅŸbakan arasında yaÅŸanan krizin anahtar kelimesi “Refik”tir..
Bizim geleneÄŸimizde “Refik” erkek adıdır, “Refika” kadın adı.. Refika, hayat arkadaşı, hanım anlamına da gelir. Refik ise yol arkadaşı, yoldaÅŸ, arkadaÅŸ anlamına gelir..
Mesela Hakan Fidan'la ilgili de, milletvekilliÄŸi adaylığı sırasında benzer bir sorun yaÅŸanmıştı.. ErdoÄŸan, Fidan'ı “okçu kulesindeki adam” olarak görüyordu ve herhangi bir sebeple, sıcak günler yaÅŸanırken görev deÄŸiÅŸikliÄŸi konusunda bir ön karar verildikten sonra konunun kendine arzedilmesi karşısında tepki vermiÅŸti..
Davutoğlu ile de benzer bir durum yaşandı..
DavutoÄŸlu danışman, dışiÅŸleri bakanı olarak hep ErdoÄŸan'ın yanında durdu ve bir sorun yaÅŸanmadı.. DavutoÄŸlu'nun “Hoca” olarak, “Refik” olarak ayrıcalıklı bir yeri vardı. BaÅŸbakan olduktan sonra da ErdoÄŸan'a göre bu iliÅŸki düzeninin devam etmesi gerekiyordu..
Cumhurbaşkanı seçilirken, Anayasadaki yetkilerinin tamamını kullanacaktı.. Bakanlar Kurulu'na başkanlık yapacak, iç politika, dış politika, güvenlik, bilim, sanayi, ekonomi, her alana müdahil olacaktı.. Mesela faiz konusunda belli bir duruşu vardı..
Zaten, esasen, Başbakan ve bakanlar 3'lü kararname ile atanacak her kişi ve alınacak her kararda Cumhurbaşkanının onayına ihtiyaç duyacaktı. Yani Başbakan, Cumhurbaşkanı'nın onayı olmadan kendine müşavir bile alamazdı..
Öte yandan, zaten Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi ve BaÅŸkanlık sistemine geçiÅŸe kadar geçici bir ara dönem sözkonusu olacaktı. DavutoÄŸlu “geçici” bir dönem için BaÅŸbakanlık yapacak, daha sonra belki CumhurbaÅŸkanı 1. Yardımcısı ya da DışiÅŸleri Bakanı gibi bir ÅŸekilde görevine devam edecekti. Bu süreçte de ErdoÄŸan, senkronize bir çalışma düzeni düşünüyordu. ErdoÄŸan da “Refik / Yol arkadaÅŸlığı” konusunda “uyum” bekliyordu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden, Davutoğlu'nun Başbakan olmasından hemen sonra Türkiye'ye batılı ülkelerden çok sayıda akademisyen, gazeteci, STK temsilcisi kılıklı adam geldi. Hepsi de Erdoğan-Davutoğlu ilişkisinin nasıl olacağını soruyordu.. Basın mensupları, STK'lar ve stratejik enstitülerdeki bir takım uzmanlarla konuşuyorlardı..
DavutoÄŸlu konusu DavutoÄŸlu ile baÅŸlayıp biten bir hadise deÄŸil.. Bu tartışma “DavutoÄŸlucu” olarak bilinen AK Parti içindeki, basındaki, STK'lardaki, bürokrasideki, iÅŸ dünyasındaki bazı isimleri de yakından ilgilendiriyor.. Paralel yapı bu konuya ilgisiz kalmayacaktır.. Abdullah Gül, Bülent Arınç diye baÅŸlayıp devam eden isimler de geliÅŸmeleri yakından takip edeceklerdir.. Sürece müdahil olmaya, DavutoÄŸlu'nu kendi yanlarına çekmeye ya da en azından öyleymiÅŸ gibi göstermeye çalışacaklardır. Hatta göreceksiniz, malum medya da suret-i haktan gözükerek ErdoÄŸan'a karşı DavutoÄŸlu adının arkasına saklanarak laf dokundurmaya çalışacaklardır.. ErdoÄŸan'a karşı olan herkes DavutoÄŸlucu kesilecektir.. DavutoÄŸlu'na karşı olanlar da ErdoÄŸancı kesileceklerdir. Çünkü onların hesabı baÅŸkadır..
Davutoğlu, daha ilk günden Cumhurbaşkanına ve partisine karşı sadakat vurgusu yaptı ama, birileri boş durmayacaktır..
Davutoğlu kendine güvenilmesi, kendi adına karar verip uygulayacağı bir alan açılmasını, müzakere yolu ile zaman kazanılması ve başarılabilirse muhataplarını ikna ederek daha az bir riskle daha fazla kazanım elde edilebileceğini düşünüyordu. Yakın çevresinden de bu anlamda destek ve teşvik görüyordu..
Henüz yorum yapılmamış.