Yalçın Özer: Türkiye ve Hilafete ihanet ettiler

Merhum gazeteci Yalçın Özer’in, 1991’de dönemin CumhurbaÅŸkanı Turgut Özal ile yaptığı ve 25 yıldır gizlediÄŸi bir mülakat, hem geçmiÅŸe hem de bugün yaÅŸanan olaylara ışık tutacak açıklamalarla dolu.

Özal, 1991’de dönemin Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler BirliÄŸi baÅŸkenti Moskova’ya resmi ziyarete giderken, programı takip eden gazeteciler arasında Türkiye Gazetesi adına dönemin baÅŸyazarı Yalçın Özer de vardı. Ziyaretin Moskova’dan sonraki ayağı, o dönem Sovyetler’den kopmamış olan Ukrayna’nın Kiev ÅŸehriydi. Özal, bu gezi sırasında beraberindeki gazetecilere, bir bölümünü yayınlamamak üzere, çok önemli açıklamalar yaptı. Röportajda, yapılan tespitler, günümüze de ayna tuttu.

HASAN CEMAL’E SORUN

Gezi sırasında bir gazeteci, Turgut Özal’a, “ABD’nin Irak’ a müdahalesine destek verdiniz. Zaten Arap dünyası ile Türkiye’nin iliÅŸkileri 20’lerden beri iyi deÄŸil. Bu desteÄŸiniz, iliÅŸkilerimizi daha kötü yapmaz mı?” diye sordu. Özal bu soru üzerine Osmanlı’nın son dönemindeki Ä°ttihat ve Terakki yönetiminin önde gelen isimlerinden Cemal PaÅŸa’nın torunu olan ve gezide yer alan yazarlardan Hasan Cemal’e seslenerek, “Bunu, siz Hasan Cemal’e sorun” dedi. Ama Hasan Cemal o sırada orada bulunamadığı için konu havada kaldı. Bundan kısa süre sonra, Yalçın Özer, beraberinde aynı gruptan bir baÅŸka gazeteci ile özel bir mülakat için yeniden Özal’ın yanındaydı. Yalçın Özer, “Bunu Hasan Cemal’e sorun” bölümünü açmasını isteyince, Özal ÅŸunları anlattı: “Bizim sıkıntılarımızdan birisi de ülkemizin sıcak kuÅŸakta bulunmasıdır. Bu ülkelerde satılık insan bulmak çok kolay. Bir Almanı, Ä°ngilizi, Fransızı, Japonu ve bir Rusu satın alamazsınız. Osmanlı’yı yıkmadan önce içerden bazı kimseleri Ä°ngilizler satın almışlar. (...) Ä°ngilizlerden maaÅŸ alan Osmanlı Güney Cephesi BaÅŸkomutanı Cemal PaÅŸa’ya (Hasan Cemal’in dedesi) talimat vererek, Åžam’daki Ä°slam alimlerinin (ki Åžam o zaman Ä°slami ilim merkeziymiÅŸ) genç kızlarını konağına getirmesi, onlara alkollü içki içmeye zorlaması ve tacizde bulunarak geri bırakılmaları istenmiÅŸtir. Bu emri alan (Cemal) PaÅŸa, derhal bu iÅŸlemi yapmıştır. Bu yüz kızartıcı olaylar süratle Arap alemine yayılmış ve ‘Osmanlı artık bozulmuÅŸ ve Ä°slami yoldan çıkmıştır’ propagandası yapılarak , Araplar Osmanlıya düşman yapılmıştır. Özellikle Hicaz’da hazır bekleyen Åžerif Hüseyin de iÅŸin esasını bilmeden ve duyduklarına inanarak Arapların Osmanlı aleyhine Ä°ngilizler ile birlikte kıyama geçmesine sebep olmuÅŸtur. Ä°ÅŸte bu nedenle ‘Arap-Osmanlı düşmanlığının kaynağını Hasan Cemal’e sorun’ dedim.”

OSMANLI İÇTEN YIKILDI

Özal, röportajında, “Avrupalıların satın aldıkları adamlarla Osmanlıyı içten yıktığına dikkat çekerek, böylece Türkiye’nin hem Arap dünyasından, hem de Hindistan’daki Müslüman aleminden koparıldığını anlattı. “Ä°ngilizler, bu yolla iki ÅŸeye kavuÅŸtu: OrtadoÄŸu’daki petrol sahasını kontrol altına aldılar ve Ä°slam Halifesi’nin etki alanındaki bir türlü hakim olamadıkları Hindistan’a hilafeti kaldırarak hakim oldular” dedi.

DÄ°N CAHÄ°LÄ° GAZETECÄ°LER

Merhum Özal, Türk gazetelerindeki ÅŸeriatçı devletler tartışması konusunda ise ÅŸunları söyledi: “Ä°ran Åžiidir, bu güne kadar daha gayrimüslim bir devlet ile savaÅŸtıkları görülmemiÅŸtir. ÅžiiliÄŸi yaymak için sürekli Sünni Müslümanlarla savaÅŸmışlardır. Vahhabiler ise Ä°ngilizlerin kurduÄŸu  bir cereyandır, bunlar da çok Sünni kanı dökmüştür. Bunların ikisi de mezhep deÄŸildir, birbirlerine düşmandır.  Åžeriat  Ä°slam’ı yaÅŸamaktır, bizim gazeteciler din cahili oldukları için bilmiyorlar ve bunlara ÅŸeriat devleti diyorlar. Tıpkı Paris’te bir patlamada ölen Hıristiyanlara  ÅŸehit diye haber yaptıkları gibi.”

CHP, HEP ŞİKAYET EDER

Özal, röportajda, CHP ile bugünkü Avrupa yönetimi arasında devam eden iliÅŸkiye de şöyle dikkat çekti: “CHP’yi biraz sıkıştırırsan Avrupalı dostlarına Türk devletini ÅŸikayet ederler. Nasıl ederler? Ya el altından ya da CHP’nin beslemesi ulusalcı gazetecilerle kamuoyu oluÅŸturarak...”

Ä°NGÄ°LÄ°ZLERE ‘HÄ°LAFETÄ° KALDIRMA SÖZÃœ’ VERÄ°LDÄ°

Özal, Osmanlı’nın çöküşüne neden olan Ä°ttihat ve Terakki ile bugünkü CHP yöneticileri arasındaki paralelliÄŸe de dikkat çekti: “CHP’lilerin büyük dedeleri Mithat PaÅŸa ve ‘Kinim dinimdir’ diyen Ispartalı Hüseyin Avni PaÅŸa ekibidir. Dedeleri ise Jön Türkler ve 600 yıllık Osmanlı devletini 6 yılda yıkmayı becerebilen 3’lü çete: Yüzbaşılıktan paÅŸalığa yükselen Enver, posta memurluÄŸundan paÅŸa olan Talat ve malum Cemal paÅŸalar... Halifeye saygıyı dini bir vecibe sayan Hint Müslümanlarını bir türlü kontrol edemeyen Ä°ngilizler, Osmanlıdan sonra kurulacak yeni devlete bir ÅŸartla izin verdiler: 5 yıl içerisinde hilafeti kaldırmak... Ve 1924 yılında hilafet kalktı, Müslümanlar baÅŸsız kaldı. Åžimdi Hıristiyanların Papa’sı var, Müslümanlar ise darmadağın. Bunun sonucu, Ä°ngilizler, Hindistan ve petrol havzalarını rahatlıkla kontrol ederken, halife Vahdettin Han’ın dünya Müslümanlarından son isteÄŸi Anadolu’da baÅŸlattığı direniÅŸ için dua istemek oldu. Hindistan Müslümanlarından dua dışında bir ÅŸey istenmediÄŸi halde bu direniÅŸe destek için tonlarca altın gönderildi. Ancak bu altınlara CHP’liler el koydu ve bir kısmıyla da malum Ä°ÅŸ Bankası’nı kurdu.”