Genel
'2015 Avrupa İslamofobi Raporu'na hak ettiği ilgiyi gösterebilmek - Doç. Dr. Fethi Güngör
Doç.Dr. Fethi Güngör, ‘Avrupa İslamofobi Raporu’nun medyada hak ettiği yankıyı bulamamış olması, stratejik kıymetinin yeterince kavranamadığını göstermektedir. dedi Doç.Dr. Fethi Güngör
Siyaset, Ekonomi ve Toplum AraÅŸtırmaları Vakfı’nın hazırlattığı ve 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Günü münasebetiyle Ankara’daki genel merkezinde düzenlediÄŸi bir panelle dünyaya duyurduÄŸu “2015 Avrupa Ä°slamofobi Raporu”nun (EIR: European Islamophobia Report 2015) medyada hak ettiÄŸi yankıyı bulamamış olması, baÅŸarılan iÅŸin stratejik kıymetinin toplumda yeterince kavranamadığını göstermektedir.
Bu haftaki yazımızda, yöntem, kapsam ve içerik açısından dünyada bir ilk olan raporun tanıtımı için gerçekleştirilen iki ayrı toplantıya ve özellikle Batı Avrupa ülkelerindeki İslam karşıtlığı kaynaklı hak ihlallerine ilişkin tespitlere, farklı mecralarda gündem edilmesi temennisiyle dikkat çekmek istiyorum.
Azınlık ve göçmenlere yönelik insan hakları ihlallerini görebilmek
‘Avrupa Ä°slamofobi Raporu’nun medyada hak ettiÄŸi yankıyı bulamamış olması, stratejik kıymetinin yeterince kavranamadığını göstermektedir.
23 Mart 2016 tarihinde SETA’nın Ä°stanbul’daki merkezinde gerçekleÅŸtirdiÄŸi “Batı Avrupa Ãœlkelerinde Azınlık ve Göçmenlere Yönelik Ä°nsan Hakları Ä°hlalleri” paneli de Rapor’un kapsamlı içeriÄŸinin Türkiye kamuoyunun dikkatine sunulması için yeterli olmadı. Ä°lk ve doÄŸrudan muhatapları dikkate alınarak Ä°ngiliz dilinde hazırlanan raporun Türkçe nüshasının henüz yayınlanamamış olmasının da ilginin zayıf kalmasında bir etkisi olduÄŸu düşünülebilir.
Ä°stanbul’daki panelde konuÅŸan SETA Avrupa AraÅŸtırmaları Direktörü Enes Bayraklı, Almanya’da emniyet ve istihbarat teÅŸkilatlarında ırkçılığın kurumsallaÅŸtığını ve bu durumun resmi makamlar tarafından sorun olarak kabul edilmediÄŸini ifade ederek, 2015 yılında mültecilere yönelik saldırıların 5 kat artmış olmasının, yurtları yakılmasına raÄŸmen faillerin bulunamamasının bu tespiti doÄŸruladığını söyledi. Almanya gibi güçlü ve geliÅŸmiÅŸ bir ülkenin hâlâ göçmenleriucuz iÅŸ gücü olarak gördüğüne dikkat çeken Bayraklı, temsil, vatandaÅŸlık, eÄŸitim, istihdam gibi alanlarda ciddi problemler yaÅŸayan Müslümanların bu sorunlar yüzünden topluma entegre edilemediÄŸini ifade etti.
Panelde konuÅŸan ve Hollanda’nın insan hakları ihlallerini tespit etmek için 2012 yılında “Ä°nsan Hakları Enstitüsü”nü kurduklarını hatırlatan Prof.Dr. Kadir Canatan, Hollanda’da Özgürlük Partisi’nin Ä°slam ve göçmen karşıtı söylemler geliÅŸtirdiÄŸini, ‘Ãœlkemizde Müslümanları istemiyoruz’, ‘camileri istemiyoruz’, ‘ülkeyi Ä°slam’dan arındırmak istiyoruz’ gibi sloganların parti tarafından kampanyaya dönüştürülmesini örnek olarak gösterdi (akhaber). Bu vesileyle, Canatan baÅŸkanlığında bir heyet tarafından 29 Aralık 2015 tarihinde Ä°stanbul’da açıklanan “2014 Yılı Hollanda Ä°nsan Hakları Raporu”nu hatırlatmakta yarar görüyorum. Nuri Tınaz ile Doç.Dr. Erdal Akdeve’nin de birer konuÅŸma yaptığı “Batı Avrupa Ãœlkelerinde Azınlık ve Göçmenlere Yönelik Ä°nsan Hakları Ä°hlalleri” panelinin tamamı YouTube’dan izlenebilmektedir.
‘Göçmen’likten bir türlü kurtulamayan Avrupa Müslümanları
Yöntem, kapsam ve içerik açısından dünyada bir ilk olan raporun ortaya koyduğu İslam karşıtlığı kaynaklı hak ihlalleri farklı mecralarda gündem edilmelidir.
“Elli beÅŸ yılı aÅŸkın bir süredir Avrupa’nın geliÅŸmiÅŸ ülkelerinde yaÅŸayan ve ikinci ve üçüncü neslin doÄŸup büyüdüğü devletlerde Müslümanlar hala, kamusal ve politik alanda temsilde, vatandaÅŸlık, eÄŸitim, istihdam ve dini ve kültürel temel hak ve özgürlükler alanlarında pek çok engel, kısıtlama ve problemlerle karşılaÅŸmaktadır. 11 Eylül 2001 olayının ardından Avrupa’nın farklı ülkelerinde terör ve ÅŸiddet olaylarındaki geliÅŸmeler sonrası devreye sokulan güvenlik eksenli politik söylem ve uygulamalar Müslümanların kültürel ve dini olarak farklılığı, ülkelerin bütünlüğü ve güvenliÄŸi için potansiyel tehdit olarak algılanmaya baÅŸlanmıştır. Özellikle, yükselen aşırı saÄŸcı ve ulusalcı partilerin program ve propagandalarıyla ve Ä°slam-Müslüman karşıtlığı ve ayrımcılıkta artışla birlikte Müslümanların temek hak ve özgürlükleri kolayca ihlal edilir olmuÅŸtur.” (setav.org).
Brüksel’de Avrupa’nın Hak Ä°hlallerini Tartışabilmek
Göçmen statüsünden yerleşik Avrupalı Müslüman konumuna evirilen Müslümanlar vatandaşlık haklarından yararlanma konusunda hâlâ problemler yaşamaktadır.
‘2015 Avrupa Ä°slamofobi Raporu’nun tanıtımı için SETA tarafından Brüksel baÅŸta olmak üzere baÅŸlıca Avrupa baÅŸkentlerinde düzenlenmesi planlanan toplantıların ilki 3 Mayıs 2016 tarihinde Avrupa’nın kalbi Brüksel’de gerçekleÅŸtirildi. Avrupa Parlamentosu’nda AP üyeleri Prof.Dr. Josef Weidenholzer ile Afzal Khan’ın ev sahipliÄŸinde gerçekleÅŸtirilen panelde, Avusturya Ä°slamofobi Raporu’nun yazarı Dr. Farid Hafez, Almanya Ä°slamofobi Raporu’nun yazarı Dr. Anna-Esther Younes ve Belçika Ä°slamofobi Raporu’nun yazarı Dr. Amina Easat-Daas birer tebliÄŸ sundu.
Panelde söz alan Weidenholzer, islamofobinin önemli bir konu olduÄŸunu belirterek Sosyalist Grup olarak bu soruna çözüm bulmak istediklerini ifade etti. Afzal Khan ise konuÅŸmasında sorunun çözümü için Avrupa partileri arasında iÅŸbirliÄŸi ve ortak çalışmanın önemine deÄŸindi. Ä°slamofobiyi yenmenin sadece Müslümanların önceliÄŸi olmadığını kaydeden Khan, problemin herkesi ilgilendirdiÄŸini, nefret söylemleri ve ayrımcılık eylemleri nedeniyle Avrupa’nın temel deÄŸerleri tehlikede olduÄŸunun altını çizdi. Terör örgütlerinin islamofobiye olan etkisinden bahseden Khan, DAÄ°Åž’in eylemlerine baÄŸlı olarak Avrupa’da aşırı sağın da yükseliÅŸe geçtiÄŸini, her ikisinin de amaçlarını gerçekleÅŸtirmek için korku ve terörü yöntem olarak kullandığını ifade etti. Panelde yaptığı kısa deÄŸerlendirmede Khan, islamofobinin yükselmekte olduÄŸunu ancak aynı zamanda politikacılar arasında bu konudaki farkındalığın da arttığını, SETA’nın raporuna benzer çalışmalarla sorunun çözümünde ilerleme kaydedileceÄŸini söyledi (aa.com.tr).
Avrupa’da islamofobinin ulaÅŸtığı boyutları görebilmek
Büyük çoÄŸunluÄŸu Hristiyan olan Avrupa ülkelerinde Ä°slam dini ve Müslümanlığa bakış açısının son yıllarda olumsuz yönde tırmanışını sürdürmesinde Elkaide ve IŞİD gibi örgütlerin ABD ve Avrupa’da gerçekleÅŸtirdiÄŸi saldırıların etkisi büyüktür. Doksanlı yıllardan itibaren yaygınlık kazanan islamofobinin Avrupa’da ulaÅŸtığı boyutlar, SETA’nın, 25 Avrupa ülkesinde ağırlıklı olarak siyaset bilimi, dinler tarihi, sosyoloji ve felsefe üzerine çalışmalar yapan 37 akademisyene hazırlattığı ‘2015 Avrupa Ä°slamofobi Raporu’, saÄŸ siyasetin giderek egemen olmaya baÅŸladığı Avrupa ülkelerinde, Suriye’den akın eden mültecilerin de etkisiyle Ä°slâm karşıtlığının 2015 yılında daha da artmış olduÄŸunu göstermiÅŸtir. Bu yazımızda bazı Müslümanların daha yoÄŸun yaÅŸadığı Batı Avrupa ülkelerinde tespit edilen ve raporda detayıyla verilen hak ihlallerine aljazeera.com sitesinden iktibasla kısaca deÄŸineceÄŸiz.
Müslümanlara yönelik fiziksel saldırıların yüzde 500 arttığı Fransa
Ä°slamofobinin “endiÅŸe verici” boyutlara ulaÅŸtığı Fransa’da Müslümanlara yönelik fiziksel saldırılar 2015 yılının ilk 6 ayında yüzde 500 oranında artmıştır. Camilere yönelik saldırıların yüzde 400 oranında yükseldiÄŸi ülkede sözlü taciz yüzde yüz artmıştır. Fiziksel ya da sözlü tacize maruz kalanların yüzde 75’ini kadınlar oluÅŸturmaktadır.
Avrupa’da en büyük Müslüman nüfusun yaÅŸadığı Fransa’da başörtülü kadınlar, giyimleri nedeniyle kendi toplulukları dışında istihdam edilmeyeceklerini düşündükleri için çoÄŸunlukla baÅŸka alanlarda iÅŸ baÅŸvurusunda dahi bulunamamaktadır. Müslüman erkekler de kendi yaÅŸadıkları topluluklar dışında iÅŸ bulmakta zorlanmaktadır. “Post Charlie” sendromu yaÅŸayan Fransa’da Müslüman topluluklar “cihatçı teröristleri” sert bir dille kınamaya çağırılırken, Müslüman gruplardan gelen, “O kesimle hiç bir ilgimiz yok” açıklamaları da kamuoyunu tatmin etmeye yetmemiÅŸtir.
İslamofobinin nicelik ve nitelik olarak artış gösterdiği Almanya
Almanya’da bir çok siyasi parti, kendisini “Batı’nın Ä°slamlaÅŸmasına Karşı Vatansever Avrupalılar” hareketi PEGIDA’dan ayrı tutsa da, bazı siyasetçilerin Müslümanları, “suçlu, seksist, homofobik” ve “Beyaz Almanlardan bile daha terörist” diye tanımlaması, islamofobik olaylara iliÅŸkin verilerin rahatlıkla toplanamaması, Müslüman kadınların hem kamuda hem de özel sektörde başörtüsüyle ilgili sıkıntılar yaÅŸaması gibi göstergeler ülkede Ä°slam karşıtlığının hem nicelik hem de nitelik açısından arttığını göstermektedir.
Mülteci krizi Almanya’da 2015 yılında Ä°slam karşıtlığını tırmandıran bir unsur olmuÅŸtur. Bazı bölgelerde sığınmacıların yaÅŸadığı kamplara saldırılar düzenlenmiÅŸtir.
Müslümanların sürekli izlendiği ülke İngiltere
Bariz ÅŸekilde artan ve günlük hayatı etkiler hale gelen güvenlik önlemleri, Ä°ngilizlerin gözündeki Müslüman profilini olumsuz yönde etkilemiÅŸtir. Oysa, BBC tarafından 2015 yılı Åžubat ayında yapılan bir araÅŸtırmaya göre, Müslümanların yüzde 93’ünün kendilerini Ä°ngiltere’ye sadık olarak tanımladığı ve Ä°ngiliz kanunlarına uymaları gerektiÄŸine inandığı tespit edilmiÅŸtir. Ancak araÅŸtırmaya katılanların yüzde 46’sı Ä°ngiltere’de önyargılardan dolayı Müslüman olmanın zor olduÄŸunu belirtmiÅŸtir.
Ãœlke genelinde islamofobi kaynaklı nefret saldırılarının arttığı Ä°ngiltere’de 2015 yılında kabul edilen “Terörle Mücadele ve Güvenlik Yasası”, bu nefret ortamının geniÅŸlemesini de beraberinde getirmiÅŸtir. Müslümanlar sürekli izlendikleri endiÅŸesi taşırken; öğretmenler, anaokulu çalışanları, doktorlar vb. meslek gruplarına “radikal” olduÄŸunu düşündükleri kiÅŸileri ihbar etme görevi verilmiÅŸtir. RadikalliÄŸin net bir tanımı olmadığı için bu aykırı görev bir çok sorunu da beraberinde getirmiÅŸtir. Mesela, bir ilkokulda kendilerine sorulan sorulara, “Pasif yaÅŸamaktansa kahraman olarak ölmeyi tercih ederim”, “EÄŸer bir öğrenci benim ırkım ve dinimle dalga geçerse, canını yakmak pahasına onu durdururum” gibi cevaplar veren 7 öğrenci hakkında “radikalleÅŸme eÄŸiliminde oldukları gerekçesiyle” rapor tutulmuÅŸtur.
Başörtülü kadınların işlerini kaybettiği ülke Belçika
Nüfusunun yüzde 6’sı çoÄŸunlukla Türk ve Fas kökenli Müslümanlardan oluÅŸan Belçika’da 2015 yılında bazı Müslüman gruplara yönelik operasyonlar yapılmıştır. Müslüman kesimde derin kaygılara yol açan islamofobinin ulaÅŸtığı nokta ile ilgili çarpıcı bir olay örnek olarak gösterilebilir. ÃœrettiÄŸi bir ürüne “helâl” sertifikası almak isteyen Belçikalı bir ÅŸirket, özellikle Katolik kesimler tarafından boykot çaÄŸrılarına muhatap oldu. Dahası bu ÅŸirketi IŞİD ile özdeÅŸleÅŸtirenler oldu. Åžirketin yönetim kurulu baÅŸkanı yaÅŸananlarla ilgili açıklamasında; “Belçika’da Ä°slamofobi olduÄŸunu biliyordum ama bu noktaya kadar ulaÅŸtığını bilmiyordum” demek zorunda kalmıştır.
Paris saldırılarının ardından Belçika’da, aralarında parlamenter Mahinur Özdemir’in de bulunduÄŸu bir çok kadın başörtüsü nedeniyle hedef haline gelmiÅŸ, bazı kadınlar iÅŸini kaybetmiÅŸ, bazıları da toplu alanlara girmekten men edilmiÅŸtir.
Peçe takan kadına para cezası kesme kararı alan İsviçre
Farklı etnik kökenlere mensup yaklaşık 400 bin Müslümanın yaÅŸadığı Ä°sviçre’de Federal Konsey, radikalleÅŸme ve terörizm ile mücadeleyi amaçlayan bir stratejiyi 2015 yılı Ekim ayında hayata geçirmiÅŸtir. Müslümanların daha iyi istihdam imkânlarına kavuÅŸturulması, gençlerin daha iyi eÄŸitilmesi, Müslümanların yaÅŸadıkları gettolardan çıkarılıp toplumla bütünleÅŸtirilmesi gibi amaçlarla hazırlandığı belirtilen strateji gereÄŸince cihat söylemleri geliÅŸtiren ve ÅŸiddeti öven internet siteleri mercek altına alınmıştır.
Ãœlkenin polis teÅŸkilatının en yetkili isminin “Radikal Müslümanlar ile Müslüman toplulukların birbirinden ayrı tutulduÄŸunu” açıklaması ve Ä°sviçre’nin çeÅŸitli bölgelerinde radikalleÅŸmeyi önlemek amacıyla Müslüman topluluklarla toplantılar yapılması yanında, öbür taraftan ülkede islamofobi kaynaklı bazı ayrımcılık olayları da kayıtlara geçmiÅŸtir. Mesela, Müslümanlara ait 13 mezar tahrip edildi, Ä°talyanca konuÅŸulan güney kantonu Ticino’da kadınların yüzlerini kapatan kıyafetler giymesi yasaklandı ve peçe takan kadınlara para cezası verilmesi benimsendi (aljazeera.com.tr).
Doç. Dr. Fethi Güngör
Kaynaklar:
- http://aa.com.tr/tr/dunya/setanin-2015-avrupa-islamofobi-raporu-apde-tanitildi/565840
- http://www.akhaber.com.tr/azinlik-ve-gocmenlere-yonelik-insan-haklari-ihlalleri-paneli-82944h.htm
- http://www.aljazeera.com.tr/interaktif/ulke-ulke-islamofobi
- http://fethigungor.net/dirilis-postasi/hollanda-orneginde-batinin-hak-ihlallerini-gorebilmek/
- http://www.islamophobiaeurope.com
- http://setav.org/tr/bati-avrupa-ulkelerinde-azinlik-ve-gocmenlere-yonelik-insan-haklari-ihlalleri/etkinlikler/37021?goal=0_efc36dec86-d1a0385dd8-265472825
- https://www.youtube.com/watch?v=Q6S1J2r_SNg
Henüz yorum yapılmamış.