Sosyal Medya

Güncel

Erdoğan'dan AP'ye: Raporu yazanın akıldânesi HDP'liler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nun sert eleştiriler içeren Türkiye ilerleme raporunu eleştirdi. "Raporu yazanın akıldânesi HDP'liler olduğu için sonucun bu şekilde çıkması şaşırtıcı değil. Biz bunları çok iyi biliriz. Bunlar cibiliyetinin gereğini yapıyor" dedi.



Muhtarlar toplantısında konuÅŸan CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye'ye dönük sert eleÅŸtiriler içeren ilerleme raporuna tepki gösterdi. ErdoÄŸan, "Tabii raporu yazanın akıldânesi HDP'liler olduÄŸu için sonucun bu ÅŸekilde çıkması ÅŸaşırtıcı deÄŸil. Biz bunları çok iyi biliriz. Bunlar cibiliyetinin gereÄŸini yapıyor. Bu raporun baÄŸlayıcılığı falan da yok. Zaten arkadaÅŸlar kendilerine iade etti" dedi.

Erdoğan'ın konuyla ilgili sözleri şöyle:

"Rapora bakıyorsunuz Kıbrıs konusunda, Ege'deki sorunlar konusunda aynı sakat yaklaşım. Yargı bağımsızlığı, ifade, basın ve toplanma hürriyeti konularındaki eleştirilerde aynı sakat bakış açısı. Güneydoğu'daki şehirlerimizde yaşanan olaylarla ilgili yine benzer yalan yanlış ifadeler. Tabii raporu yazanın akıldânesi HDP'liler olduğu için sonucun bu şekilde çıkması şaşırtıcı değil. Biz bunları çok iyi biliriz. Bunlar cibiliyetinin gereğini yapıyor. Hele bir de raporun 1915 olayları var ki tam evlere şenlik. Adeta ülkemizin ve milletimizin ne kadar hasmı varsa kafalarındakileri ve gönüllerindekileri rapora dercetmişler. Bu raporun herhangi bir bağlayıcılığı yok. Zaten arkadaşlar kendilerine iade ettiler."

"Bizim tepkimiz kurumsal olarak Avrupa Parlamentosu'na veya raporun kendisine değil. Bizim tepkimiz, raporun yapıcı değil yıkıcı bir anlayışla hazırlanmasınadır. Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin göçmenler, bazı fasılların açılması, vize serbestisi gibi pek çok konuda olumlu yönde seyrettiği bir dönemde böyle bir raporun önümüze getirilmesi tam anlamıyla provokatif bir yaklaşımdır, davranıştır. Herhalde bunu Avrupalılar görecektir, temenni ederim ki görürler."

"Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne ihtiyacından daha fazla Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye ihtiyacı vardır. Bunu böyle bilin."

"Operasyon döneminde bu iş bitecek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın PKK ile mücadeleyle ilgili değerlendirmelerinden satır başları ise şöyle:

"Önce 'demokratik açılım' dedik olmadı. 'milli birlik ve kardeşlik' dedik olmadı. En sonunda 'çözüm süreci' dedik yine istismar edildi, yine olmadı. Artık bunların hepsi bir kenara. Çözüm sürecini de ne dedik 'buzdolabına koyduk'. Şimdi operasyonlar dönemi. Ne olacak bu operasyonlar döneminde? Bu iş bitecek."

"Bu milletin huzuruna kimsenin kastetmeye hakkı yoktur. Sonuna kadar tüm güvenlik güçlerimizle üzerine üzerine gidiyoruz, gideceğiz. Askerimizle, polisimizle, köy korucumuzla hep beraberiz. Dayanışma içerisinde bu işi sürdüreceğiz. Eğer bunu başaramazsak yazıklar olsun, bunu başaracağız. Bu millet güçlüdür ve bunu başarmaya da muktedirdir."

"Kendi kendilerine özerklikçilik oynayanlar kaybetti"

"Askeriyle, polisiyle, korucusuyla, istihbaratçısıyla tüm güvenlik güçlerimiz, gerçekten fedakârca bir mücadeleyle terör örgütünü bir kez daha yenmiştir. Kendi kendilerine özerklikçilik oynayanlar kaybetmiştir. Çukur siyasetiyle netice alacağını sananlar hüsrana uğramıştır. Milletimizin mahremini çiğneyerek onun gönlüne gireceğini düşünenler sadece insanımızın nefretini kazanmıştır."

"Şimdi iflâstalar, çöktük, battık, nereye kaçacağız diyorlar. Telsiz dinlemeleri bunlar. Bütün bunların en önemli sebebi, bölge halkının tercinin bölünmeden değil, devletimizin bir parçası olarak kalmaktan yana olmasıdır."

"Yaşatmak değil sadece ve sadece öldürmek için faaliyet gösteren terör örgütünü, tüm isimleri ve yandaşlarıyla bölgeden ve ülkemizden söküp atmadan yaşanan acıların önüne geçemeyiz. Çözüm arıyorsanız işte size çözüm; terör örgütünü en küçük bir izi, zerresi dahi kalmadan bu topraklardan söküp attığımızda çözümü gerçekleştirmiş olacağız."

"Bu ölümlerin birer istatistikten öte anlamı var mı?"

"Şehitlerimiz namusları bildikleri vatanlarını, milletlerini müdafaa uğrunda hayatlarını kaybettiler. Peki terörist sıfatıyla hayatını kaybeden bu Kürt gençleri ne uğrunda öldü? Pek çoğunun mezarı dahi olmayacak bu gençlerin ölümü Kandil'deki terör baronlarının umrunda mı acaba? Kandil'deki terör baronlarını, ülkemizdeki terör eylemleri için yönlendirenler bakımından bu ölümlerin sadece birer taktikten, birer istatistikten öte anlamı var mı? Yok."

"Bugünkü sınırlar bizim son sınırlarımızdır"

"Türkiye'nin bugünkü sınırları bizim son sınırlarımızdır. Osmanlı Devleti’nin toprak büyüklüğü 100 yıl önce yaklaşık 5 milyon kilometrekareydi. Cumhuriyetimizi ilân ettiÄŸimizde sonradan topraklarımıza katılan Hatay ile birlikte bunun ancak 780 bin kilometrekaresini yani altıda birini muhafaza edebildik. Elbette asıl hedefin bizi bu coÄŸrafyadan tamamen kazımak, silip atmak olduÄŸunun farkındayız. Hiç kimse kusura bakmasın, artık o devir geride kaldı. Hem devletimizin fiziki sınırlarına sıkı sıkıya sahip çıkacağız hem de rahmetli Özal’ın dediÄŸi gibi Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar gönül kapılarımızı açık tutacağız."

Dokunulmazlık tartışması

"Milletvekili dokunulmazlığının amacı bellidir. Kürsüden ifade ettiğiniz düşünceler konusunda dokunulmazsınız. Diğer soruşturma ve kovuşturmaların, üzerinizde baskı aracı olarak kullanılmaması için de suç üstü halleri dışında bu tür süreçler milletvekilliği süresince donduruluyor. Ama siz bu imkânı tutup da terör örgütünü desteklemek, terör örgütünün bir militanı gibi davranmak için kullanırsanız, kusura bakmayın eninde sonunda dokunulursunuz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu konuda sağlanan uzlaşmayı ben takdirle karşılıyorum."

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.