Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bizi yalnız bıraktılar

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde yapılan Çekmeköy Belediyesi "Merhamet ve Adalet" konulu kısa film yarışması gala gecesi ve ödül töreninde konuÅŸtu.

KonuÅŸmasına her yıl Mayıs ayının 2. pazarı bütün dünyada kutlanan anneler gününü kutlayarak baÅŸlayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ''Bütün annelerin, anneler gününü kutluyorum. 365 günün tamamı anneler günüdür. Anneyi ve babayı kaybetmenin yaşı olmadığını yakından biliyorum. Annenizi kaç yaşınızda kaybederseniz kaybedin artık öksüz kalmışsınız demektir.'' dedi. 

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM

Anneyi ve babayı kaybetmenin yaşı olmadığını yakından biliyorum. Annenizi kaç yaşınızda kaybederseniz kaybedin artık öksüz kalmışsınız demektir. Kendi annem baÅŸta olmak üzere, ebediyete intikal etmiÅŸ tüm anneleri de rahmetle yad ediyorum. Bir kez daha tüm annelerin anneler gününü kutluyorum. 

BAÅžCURULAR PROJENÄ°N BAÅžARISINA Ä°ÅžARETTÄ°R

Burada pek çok ilkleri içinde barındıran bu yarışmaya 20 farklı ülkeden 500'ü aşkın başvuru yapılmış olması dahi projenin başarısına işarettir. Adalet ve Merhamet temalı böyle bir yarışma için harekete geçilmiş olması doğrusu beni heyecanlandırdı.

ARZU ETTİĞİMİZ SEVİYENİN GERİSİNDEYİZ

Sinema, kendi kültür dünyamıza uygun ürünler bakımından çok da verimli bir alan deÄŸildir. Sektörün büyüklüğü ve etki alanını dikkate aldığımızda yapılanların yapılması gerekenlere göre çok az olduÄŸunu görüyoruz. Son yıllarda bir takım ümit verici geliÅŸmelere ÅŸahit olsak da, arzu ettiÄŸimiz seviyenin gerisindeyiz. 

Afrika'da Asya'da sayıları milyarları aÅŸan insanlar açlık tehdidi altında yaÅŸarken, Batı'da insanlar obezlik tehdidi altında. Dünyamızın uzaydan çekilen görüntülerinde bazı bölgeler ışıl ışılken, diÄŸer bölgelerin karanlıkta olduÄŸu seçilebiliyor. 

BUNLARDA DİKTATÖRLÜK VAR

Hemen yanı başımızdaki Suriye'de 6 yıldır yaÅŸananlar karşısında insanlık çok kötü bir sınav vermiÅŸtir. Türkiye gönlünü mazlumlara açarken, üç maymunu oynayanlar ilk iÅŸ kapıları kapattılar. Bunlarda diktatörlük var. Biz Suriye'de güvenli bölge oluÅŸturmayı teklif ettiÄŸimiz halde, meseleyi ısrarla baÅŸka yönlere çekmeyi sürdürdüler. 

MÃœCADELEMÄ°ZDE BÄ°ZÄ° YALNIZ BIRAKTILAR

DAEÅž'le mücadele ettiÄŸini söyleyenlerin hiçbiri bizim kadar bedel ödememiÅŸtir. Canlı bombalarla, Kilis'e yönelik saldırılarda mücadelemizde bizi yalnız bıraktılar. Ankara'da yapılan saldırıya verilen tepkilerle, Brüksel'de yapılana verilen tepki arasındaki fark, adaletsizliÄŸin somutlaÅŸmış halidir.  

"ADALETSÄ°ZLÄ°K ORADA PEKÄ°ÅžMÄ°Åž DURUMDA"

300 bin göçmene tahammül edememek merhametsizliktir. Biz dünya 5'ten büyüktür derken, BM Güvenlik Konseyi'nin yapısı nezdinde bu çarpıklığa karşı itirazımızı dile getiriyoruz. 5 tane daimi üye dünyanın kaderini belirliyor. Adaletsizlik bir defa orada pekiÅŸmiÅŸ durumda. 

Her kıtadan, her dinden, BM Güvenlik Konseyi'nde üyeler olsun, kabul etmiyorlar. Din olarak sadece Hristiyanların oluşturduğu bir konsey var. 1,7 milyon Müslümanın olduğu dünyada, konseyde Müslüman üye yok. Kimi aldatıyorsunuz, kimi uyutuyorsunuz? Biz bunu seslendirmeye devam edeceğiz.

Er veya geç bu ülkede 5 ülkenin dışındaki 190 ülkenin temsilini orada sağlayacağız, sağlamamız lazım.

"DEVLETÄ°N ESASI ADALETTÄ°R"

Åžu anda Suriye'de 5 tane daimi üyenin 1 tanesi "hayır" diyorsa, siz orada adım atamazsınız. Böyle bir adalet olur mu? Kendimizi niye aldatıyoruz? Hz. Ömer"mülkün esası adalettir" diyor. Bazıları bunu mal, mülk anlıyor. Oradaki mülk ifadesi devlettir. Yani devletin esası adalettir. EÄŸer adalet yoksa o devletin ayakta durması mümkün deÄŸildir.