Güncel
Türkiye doğalgaz üssü olacak
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ali Rıza Alaboyun, uzun vadede yaklaşık 100 milyar metreküp doğalgazın Türkiye üzerinden taşınacağının tahmin edildiğini söyledi.
Alaboyun, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) resmi desteğinde, Borsaİstanbul ve Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı iş birliği ile Al-Iktissad Wal-Aamal Group (AIWA) tarafından düzenlenen 11. Türk Arap Ekonomi Forumunda (TAF'2016) konuştu.
Petrol fiyatlarının keskin düşüşü ile beraber diğer yakıt fiyatlarında da düşüşlerin gözlemlendiğini aktaran Alaboyun, bu anlamda Ortadoğu bir çalkantı geçirirken, İran'ın piyasaya geri dönüş yaptığını kaydetti.
Elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının rolünün gittikçe arttığına işaret eden Alaboyun, bu gelişmelere bakıldığında ülkeler arası enerji ilişkilerinde "iş birliği" kelimesinin kilit bir kelime olduğunun ortaya çıktığını dile getirdi.
Alaboyun, enerji arz güvenliğinin sağlanmasında önemli rol oynayan faktörlerden birisinin de kaynak ve güzergah çeşitliliği olduğunu ifade etti.
Enerji güvenliğinin ülkelerin enerji politikalarının esas unsurlarından birisi olduğuna dikkati çeken Alaboyun, Uluslararası Enerji Ajansına göre küresel ekonominin yavaşlamasına rağmen 2030 ve sonrasında enerji talebine olan artışın, hidrokarbon kaynaklar ve nükleere olan bağımlılığın da devam edeceğinin altını çizdi.
Alaboyun, ekonomik büyüme, kişi başına düşen gelir, olumlu demografik trendler ve hızlı şehirleşme gibi artan enerji talebinin 2023 yılına kadar yıllık yüzde 6 civarında büyüyeceğinin tahmin edildiğini bildirdi.
Türkiye'nin kurulu elektrik gücünün hali hazırda 72 bin megavat olduğunu anlatan Alaboyun, 2023'te bu kapasiteyi 120 bin megavata çıkarmayı hedeflediklerini anlattı.
100 milyar metreküp Türkiye üzerinden geçecek
Alaboyun, uzun vadede yaklaşık 100 milyar metreküp doğalgazın Türkiye üzerinden taşınacağının tahmin edildiğini, orta vadede ise 40 milyar metreküplük bir doğalgazın transferinin söz konusu olduğunu söyledi.
"Arap dünyasıyla önemli projelere imza atmamıza rağmen Arap kardeşlerimizle yapacak daha çok işimiz bulunuyor" diyen Alaboyun, sözlerine şöyle devam etti:
"Söz konusu yatırım fırsatlarını değerlendirirken dünya ekonomisinin geçerli durumunu ve yavaş ilerlemekte olduğunu da göz önünde bulundurmalıyız. Arap yatırımcıların Türk piyasasındaki varlıklarını daha da güçlendirme arzusunda olduklarını biliyoruz. Gelişmiş piyasalarımızla Arap bölgesinden büyük ölçekli yatırımlar kabul etmeye hazırız. Bunun yanı sıra iş birliğini üçüncü ülkelere de taşıyabiliriz. Bu tür iş birlikleri tüm tarafların yararına olacaktır."
"Türkiye'de yeni aktörlere, yeni yatırımlara yer var"
Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Keser ise Türkiye'deki katılım bankacılığının gelişim sürecine vurgu yaparak, "Bugün Türkiye'de 6 katılım bankası var. Artan rekabet iş hacmini ve sektörün hizmet kalitesini artırıyor. 10 yıl içinde yeni yatırımlar ve mevcut katılım bankalarına yapılacak sermaye katkılarıyla, katılım bankacılığının yüzde 15'lik pazar payı hedefine ulaşacağına inanıyorum." dedi.
Tüm katılım bankalarının yüzde 15'lik pazar payına ulaşabilmesi için iddialı hedefleri olduğunu kaydeden Keser, Albaraka'nın da pazar payı açısından stratejik hedefleri olduğunu kaydetti.
"Türkiye'de yeni aktörlere, yeni yatırımlara hala yer var" diyen Keser şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz 30 yılda pek çok ekonomik kriz ve siyasi çalkantılardan geçtik ama Albaraka olarak değişen koşullara uyum sağlama başarısı gösterdik. Özellikle sürdürülebilir faaliyetler içinde olmak bizim en önemli özelliğimiz. Bugün Irak ve Erbil şubesi dahil 213 şubemiz var. Aktif kalitemiz çok yüksek. Yurt içinde KOBİ'lere; Ortadoğu, Afrika ve Arap dünyası için ise ticari faaliyetlere odaklanıyoruz."
Türk bankaları proje finansmanında piyasayı domine ediyor
Odeabank Proje ve Yapılandırılmış Finansman Direktörü Selim Selimata, proje finansmanı başvurularının reddedilmesinde en önemli sebebin düşük sermaye ve düşük özkaynak olduğunu belirterek, "Genel kural olarak getiri beklentimiz çok düşük olduğu için alacağımız risk de düşük oluyor. Yatırımcı yüzde 40 kazanıyorsa biz yüzde 5-6 kazanıyoruz. Yatırım tutarının yüzde 60'ı, 70'i kadar kredi verebiliriz ama yüzde 90-95 gibi oranlarda risk alamayız." dedi.
"Türk bankaları proje finansmanı konusunda piyasayı domine ediyor. 12 yıla, hatta 15-16 yıla varan vadelerle kredi verebiliyor. Yeter ki sermayeniz olsun" diyen Selimata, yabancı yatırımcılara Türkiye'deki yatırımlara uzun vadeli bakmalarını tavsiye etti.
Selimata, yabancı yatırımcıların "Benim param var hemen bunu yatırayım" diye acele etmemesi gerektiğini kaydederek, uzun süreli ilişkiler kurulması halinde projeleri için müthiş bir destek alabileceklerini söyledi.
Henüz yorum yapılmamış.