Obama: En büyük başarım İran

ABD Başkanı Barack Obama, hızlı iletişim çağında insanlara ulaşan kötü haberlerin yoğunluğunun dünya sisteminin çökmekte olduğu hissini yaratabildiğini belirterek, gençlere, "Karamsarlığı ve alaycılığı reddedin. İlerleme mümkün, sorunlar çözülebilir ama ilerleme kaçınılmaz da değil, mücadele, sebat ve inanç gerektiriyor." dedi.

Görev süresi içinde Ä°ngiltere'ye son resmi ziyaretini gerçekleÅŸtiren ABD BaÅŸkanı Barack Obama, Londra'da Royal Horticultural Halls'da gençlerle bir araya geldi. 

Gençlere hitap eden Obama, "Yalıtımcılık ve yabancı düşmanlığı çağrıları yapıldığını görüyoruz. İnsanların haklarının geriye götürülmesi çağrısı yapanlar var. Bunlar, değişime verilen tepkiler." diye konuştu.

"Anında bilgi edinilen bir çağdayız, Twitter'dan ve TV'den sürekli kötü haberler akıyor. Bu da kurduğumuz düzenin kırılgan olduğu veya çöktüğü hissini yaratıyor bazen belki" ifadelerini kullanan Obama, gençlerden tarihe ve orada oynayabilecekleri role daha derinlemesine ve iyimser bir şekilde bakmalarını istedi.

Gençlerle bir araya geldiğinde onlardan bu tür çağrıları reddetmelerini istediğini ifade eden Obama, "Karamsarlığı ve alaycılığı reddedin. İlerleme mümkün, sorunlar çözülebilir ama ilerleme kaçınılmaz da değil, mücadele, sebat ve inanç gerektiriyor." dedi.

Gençlerden gelen soruları da yanıtlayan Obama, ABD baÅŸkanlarının siyasi öncelikleri ile ilgili bir soruya, "Birinci önceliÄŸim ABD halkının güvenliÄŸi. Güvenlik her zaman gündemin birinci maddesi olacaktır. DAEÅž ve ulus ötesi terör çözülmesi gereken kritik sorunlar. Ancak bunları nasıl ele alacağız? Önemli olan bu." yanıtını verdi. 

"Güvenlik verdiğimiz mesajlarla da ilgili"

Dünyayı güvende tutmanın bütün yükünün "üniformalılara" yüklenemeyeceğini ifade eden Obama, "Güvenliğin sadece askeri bir mesele olmadığını anlamak önemli. Güvenlik aynı zamanda verdiğimiz mesajlarla, oluşturduğumuz kurumlarla, yürüttüğümüz diplomasiyle ve insanlara sunduğumuz fırsatlarla ilgili bir mesele de" diye konuştu.

Obama, İran ile nükleer çalışmaları konusunda varılan anlaşmayı da diplomasinin güvenliği sağlamadaki önemli başarılarına örnek gösterdi.

ABD ile Avrupa arasında yürütülen ticaret anlaÅŸması müzakerelerine iliÅŸkin bir soruya da Obama, anlaÅŸmanın henüz tamamlanmadığını belirterek, "Ticaret anlaÅŸması yapmak zordur çünkü her ülkenin kendi mahalli çıkarları vardır ve bir ticaret anlaÅŸması yapabilmek için her ülkenin bir ÅŸeyler vermesi gerekir." yanıtını verdi. 

Bunun zaman gerektiren bir süreç olduğunu belirten Obama, "İnsanlar da bugün ticaret anlaşmalarına şüpheyle yaklaşıyorlar çünkü ticaret anlaşmalarının sendikaları zayıflatan, istihdamı daha düşük maaşların verildiği ülkelere kaydıran küresel eğilimleri hızlandırdığını düşünüyorlar. Bu eleştirilerin bazıları haklı da. Ticaret anlaşmaları geçmişte bazen işçilerin değil, büyük şirketlerin çıkarlarına hizmet etti" diye konuştu.

"Küreselleşmeye ve gelir eşitsizliğine verilecek yanıt, ticaretten vazgeçmek değil" diyen Obama, ticaret anlaşmalarına işçilerin haklarını artıran değerleri ve standartları eklemek gerektiğini kaydetti.

Ä°ran'la anlaÅŸma

Obama, 8 yıllık baÅŸkanlık süresinde en büyük baÅŸarısı olarak neyi gördüğü ÅŸeklindeki soruya, 2008'de yaÅŸanan küresel finans krizinden sonra aldığı tedbirler ile Ä°ran nükleer çalışmaları konusunda varılan diplomatik çözümü gösterdi. 

Başkan olmadan önce vadettikleri ile başkanlığı süresince yaptıkları arasında uyum olduğunu savunan Obama, "Kendi kendime sadık kaldım" ifadesini kullandı.

DeÄŸiÅŸimin zaman aldığını vurgulayan Obama, ABD'de siyahların haklarını kazanmalarını buna örnek olarak verdi. 

Siyahların ABD'de haklarını hala tam olarak kullanamadıklarını dile getiren Obama, "Ayrımcılık halen Amerikan hayatının bazı yönlerinde mevcut. Siyah bir başkanla bile. Aslında tehlikelerden biri de insanların siyah bir başkan seçerek artık sorun kalmadığını düşünmeleri. Ama Ferguson'u gördünüz, ceza hukuk sistemindeki bazı sorunları da biliyorsunuz." diye konuştu.

"ABD'li Müslümanlar en büyük müttefikimiz"

Obama, ABD'de özellikle havalimanlarındaki güvenlik süreçlerin Müslümanlara karşı uygulanan ayrımcılıkla ilgili soru üzerine de bu konudaki tutumunun net olduÄŸunu belirterek, "Irk ayrımcılığı yapılmaması açık politikamız. Ama bu yüzlerce havalimanında, binlerce personel arasında böyle uygulamalar yaÅŸanmadığı anlamına gelmiyor. Ancak benim yönetimimin politikası bu deÄŸil." yanıtını verdi. 

İngiltere'de İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) tarafında gerçekleştirilen terör eylemlerini hatırlatan Obama, "Yani terör sadece Müslümanların problemi değil. Bugün İslam'ı saptırarak masum insanları öldüren küçük bir azınlık var." dedi.

Geçen aylarda ABD'de bir camiyi ziyaret ettiğini anlatan Obama, "Amacım terörle mücadelede en büyük müttefikimizin ABD'li Müslümanlar olduğu mesajını vermekti. Eğer İslamofobiye kapılırsak sadece kendi özümüze ihanet etmiş olmakla kalmayız, pratik olarak da terörle mücadeleye zarar vermiş oluruz" diye konuştu.

Shakespeare'in tiyatrosuna ziyaret

ABD Başkanı Obama, bugün ölümünün 400. yılında anılan İngiliz tiyatro yazarı ve şair William Shakespeare'in tiyatrosu Globe Theater'ı da ziyaret etti.

Tiyatronun müdürü Patrick Spottiswoode rehberliğine sabah gerçekleşen ziyarette Obama için bir Shakespeare'in Hamlet piyesinden kısa bir parça da sunuldu.

Hissedarları arasında Shakespeare'in de yer aldığı Globe Theatre 1599'da inÅŸa edilmiÅŸ ancak 1644'de yıkılmıştı. Tiyatro binası orijinaline uygun olarak 1997'de yeniden inÅŸa edildi. 

Corbyn'le görüşme

ABD BaÅŸkanı Obama, öğleden sonra Ä°ngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn ile basına kapalı bir görüşme yaptı. 

Ä°ngiltere'de İşçi Partisi'ni aşırı sola çekmekle suçlanan Corbyn, Guantanamo'yu kapatma vaadini yerine getirmemesi nedeni ile daha önce Obama'yı birçok kez eleÅŸtirmiÅŸti. Corbyn, Ä°ngiltere'nin ABD'nin daveti üzerine Suriye'de DAEÅž'e karşı hava operasyonlarına katılma kararına da sert biçimde muhalefet etmiÅŸti. 

Obama'ya "kuyruk" tepkisi

Obama, İngiltere'nin AB referandumuna yönelik dünkü müdahalesi ülkede tepkilere neden oldu.

Obama'nın Ä°ngiltere BaÅŸbakanı David Cameron'la dün gerçekleÅŸtirdiÄŸi basın toplantısında, Ä°ngiltere'nin AB'den ayrılması durumunda, büyük bloklarla anlaÅŸma imzalamaya öncelik veren ABD'nin Ä°ngiltere ile ikili bir ticaret anlaÅŸması yapmasının zorlaÅŸacağını söylemiÅŸti. 

"Ä°ngiltere kuyruÄŸun sonuna geçecek" ifadesinin kullanıldığı Obama'nın konuÅŸmasına, bu ibarenin, Ä°ngiltere'nin AB'de kalması için kampanya yürüten Cameron'ın ofisi tarafından eklendiÄŸi iddia edildi. 

AB'den çıkılması için kampanya yapan sağ parti Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin (UKIP) lideri Nigel Farage, "Obama İngiltere'nin kuyruğun sonuna geçeceğini söyledi. Hiçbir Amerikalı asla 'kuyruk' (queue) kelimesini kullanmaz, Amerikalılar 'sıra' (line) kelimesini kullanır." dedi.

Adalet Bakanı Dominic Raab da "topal ördek" diye nitelendirdiği Obama'nın David Cameron'a AB konusunda verdiği destek için, "ABD Başkanı eski bir İngiliz arkadaşına kıyak yaptı" ifadesini kullandı.