Sosyal Medya

Güncel

Kamalak: Şam'da namaz kılacaklardı, şimdilerde Bursa'nın Ulu Camii'nde bile...

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof.Dr. Mustafa Kamalak, haftalık olağan basın toplantısında gündemi değerlendirdi.



Kamalak, gündeme dair şu değerlendirmelerde bulundu:
 
"Kilis’ten, Bursa’ya, Silopi’den Soma’ya, Diyarbakır’dan Ä°stanbul’a kadar terör artık Türkiye’nin bütününü hedef alıyor.
 
Terör önceden dağdaydı. Yanlış politikalarla şehirlere indirildi.
 
Åžimdi ise yine yanlış politikalarla ÅŸehirlerden adeta bütün Türkiye’ye yayılıyor.
 
Maalesef, iktidarın sözleriyle icraatları birbirine tamamen zıt.
 
15 günde Åžam’a gireceklerdi. Åžam Camii’nde Sabah namazı kılacaklardı.
 
Åžimdi bırakın Åžam’ı, insanlar Kilis camilerinde, hatta Bursa Ulu camiinde bile namaz kılarken tedirgin hale geldi.
 
DEÄžERLÄ° ARKADAÅžLAR…
 
Biz, yıllardır uyarıyoruz.
 
Irak’ta aynı oyun oynanırken uyardık.
 
Libya’da aynı senaryo sahneye konulurken uyardık.
 
Suriye’de aynı sinsi plan devreye sokulurken uyardık.
 
“Asıl hedef Türkiye”dir dedik.
 
Gerçekten bugün, ülke olarak tehlikeli bir oyunun, sinsi bir planın ve kanlı bir pusunun kurbanı oluyoruz.
 
Åžimdi de bizi Irak’a, Suriye’ye, Libya’ya çevirmek istiyorlar.
 
Türkiye’yi hedef alan terörün ve terörün ardındaki karanlık odakların amacı, hedefi budur.
 
Çünkü ırkçı emperyalizmin Ä°slam ülkelerini bölüp parçalamak için uyguladığı ilk formül, “kaos”tur.
 
Hedefledikleri ülkede önce “kaos” oluÅŸtururlar.
 
Sonra da bu kaostan istifade ederek “istedikleri düzeni” inÅŸa ederler.
 
Ancak ÅŸunu da ifade edelim ki; Allah’ın izniyle Türkiye bir kırılma noktası olacak. Bütün bu planların, bu oyunların bozulduÄŸu yeni bir baÅŸlangıç olacak.
 
Bu aziz millet sahip olduÄŸu, basiret, feraset ve dirayet ile bu “kaos oyununu” bozacak. Türkiye’nin bir korku imparatorluÄŸuna dönüşmesine izin vermeyecek.
 
Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü bu aziz millet en zor zamanlarda en zor badireleri atlatmış, her şeyin bitti sanıldığı anda destanlar yazmıştır.
 
Ancak Saadet Partisi olarak bizi endişelendiren yöneticilerdir.
 
Saadet Partisi olarak bizi endiÅŸelendiren,  milletimizin sahip olduÄŸu basiret ve ferasetten yoksun olan siyasi liderlerdir.
 
Saadet Partisi olarak bizi endişelendiren, bırakın ülkenin karşı karşıya bulunduğu problemlere çözüm üretmeyi, bırakın akan kanı durdurmayı, bırakın terörü önlemeyi, bırakın ülkede birlik ve beraberliği sağlamayı, daha kendileri bir masanın etrafında buluşmayı bile beceremeyenlerdir.
 
Saadet Partisi olarak bizi endişelendiren, bırakın yeni anayasa yapmayı, bırakın dokunulmazlıkları kaldırmayı, birbirleriyle yumruklaşmaktan, konuşmayı dahi başaramayanlardır.
 
Saadet Partisi olarak bizi endişelendiren, akl-ı selim ve sağduyu ile hareket etmeleri gerekirken, öfke ve nefretin esiri olanlardır.
 
Saadet Partisi olarak bizi endişelendiren, kendi siyasi geleceklerini, milletin geleceğinin önünde tutanlardır.
 
Saadet Partisi olarak bizi endişelendiren, kendi koltuklarını korumak için ülkeyi ateşe atanlardır.
 
Saadet Partisi olarak bizi endişelendiren, kendi kaprisleri, egoları için Yüce Meclisi bir arenaya, bir sirk alanına çevirenlerdir.
 
DEÄžERLÄ° ARKADAÅžLAR…
 
Gün ihtilafa, ayrılığa düşmenin değil, her zamankinden daha fazla birlik olmanın zamanıdır.
 
İnanın, artık vakit kalmadı. Ateş kapımıza dayandı.
 
Haçlıların, Küresel emperyalizmin ve Irkçı Siyonizmin nihai hedefi Türkiye’dir. Türkiye’yi bölmek, parçalamaktır.
 
Bu yüzden ya bir olacağız ya da mahvolacağız!
 
Peki, çare nedir?
 
Çare, barıştır. Evet, tek çare barıştır.
 
Ülkede barış!
 
Bölgede barış!
 
Dünyada barıştır!
 
Bilhassa da komşularla yapılacak olan barıştır.
 
Öncelikle, Rusya ile, Mısırla ve Suriye ile bozulan ilişkiler en kısa zamanda onarılmalıdır.
 
Fakat, bu barışın, her ÅŸeyden önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde saÄŸlanması lazım. Yüce Meclis’in, iktidarıyla, muhalefetiyle bir araya gelmesi, hepimizin yüzünü kızartan o çirkin kavgalara son vermesi lazım.
 
Kısacası iktidar olarak, muhalefet olarak ve Meclis olarak barış içinde yaşamamız lazım. Yani ülke olarak, kendimizle barışmamız lazım.
 
Böyle bir barış, şehit kanlarını durdurmak için şarttır.
 
Böyle bir barış, anaların gözyaşlarını silmek için şarttır.
 
Böyle bir barış, aziz milletimizin yüksek menfaatleri için şarttır.
 
Böyle bir barış, Türkiye’nin bekâsı için ÅŸarttır.
 
Böyle bir barış, bir kısım liderlerin kaprislerinden çok, ama çok daha önemlidir.
 
Bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz.
 
Saadet Partisi olarak, inandığımız gerçekleri tarihi bir sorumluluk içinde aziz milletimizle paylaşıyoruz.
 
Yine Saadet Partisi olarak, kanaatimizce, muhtaç olduğumuz en acil şey barıştır.
 
Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyor ve bir kez daha teşriflerinizden dolayı şükranlarımı sunuyorum."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.