Sosyal Medya

Güncel

'Usûl ve esaslar süs olsun diye konulmadı'

Askeri Casusluk davasında beraat kararının gerekçesi açıklandı. Sanıkların aramalarında hukuka aykırılıkları anlatan mahkeme, "delil toplamaya ilişkin usul ve esaslar" süs olmaları için" değil, adli makamlar tarafından uyulmaları için konulmuştur” dedi. Mahkeme, telefon dinlemeleri ve HTS kayıtlarının da tek başına delil sayılamayacağını açıkladı.



İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele'nin de bulunduğu muvazzaf ve emekli askerler ile bürokratların yargılandığı 356 sanıklı İzmir Askeri Casusluk davasında Şubat ayında verdiği beraat kararının gerekçesini açıkladı.

Sanıkların ev ve iÅŸyerlerinde aramalar yapıldığı ve bu aramalarda dijital materyaller ve fiziki dokümanlar ele geçirildiğini hatırlatan mahkeme söz konusu verilerin bulunduÄŸu aramaların hukuka aykırı olduğunu, dolayısıyla ele geçirilen materyallerin de kanuna aykırı delil olduğunu vurguladı.

Mahkeme, aramalarda bulunan dijital verilerin de imajlarının alınmamış olmasının hukuka aykırı olduğunu açıkladı.

Teknik takip kararları hukuka aykırı

Teknik takip ve iletiÅŸimin dinlenmesi kararlarının da hukuka aykırı olduÄŸunu belirten mahkeme, gerekçeli kararında “Dolayısıyla, bu kayıtların iddiaya konu suçlara ilişkin delil niteliğI bulunmamaktadır. Tüm bu hâle göre, iddiaya konu suçların işlendiğini gösteren hukuka uygun hiçbir delil mevcut olmaması itibariyle yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiği iddia olunamaz. Bu itibarla, tüm sanıkların yüklenen suçları işlemedikleri sabit olduğundan ayrı ayrı CMK'nun 223/2-b maddesi gereğince beraatlerine karar verilmesi yönünde hakimler heyetinde tam vicdani kanaat hasıl olmuştur” dedi.

Usul ve esaslar ‘süs deÄŸil’

Hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin yargılamada kullanılamayacağını belirten mahkeme, “Ceza yargılamasında delil toplamaya ilişkin usul ve esaslar süs olmaları için değil, adli makamlar tarafından uyulmaları için konulmuştur. Suç işlediği iddia edilse bile şüpheli ve sanığa ithamda bulunulduğunda, bu sırada iş ve işlemleri yürüten adli makamların öncelikle hukuka uygun davranması gerekir. Aksi halde, hukuk kurallarına ihtiyaç yoktur. Hukuk kuralları istenildiğinde ihlal edilmeleri için değil, elbette uyulmaları için vardır. Hangi gerekçe ile olursa olsun hukuk kurallarını görmezlikten gelmek, hem doğru değil hem de mevcut kuralları ihlal edip sözde adaletin yerine gelmesi adına adaletsizliğe yol açmak demektir. Hiçbir hukuka aykırılığa göz yumulmamalıdır" ifadelerine yer verdi.

Delillerin toplanması ile ilgili normların birer hukuk kuralı olarak, insan hak ve hürriyetlerini korumak amacıyla konulduÄŸuna dikkat çeken mahkeme, "Yargılama makamı tarafından bir delilin hukuka uygun elde edilip edilmediği mutlaka incelenmeli ve hukuka aykırı olduğu tespit edilen delil yargılama dışında bırakılmalıdır" vurgusunu yaptı.

Aramalardaki hukuka aykırılıklar sıralandı

Mahkeme hukuka aykırı olarak elde edilen delillerle ilgili örnekler de verdi. Davanın bir numaralı sanığı iÅŸadamı Bilgin Özkaynak’ın evinde yapılan aramanın hukuka aykırı olduÄŸunu anlattı. Mahkeme, Özkaynak’ın evinde yapılan aramada hukuka aykırılıkları şöyle sıraladı.

  1. Ditijal verilerin bulunma anının kamera çekiminde yer almamaktadır.
  2. Söz konusu delillerin nasıl ve kim tarafından bulunduğu tespit edilememektedir.
  3. Görevlilerin fiziki dokümanları incelemeksizin delil torbasına koymaları gerekirken kamera kaydının "MOV01C" ve "MOV01D"deki görüntülerinde de görüldüğü üzere aksine hareket ederek fiziki dokümanları incelemektedir.
  4. Bulunan materyallerin adli kopyalarının (adli imaj) alınmadığı, kopya ya da adli kopya almama gerekçesinin tutanağa yazılmadığı, ayrıca ileride dijital materyallere ekleme yapıldığı yönünde oluşacak ithamlara karşı alınması gerekli HASH (bire bir yedeğin değiştirilip değiştirilmediğini tespite yarayacak zaman ve bütünlük kontrolü imkanı sağlayan değer) değerlerinin tespit edilerek tutanağa geçirilmediği belirlendi
  5. Arama emrinde aranan şeyin ne olduğu ve aranmak istenen yerde aranan şeyin olduğuna dair duyulan inancın nedenleri açıklanmamaktadır. 

Bu eksikliklerin sağlıklı bir arama yapılmadığı yönünde şüphe uyandırdığını vurgulayan mahkeme, diğer sanıkların ev ve iş yeri aramalarında da aynı hukuka aykrılıkların olduğuna dikkat çekti.

HTS ve telefon dinlemesi tek başına delil olamaz

Mahkeme, sanıkların HTS (Telefon arama kayıtları) dökümlerinin tek başına delil olamayacağını, çünkü yapılan görüşmelerin içeriğinin ne olduğunun belirlenemediğini belirtti.

Telefon dinlemesi sonucu elde edilen verilerin "yardımcı delil niteliğinde" olduÄŸunu ifade eden mahkeme, ‘telefon dinlemesinde elde edilen verilerin, başkaca hiç bir somut delil ile desteklenmediğine’ vurgu yaptı.

Evraklar MÄ°T’e iade edilecek

Bu gerekçelerle beraat kararı verdiÄŸini açıklayan mahkeme, kararında bazı evrakların da MÄ°T’e iadesini karar verdi. Dava aÅŸamasında MÄ°T’ten bazı yazıların geldiÄŸini belirten mahkeme, söz konusu yazıların  ‘kapalı ve mühürlü zarf içerisinde’ Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı'nın görevlendireceği kurye tarafından mahkeme başkanından tutanak ile teslim almasına karar verildi.

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.