Sosyal Medya

Güncel

Muhsin Kızılkaya Barzani'nin ders dolu hikayesini anlattı

Gazeteci – Yazar Muhsin Kızılkaya, çaydanlıkla özyönetim kurulacağını anlamayanlara Barzani’nin ders dolu hikayesini anlattı.



Muhsin Kızılkaya bugünkü köşe yazısında HDP'nin deÄŸiÅŸen tavrını ve ÅŸiddet yanlısı siyasetin nasıl yanlış olduÄŸunu yazdı. Geçen ay Erbil'e giden Kızılkaya Mesut Barzani'nin 35 yıl önce babası Mustafa Barzani'nin tarihi bir ders verdiÄŸi Revandiz kuÅŸatmasını anlattı.

İşte Kızılkaya'nın o yazısı:

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bir süreden beri ardı ardına "yumuşak" mesajlar vermeye başladı.

DEMİRTAŞ NEDEN AĞIZ DEĞİŞTİRDİ?

"Özerklik ilanları" ve "hendeklerle" ilgili daha öncekilerden farklı sözler sarf etti. Gerçi şu anda kendisinin de içinde yer aldığı, bütün fikriyatını paylaştığı "siyasi görüşünün" yürütücüleri hâlâ "silahlı mücadeleden" vazgeçmekle ilgili bir açıklama yapmış veya kendisine bu sözlerinden dolayı bir "ayar vermiş" değiller, ancak bu "yumuşak sözlerin" gerçek sahibinin de kendisi olmadığı pratik siyasi hayatı bize öğretmiş durumda.

ÇAYDANLIKLA ÖZ YÖNETİM KURULAMAYACAĞINI ANLADILAR

Ne olursa olsun, o cenahta bir şeylerin "yolunda gitmediği" muhakkak. Çok değil 8 ayda, öyle her canı isteyenin çukurlara girerek, mahalle işgal ederek, çoluk çocuğun eline barut dolu çaydanlıklar verip dünyanın en güçlü devletlerinden birisini "çaydanlık marifetiyle" yıkıp yerine bir "özyönetim" kuramayacağını anladılar.

8 AY ÖNCE NEDEN YANLIŞ DEMEDİNİZ?

Anladılar da olan binlerce gence oldu. Bir o kadar çocuk babasız, bir o kadar genç kadın kocasız, bir o kadar anne yavrusuz, bir o kadar baba evlatsız kaldı. Fakir fukaranın evini yaktılar, ocağını söndürdüler. Yangının alevleri tüterken hâlâ o kasabalarda, o şehirlerde, şimdi o yangının karşısına geçmiş "Özyönetim ilanları yanlıştı", "Hendek siyaseti doğru değildi" diyorlar. Madem yanlıştı, doğru değildi, neden onu 8 ay önce söylemediniz? Neden 5 ay önce o hendeklerin yakınına gidip herkesi o hendeklerde "direnişe" davet ettiniz? Neden o hendeklerdekilere yardım etsin diye insanları Sur'a yürütmeye kalkıştınız? Hatta bu uğurda namaz bile kıldınız?

BU SÖZLERİN DEVLET NEZDİNDE BİR KARŞILIĞI YOK

Ama nafile... Halkın çok erken gördüğünü, ne yazık ki siz çok geç gördünüz. Ama sanırım ÅŸu anda bu sözlerinizin devlet nezdinde en ufak bir itibarı veya karşılığı yok. Bakın size bir hikâye anlatayım. ? Bir süre önce THY'nin Diyarbakır'dan Erbil'e yaptığı tarihteki ilk uçak seferi vesilesiyle bu ÅŸehirdeyken, Kürdistan Bölgesel Yönetimin'in BaÅŸkanı Mesud Barzani, Mehdi Eker baÅŸkanlığındaki heyetimizi kabul etmiÅŸti. Barzani'yle kahve eÅŸliÄŸinde sohbet ederken, bir ara sohbet koyulaÅŸtı, söz döndü dolaÅŸtı, dostum Vahdettin Ä°nce'nin tercüme ettiÄŸi "hatıratında" kendisinin de yazdığı bir  hikâyeye geldi, bu kez de kendisi anlatmaya baÅŸladı aynı hikâyeyi...

BARZANÄ°'DEN TARÄ°HÄ° BÄ°R HÄ°KAYE

1960'lı yıllarda Irak hükümetiyle savaşırlarken, baÅŸlarında babası efsanevi Mela Mustafa Barzani vardı. SavaÅŸ daÄŸlarda çok ÅŸiddetlenmiÅŸti ve her geçen gün daha da güçleniyorlardı. Artık ÅŸehirlere inme vakti gelmiÅŸti. Erbil'in civarındaki bir sürü küçük kasabayı iÅŸgal edip orayı elde tutma imkânlarına kavuÅŸmuÅŸlardı.

MELE MUSTAFA BARZANÄ°: KORUYAMACAÄžINIZ ÅžEHRE GÄ°RMEYÄ°N

Bir gün Revandiz kasabasına saldırdılar. Åžehre girmeden etrafını sardılar. Åžehir nüfusu o vakit 30 bin falan ve Erbil'le tek baÄŸlantı yolu var. Åžehri müsadereye aldıklarında Mela Mustafa'dan peÅŸmergeye bir emir geldi: "Sakın ola ÅŸehrin Erbil'le baÄŸlantısını kesmeyin, insanlar gidip gelsin."Emir demiri keserdi. Tam hazırlıklarını yapıp ÅŸehre girecekleri sırada ikinci bir emir geldi Mela'dan. Bu kez daha önemli bir ÅŸey istiyordu: "Sakın ola ÅŸehre girmeyin." Mela Mustafa'nın bu emri peÅŸmerge arasında huzursuzluk yarattı. Anlam veremediler. Hazır kolayca ele geçirebilecekleri bir ÅŸehir vardı önlerinde, Mela neden bunu engellemek istiyordu? Mesud Barzani, babasının bu kararının gerekçesini şöyle açıkladı: "Babam da biliyordu. Orayı rahatlıkla ele geçirebilirdik. Ama ele geçirdiÄŸimiz yeri muhafaza edebilir miydik, iÅŸte orası şüpheliydi. Babam daha sonra dedi ki bize, 'Biz orayı ele geçirseydik, hükümet kuvvetleri tankla, topla, uçaklarla saldıracak, ÅŸehir tahrip olacak, yüzlerce sivil ölecek, biz de buna engel olamayacaktık. O yüzden koruyamayacağınız hiçbir ÅŸehre girmeyin.'

ÖZYÖNETİM KURACAĞINI ZANNEDENLERE BÜYÜK DERS

Bu babamın bize vasiyeti oldu. 60 yıllık mücadele tarihimiz boyunca bu vasiyete sıkı sıkıya bağlı kaldık. Bırakın savunamayacağımız bir şehri, bir kasabayı işgal etmeye kalkışmak, bütün o uzun mücadele tarihi boyunca tek bir şehirde, tek bir kasabada tek bir bomba bile patlatmadık." Çoluk çocuğun eline bomba yapsın diye çaydanlık verip şarkı türkü eşliğinde "özyönetim" kuracağını sananların bu hikâyeden çıkaracakları o kadar çok ders var ki... Ders çıkarmak istiyorlarsa tabii...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.