Hitler ve Napolyon arasındaki 129 benzerliği

20 Nisan, birbirinin farklı yüzyıllara düşen izdüşümü niteliğindeki iki liderin doğduğu gün. Birisi tarihin en kanlı savaşı olan 2. Dünya Savaşı’nın merkezinde yer alan meşhur Diktatör Adolf Hitler, diğeri Fransız Devrimi’nden sonra doğan yönetim boşluğunu ortadan kaldırıp Fransa’yı emperyal bir güç haline getirmek için her yolu mübah gören İmparator Napolyon.

HİTLER’İN HIZLI YÜKSELİŞİ VE ÇÖKÜŞÜ

1919 senesinde Alman İşçi Partisi’ne üye olmasıyla başlayan politik yaşamı, bu partinin 1920 senesinde Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’ne dönüşmesiyle devam etti ve 1921 senesinde ise Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin lideri oldu. Uzun süreli bir siyasal mücadelenin ardından, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin iktidara gelmesinin sonucunda 1933’ten itibaren Almanya Şansölyesi, 1934’ten itibaren ise ölümüne kadar Almanya Cumhurbaşkanı olarak görev yaptı.

Saf Aryan ırkının üstünlüğüne inanan Hitler, Yahudileri Germen ırkı için bir tehdit olarak gördü. Lideri olduğu Nasyonal Sosyalist parti, 1932 yılındaki seçimlerden birinci parti olarak çıktığında dünyayı felakete sürükleyecek çılgınca düşlerini gerçekleştirmeye ne kadar yaklaştığını kimse fark etmedi. Halkı etkileyecek bir liderlik özelliğine sahip olan Hitler, ülkesini yeni bir dünya savaşının içine sokmaya ikna etti.

Hitler önce, Alman ‘yaşam alanı’nı genişletmek amacıyla Polonya’ya saldırdı. Ardından Danimarka-Norveç, Fransa cephelerinde galip geldikten sonra Çelik Paktı'ndan askeri bir darbe ile ayrılan Yugoslavya'ya bir cezalandırma saldırısı uyguladı ve işgal etti. Daha sonra müttefiki İtalya Krallığı ile savaşta olan Yunanistan'ı Bulgaristan ile birlikte işgal etti.

Almanya Batı Avrupa'ya saldırdı—Fransa ve tarafsız Hollanda, Belçika Lüksemburg. Lüksemburg 10 Mayıs'ta işgal edildi. Hollanda 14 Mayıs'ta, Belçika 28 Mayıs'ta teslim oldu. 22 Haziran'da, Fransa Almanya'nın, ülkenin kuzey yarısını ve tüm Atlantik kıyılarını işgal ettiği bir ateşkes imzaladı.

Sovyet ordusunun 23 Nisan 1945’te Berlin'e girmesi ile Almanya’nın yenilgisi kesinleşmişti. Hitler; işgal altındaki Berlin’de, eşi Eva Hitler ile yer altı sığınağında, 30 Nisan 1945 günü intihar etti. Cesedi -vasiyeti üzerine- takipçileri tarafından yakıldı. 8 Mayıs 1945’te Alfred Jodl’ın imzaladığı teslim belgesiyle Büyük Alman İmparatorluğu yıkıldı.

SÖMÜRGE HAYALİYLE YANIP TUTUŞAN NAPOLYON

Napolyon, gerek Fransız Devrim Savaşları gerekse Napolyon Savaşları sırasında Fransa'ya liderlik ettiği gibi tüm Avrupa’yı da etkilemiş bir komutan. Paris çetelerini topa tutarak Fransız hükumetini çöküşten kurtaran Napolyon, henüz 26 yaşında iken İtalya seferi için hazırlanmış Fransız ordusunun komutanlığına getirildi. Girdiği savaşları ve çatışmaları büyük oranda kazanan Napolyon, 1815'deki nihai yenilgisine kadar hızla Avrupa kıtasının hâkimiyetini ele geçirdi. 

Afrika ve Doğu ülkelerine yönelik sömürge planlarını gerçekleştirmeye adamış bir komutan olan Napolyon, sömürge hayallerini Osmanlı'nın engellediğini itiraf ederek Mısır'dan çekilmek zorunda kaldı.

İtalya seferinden sonra 1798'de Osmanlı Devleti’nin bir vilayeti olan Mısır’a askeri bir sefer düzenledi. Bu sefer sırasında Memlük beylerini yenerek Osmanlı toprağını işgal etti ancak elinde tutmayı başaramadı.

NAPOLYON'A OSMANLI TOKADI

Napolyon, İngilizlerin gücünün azalacağı düşüncesiyle Mısır’ı işgal etti. Çünkü Mısır'ı alırsa, tüm Afrika Kıtası'nı hiç zorlanmadan ele geçirebilecekti.

Napolyon’a karşılık vermekte gecikmeyen İngilizler, Abukır'da Fransız donanmasını aniden bastı ve donanmanın büyük bölümünü batırdı. Kalanın küçük bir kısmı hariç gerisi İngilizler tarafından esir alındı. Abukır'da donanmasının batırılmasından dolayı Napolyon, anavatanından uzak bir yerde sıkışıp kalmıştı. Elinde küçük bir donanma kalmıştı; ama donanma tüm askerleri taşımaya yetmezdi. Bu yüzden, bulunduğu bölgeye en yakın tersanedeki donanmayı alması gerekliydi. O bölge de Sayda'ydı.

Eğer buradaki donanmayı ve tersaneleri alırsa, rahat bir nefes alabilecekti. Ama bir sorun vardı. Sayda'da Cezzar Ahmed Paşa komutasındaki Akka Kalesi vardı. O kaleyi almadan Sayda'daki tersaneleri ve donanmayı alamazdı. Dolayısıyla, Mısır'da kalan yerel birlikleri de alarak, 10 Şubat 1799'da Akka Kalesi'ne doğru yola koyuldu.

Fransız ordusu Akka Kalesi’nde Cezzar Ahmet Paşa öncülüğündeki Osmanlı ordusunun çetin savunmasıyla karşı karşıya kaldı. 64 gün süren kuşatmanın sonunda Napolyon ani bir geri çekilme kararı aldı. Çünkü bu kaleyi ele geçiremeyeceğini anlamıştı. Uzakdoğu’yu sömürgeleştirme umudu Akka önünde çakılı kalmıştı. "Eğer Osmanlı beni Akka önünde durdurmasaydı, bütün doğuyu ele geçirmek işten bile olmayacaktı" sözüyle geri çekildi ve Mısır'ı Osmanlı'ya bıraktı.

NAPOLYON VE HİTLER ARASINDAKİ 129 BENZERLİĞİ

Napolyon 1785’de teğmen rütbesiyle topçu alayına katıldı. Hitler 1914’te Alman ordusuna onbaşı rütbesiyle gönüllü katıldı. İki diktatörün orduya katılmaları arasında 129 yıl bulunuyor.

Napolyon 1804’te kendisini imparator ilan ettirip papanın elinden taç giydi. Hitler 1933 seçimlerinde Şansölye konumuna ulaştı. Bu iki tarih arasında 129 yıl bulunuyor.

Napolyon, 1809 Avusturya arşidükü Karl'ın üzerine yürüdü. Hitler 1938’de Avusturya'yı işgal ederek topraklarına kattı. Bu iki tarih arasında 129 yıl bulunuyor.

Napolyon, 1812’de Rusya’nın üzerine yürüdü. Hitler, 1941’de Rusya’ya saldırdı. İki diktatör de bu savaşların sonunda hezimete uğradı. Mağlubiyetleri arasında 129 yıl bulunuyor.

Napolyon, Uluslar Savaşı’nda yenilmesiyle Alman topraklarından çekilmeye başladı ve 1814’de düşman Paris kapılarına kadar dayanınca görevinden ayrıldı. Hitler, 1943’de Rusya içlerine kadar giren Alman orduları Stalingrad’da yenilerek geri çekilmeye başladı. Bu iki tarih arasında da yine 129 yıl bulunuyor.