Güncel
Tuhaf Zamanların Tuhaf Aktör ve Kavgaları
Kenan Alpay gündemi yorumluyor: ‘Pelikan’ familyasını hemen herkes biliyor ve fakat onlar da bu iddiaları yalanlamıyor. Meşhur dosyalarında ‘yakın çalışma arkadaşları’nı överek rakip olarak gördüklerini de alabildiğine hırpalayarak sözüm ona ustaca gizlenmişler.
Zaman mı aktör ve kavgaları tuhaflaştırıyor yoksa kavga ve aktörler mi zamanı tuhaflaştırıyor bilemeyeceğim. Yalnız en meşru ve yaygın mücadele alanı olan siyasete gayrı meşru aktör ve yöntemlerin sızmasına hiçbir surette müsamaha etmemek gerektiğine kesin olarak inananlardanım. Siyaset meşruiyet ve toplumsal desteğini ideolojisinden hedeflerine değin hemen her aşamasını açık-şeffaf tutmasından alır. Gizli kapaklı ilişkiler, maske takmayı adet edinmiş karakterler, kod adıyla hareket eden gizli ilişkiler ağı eninde sonunda siyasete ipotek koymaya yeltenecek kirli vesayet odaklarını doğurur.
GeniÅŸ toplum kesimleri de deÄŸilse de siyasete az çok yakından temas edenlerin CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ile BaÅŸbakan DavutoÄŸlu arasındaki ihtilaf alanlarından haberi vardı. Ä°htilaf alanlarının azalmak bir tarafa çoÄŸalmaya baÅŸladığını genellikle CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın çeÅŸitli beyanlarından takip etmek mümkündü. Hiç kimse iplerin kopma noktasına gelmesini arzulamadı. Özellikle ülkenin geleceÄŸine iliÅŸkin hem CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a hem de siyasete kazandırdığı BaÅŸbakan DavutoÄŸlu’na gönül rahatlığıyla vekâlet vermiÅŸ milyonlarca seçmen. AK Parti Genel BaÅŸkanlığı ve BaÅŸbakanlık’tan çekilme, olaÄŸan üstü kongre kararı almaya götüren gerilimli süreçte DavutoÄŸlu da ErdoÄŸan da çok az konuÅŸtu.
Durumdan Vazife, Gerilimden Menfaat
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve BaÅŸbakan DavutoÄŸlu’nun sürecin gidiÅŸatına iliÅŸkin az konuÅŸmuÅŸ olması söyleyecek sözlerinin olmadığı anlamına gelmez şüphesiz. KonuÅŸmaların artması önü alınamaz bir dizi sıkıntıyı tetikleyebilirdi. Riskleri minimize etmek ve bundan sonrasına dair AK Parti içerisinde bir çekiÅŸmenin önünü almak açısından bu tercih anlaşılabilir. Bu husus BaÅŸbakan DavutoÄŸlu’nun her türlü suçlamayı kabul etmeye ve kendini zaman içerisinde sessizce imha etmeye zorlamak olarak da anlaşılmamalı. Bugün ortaya çıkan gerilim ve ayrışmanın derinleÅŸmesi ve ilelebet sürmesi için seferber olanlar bizim öteden beri bildiÄŸimiz salt olarak ‘durumdan vazife çıkarma’ illetiyle deÄŸil aynı zamanda ‘gerilimden menfaat temini’ illetiyle de maluldür.
Meselenin bu noktaya geliÅŸi elbette ki sanal veya gerçek âlemde yürüyüp giden dedikodularla izah edilemez. Azıcık idari tecrübesi bulunan hiçbir kimse de bu türden operasyonel hareketlerle dolmuÅŸa binmez. Ancak ne olursa olsun kamuoyuna yansıyan profesyonel düzeydeki dedikodu mekanizmaları toplum nezdinde ileri düzeyde mide bulantısı ve siyasete yönelik kaygı duygularını beslemektedir. ‘Pelikan Dosyası’ ismiyle servis edilen ve BaÅŸbakan DavutoÄŸlu’nu güya CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan namına itibarsızlaÅŸtırmaya giriÅŸen ekip de hem Kemalist hem deFethullahçı özel harp yöntemlerini mezcederek tam da bu çirkin geleneÄŸi hortlatmaktaydı.
Açıkça karşı çıkmanın, kendi kimliÄŸiyle muhalefet etmenin önünde hiçbir engel yokken neden bu karanlık ve kirli yola sapılıyor? Ä°zahı yok. Zaten ‘pelikan’ familyasını hemen herkes biliyor ve fakat onlar da bu iddiaları yalanlamıyor. MeÅŸhur dosyalarında ‘yakın çalışma arkadaÅŸları’nı överek rakip olarak gördüklerini de alabildiÄŸine hırpalayarak sözüm ona ustaca gizlenmiÅŸler. DevekuÅŸu pozisyonunda saklambaç oynadıklarını idrak edemeyecek kadar şöhret zehirlenmesi yaşıyorlar zahir.
Siyasetin kendi içindeki muhasebe ve rekabetine bu türden çirkef karakterleri yanaştırmamak hem ahlaken hem de hukuken bir yükümlülüktür. Siyasete leke düşüren, toplumu ipotek altında tutmaya yeltenen bu gizem meraklısı şöhretler kadrosu bir aydın-gazeteci olarak değil istihbarat elemanı gibi hareket ettiği için hem teşhir edilmeli hem de cezalandırılmalıdır. Siyaset ve toplumun selameti için bu elzemdir.
TGB’ye Selam, ReisçiliÄŸe Devam!!!
Pelikan Dosyası’nda Yeni Åžafak’ ı çıkaran neredeyse bütün ekip ‘paralel’ ilan edildi. Ancak istisnalar içinde doÄŸal olarak Salih Tuna baÅŸa yazıldı. Pelikan familyasının gazeteciler camiasında nedenCemil Barlas gibi birkaç isim yanında Salih Tuna’yı da istisna ettiÄŸi sır deÄŸil. Buraya girmeye hacet yok. Yalnız bütün tehdit ve tehlikelere karşı ‘Reis’i koruma ve kollama’ vazifesine soyunmuÅŸ bu dava erleri tuhaf selamlama ve komplimanlarla acayip bir seyrüsefer izliyorlar, hatırla(t)mak gerekirse.
Hiç eskilere gitmeden istikametini anlamak açısından Tuna’nın son yazısına bakalım. “Sevgili Fazıl Say”dan baÅŸlamış Perinçek/Aydınlık çetesinin TGB’sini selamlayarak devam etmiÅŸ ve Tuncay Özkan’ın cezaevi süreci için “içim nasıl acıdı anlatamam” demiÅŸ. MeÄŸer TGB’nin eylemini alkışlar kendilerine verilen cezayı kınarmış beyefendi! Ne hoÅŸ bir biçimde tecelli ediyor deÄŸil mi adalet duygusu. Demek geçen günlerde bahsettiÄŸi “laik, Kemalist ve ateistlerle direniÅŸ cephesi kurmalıyız” stratejisi haberimiz olmadan hayata geçmeye baÅŸlamış bile. Trajikomik hikâye; 28 Åžubatve 27 Nisan süreçlerinde Veli Küçük, Yalçın Küçük gibi cuntacıların hayallerini süsleyen ittifaklar ÅŸimdi kimlerin davası olmuÅŸ!
Ä°ran ve Hizbullah’ın Rusya’yla birlikte Suriye’de tam altı yıldır iÅŸledikleri katliamlara bir kez olsun “içim nasıl acıdı” diyemeyen, Fethullahçı yapıya karşı duyduÄŸu nefretin milyonda birini Suriye halkının katillerine karşı hissetmeyen biri nasıl inÅŸirah bulur? Elbette yine kendisi gibi Ä°ran hesabına Suriye halkının katili Esed’e toz kondurmamayı görev bilen Atasoy MüftüoÄŸlu’nun mektubuyla inÅŸirah bulur. Nasılsa FETÖ ile mücadele türküsü Ä°ran ve Esed seviciliÄŸini de Perinçek çetesinin gençlik kolları TGB’ye kompliman yapmayı da meÅŸrulaÅŸtırmaktadır. Pelikan familyası boÅŸ yere takdir etmiyormuÅŸ sizi!
Allah aşkına siz söyleyin; Reis bunları eşek sudan gelinceye kadar dövse az mıdır?
Yeni Akit
Henüz yorum yapılmamış.