Kürsü
Herkes masum ise darbeleri kimler yaptı?
![](resimler/detay/118942.jpg?)
Abdülkadir Özkan yazdı.
HİÇ kimsenin suçu yokken tutuklanmasına, yargılanmasına, yıllarca içeride kalmasına sonunda beraat etseler de gönlüm razı olmaz. Çünkü böyle bir durum adaleti yaralar. Okuyucularım bilirler ki, siyasete siyaset dışı her türlü müdahaleye karşı oldum. Bu müdahale ister asker-sivil bürokratlardan ister kendisini siyasetçi ya da aydın diye tarif eden sivillerden gelsin kendimce karşı çıktım. Hatta hayatım boyunca şahit olduğum darbelerden acı duydum. Çünkü darbeler genellikle ya inancıma ya da mensubu olduğum siyasi anlayışa yönelik oldular. Bu sebeple de AK Parti iktidarının ikinci döneminden itibaren gündeme gelen darbecilere yönelik davalara, yargılamalara destek verenlerden oldum. Çünkü samimi olarak siyasete siyaset dışı müdahaleyi nereden ve kimlerden gelirse gelsin doğru bulmadım. Hem de bu müdahalelerin hep demokrasiyi, özgürlükleri, insan haklarını koruma iddiası ile yapılmasını samimiyetsizlik, ikiyüzlülük olarak nitelendirdim. Kısacası eğer bu ülkede demokratik bir sistem varsa, halkın dediğine siyaset dışı güçlerin müdahale etmemesi, edenlerin gereken cezayı görmeleri gerektiğine inandım. Toplum olarak da asker-sivil bürokratların siyasete müdahalesine karşı çıkılması gerektiği halde genellikle toplum darbeler karşısında sessiz kalmayı tercih etti. Aslında ülkenin korunması için teslim edilmiş silahların millete yönetilmesi karşısında sivil insanların yapabilecekleri de fazla bir şey yoktu.
Ä°ÅŸte böyle bir noktada darbecilerden hesap soruluyor, bundan böyle siyasete hiçbir kesimden müdahale olamayacak söylemleri ile gündeme gelen tutuklamalar, yargılamalar toplumun önemli bir bölümünden destek gördü. Ancak, gelinen noktada bunca tutuklama, yargılama niçin yapıldı? EÄŸer tutuklananlara haksızlık yapılmış ise bunun sorumluları kimlerdir? gibi pek çok soru güdeme geldi. Çünkü Türkiye’nin gündemini 9 yıl boyunca meÅŸgul eden Ergenekon davası Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından esastan ve usulden bozuldu. Yani baÅŸa dönülmüş oldu. Elbette ortada haksız bir yargı kararı varsa bunun Yargıtay’dan dönmesini yargının bağımsızlığını göstermesi ve hakkın tecelli etmesi bakımından alkışlamak gerekir. Ancak bu alkış 9 yıl boyunca yaÅŸananları unutturmaz. Çünkü eÄŸer geçen süre içinde insanlar haksızlığa uÄŸramış, yargı bir takım grupların ve çevrelerin tesiriyle haksız ve yanlış kararlar vermiÅŸ ise bunların sorumlularının da hesap vermesi gerekir. Öte yandan eÄŸer yargı bunca yıl bir takım çevrelerin emrinde ve kontrolünde hareket etmiÅŸ ise, o yargının bugün gelinen noktada o çevrelerin kontrolünden tümüyle kurtulduÄŸunu düşünmek ne ölçüde mümkün olabilir?
Gazetemizin dünkü, “BÄ°R VAMIÅž, BÄ°R YOKMUÅž” manÅŸeti aslında iÅŸin bu boyutuna dikkat çekiyordu. Çünkü gelinen nokta görünüş itibariyle bir yanlışın düzeltilmesi gibi görünüyorsa da bunca yıl devam eden yargılamalar çeÅŸitli iddiaların gündeme gelmesine sebep olmuÅŸtu. Ä°ktidar partisi de darbecilerden hesap sordukları görüntüsü vermiÅŸ, bu tür söylentileri sahiplenmiÅŸti. Bazıları da Amerikancı askerlerden hesap sorulması ve temizlenmesi gibi yorumlar yapmışlardı. Åžimdi tüm bunların sadece iç politikaya yönelik malzeme olduÄŸu noktasına gelindi. Çünkü hâlâ dış politikada ve NATO’da ABD stratejik müttefik olarak görülüyor ve deÄŸerlendiriliyor. Bunca yıl devam eden yargılamalara, ordu ile iliÅŸiÄŸi kesilmiÅŸ askerlere raÄŸmen Türkiye’nin dış politikada ABD ile birlikte aynı safta yer alıyor olması bunca yargılamaya ne gerek vardı? sorusunu akla getiriyor.
Bu bakımdan yargının bir takım grupların tasallutundan kurtarılması gerekiyor. EÄŸer, bu ülkede birileri kendi amaçları doÄŸrultusunda yargıyı kullanmaya, belli kesimleri sindirmeye alet etmeye devam edecekse, unutulmalıdır ki adalet bir gün gelir herkese lazım olur. Gelinen noktada yaÅŸananlardan özellikle siyasi kadroların ders alması, yaÅŸanan haksızlıkların bundan sonra tekrarlanmaması için gerekli adımları atmasına vesile olursa yararlı olacaktır. Ama her kesim yargıyı kendi emellerine alet etmeye devam ederse benzer yanlışları ve haksızlıkları daha çok yaÅŸar, bize de, “BÄ°R VARMIÅž, BÄ°R YOKMUÅž” manÅŸetleri atmak kalır.
Henüz yorum yapılmamış.