PYD lideri Müslim'in kardeşi: Küresel güçler Kürtleri yalnız bırakacak

PYD Eş Başkanı Salih Müslim'in ağabeyi Prof. Dr. Mustafa Müslim, PYD'nin büyük devletlerin himayesinde Kürtleri belirsizliğe savurduğunu savunarak tarihin yeniden tekerrür edeceğini, büyük devletlerin amaçlarına ulaştıklarında Kürtleri yine yüzüstü bırakacaklarını söyledi.

AA'ya konuşan Müslim'in açıklamaları şu şekilde:

"Tarih bugün yine tekerrür ediyor. Rusya ve ABD Kürtleri destekliyor, özellikle de Suriye'dekileri. Çünkü belli niyetleri ve belli çıkarları var. Bu bölgede yalnızca Türkiye bunlara karşı çıkıyor. 'Arapların ve Kürtlerin sayesinde onların belini bükebiliriz. Suriyeli Kürtlerin eliyle Türkiye'ye vuralım' diyorlar. Amaçlarına eriÅŸtiklerinde Kürtleri tekrar yüzüstü bırakacaklar. Kürtlerin kendi tarihlerinden ders çıkarmaları ve büyük devletlere güvenmemeleri gerekir. Burada ben ÅŸunu diyorum: Kürtler bulundukları ülkede Müslümanlarla el ele vermeleri gerekir. Kürtler, Türkiye, Suriye, Ä°ran ve Irak'ta, Kürtlerin hakkını tanıyan ve kabul eden Müslümanlarla hareket etmeliler. Kürtlerin siyasi ve kültürel haklarının olduÄŸunu kabul eden Müslümanlarla olmalılar. Çünkü böyle Müslümanlar ancak Allah'tan korkarlar."

"KÃœRTLER ZULME TAHAMMÃœL ETMEZLER"

"Kürtler hiçbir zaman kimseye zulüm etmediler ve bunu istemezler de" diyen Müslim, "Kürt milleti, asil bir millettir ve hiçbir zaman kimseye zulmetme gayretinde olmadılar. Daima kendi dağlarında ve topraklarında yaşadılar, namus ve hayatlarını korumaya çalıştılar. Fakat zulme tahammül etmezler. Bedlisi Şerefnamesinde Kürt aşiret ve kabilelerine baktığımız zaman, zulme tahammül etmediklerini görüyoruz" ifadesini kullandı.

"KÜRTLERİ BÖLDÜLER"

Yabancı ülkelerin Kürtleri bilerek böldüğünü kaydeden Müslim, "Yüz yıldır, Birinci Dünya Savaşı ve Sykes-Picot Antlaşması'ndan sonra Osmanlı Devleti dağılma dönemine girdiği zaman, Almanya, Fransa ve Britanya, Osmanlı Devleti'ne bağlı milletlerin kalkışmaya girişmelerini arzuladılar. 1900'den önce Osmanlı'ya 'hasta adam' derlerdi, yani ölüm döşeğindeki kişi. Bu yüzden Osmanlı toprağı ve mirasını paylaşmayı planladılar. Böylelikle bütün unsurları bu plan doğrultusunda böldüler. Kürtler için de 'Dilleri, gelenekleri ve toprağı olan bir millet var. Din ve inançlarında samimidirler, ahlaken yozlaşmış değiller ve inançları ile başları diktir. Eğer böyle devam ederse içlerinden tekrar, Avrupa için tehlikeli olacak bir Selahaddin'in çıkması hiç de uzak değildir' dediler. Bu yüzden Kürtler devlet olmasın diye, Kürtleri beş parçaya ayırdılar" dedi.

"AVRUPA SELAHADDÄ°N'Ä°N Ä°NTÄ°KAMINI KÃœRTLERDEN ALIYOR"

Mustafa Müslim, Avrupa'nın, Kürtlerden Selahaddin'in (Eyyubi) intikamını almak için Kürtleri beÅŸ parçaya böldüğünü söyleyerek ÅŸÃ¶yle devam etti:

"Kürtleri beÅŸ parçaya ayırdılar ki kendi aralarında ittifak kuramasınlar ve Avrupa için tehdit oluÅŸturmasınlar. Bir görüşe göre Avrupa, Selahaddin'in intikamını Kürtlerden alıyor. DiÄŸer bir görüşe göre de Tarık bin Ziyad Ä°spanya'da Endülüs'ü kurduÄŸu için Amazighlerden intikam alıyorlar. O da Amazigh kabilesinden olduÄŸu için. Sayıları 20 ile 30 milyon arasında olan bu kabile ÅŸimdiye deÄŸin bir devlet kurmuÅŸ deÄŸildir. Libya'dan Cezayir ve Fas'a kadar bölgedeki devletlerin yarısı Amazihglerden oluÅŸuyorlar. Avrupa Kürtlerden ve Amazighlerden intikam alıyor."

"KÜRTLERE EL UZATAN YABANCILARIN YEGANE KAYGILARI, KENDİ MENFAAT VE ÇIKARLARIDIR"

Müslim, Kürtlere el uzatan yabancıların yegane kaygılarının kendi menfaat ve çıkarları olduÄŸunu vurgulayarak şöyle konuÅŸtu:

"Tekrar ifade etmek istiyorum ki Kürtlere yardım eden Batılı yabancı güçler yalnızca menfaat ve çıkarlarını düşünüyorlar. Amaçlarına ulaÅŸtıkları zaman Kürtleri tekrar yüzüstü bırakacaklar ve Kürtler yine kendi hallerinde yalnız kalacaklar. 1920'li yıllarda Süleymaniye kentinde Åžeyh Mahmud Hafid'i desteklediler, lakin amaçlarına ulaÅŸtıkları zaman onu sürdüler ve öldürdüler. Yine 1946'da Rusya'nın desteÄŸiyle Kadı Muhammed, Mahabad'da Kürdistan Cumhuriyeti'ni kurdu. Fakat ömrü sadece bir yıl oldu. Rusya'nın çıkarları yön deÄŸiÅŸtirdi, bu sefer Ä°ran Åžahı'na arka çıktılar. Kadı Muhammed teslim oldu. Mustafa Barzani bir grup PeÅŸmerge ile Rusya'ya geçti. Ama Kadı Muhammed ve arkadaÅŸları idam edildiler. Dolayısıyla yegane endiÅŸeleri, kendi menfaat ve çıkarları olan devletlere hiçbir zaman güvenmemek lazım. Molla Mustafa Barzani ile Saddam Hüseyin 1965'ten 1975'e kadar Ã§atışıyorlar ve kimse sonucu öngöremiyor. Akabinde Ä°ran Åžahı, Saddam'a el uzatıyor. Saddam da Åžattul-Arap'ı Ä°ran Åžahı'na veriyor ve 1975 yılında Cezayir AnlaÅŸması'nı imzalıyorlar." 

"KÜRTLER ARAP HARFLERİNDEN VAZGEÇMEMELİLER"

Müslim, Kürtçe alfabede Arap ve Latin harfleri kullanımı ihtilafına da değinerek "Kürtler Arap harflerinden vazgeçmemeliler. Kürtler tarihte İslam adına ve edebiyat alanında emek harcamış ve çok çalışmışlar. Arap harflerini terk eder ve Latin harfleri baskın gelirse bu tarihin pek bir anlamı kalmaz. Birçok ülkede Arap harfleri var. Bizler niye tarihimizden vazgeçelim ve Kürtlere Latin harflerini farz kılalım" diye konuştu.