Çocuğa hayır demeyi özel bölgeyi öğretin!
Prof. Dr. Tolga Dağlı: Çocuklarınızı birer birey olarak, yetişkinlerle aralarında mesafe olduğu bilgisiyle yetiştirin. Hem kendilerine hem size güvensinler. Gerektiğinde “hayır!” diyebilsinler ve gelip olayı size anlatabilsinler.
Röportaj: Fadime Özkan - Star
Cinsel istismar haklı olarak ailelerin en büyük korkusu. Büyük kötülük. Neresinden başlayalım.
Çocuk cinsel istismarı çok boyutlu bir konu. Hem fiziksel cinsel, hem duygusal olabilir. Meselenin sosyal, kültürel, ahlaki, hukuki boyutları da var. Bir haber çıkınca gündeme geliyor ama çözüm üretilmeyebiliyor. Bu sadece Türkiye’de deÄŸil her yerde olabiliyor.
Ä°STÄ°SMAR SADECE FÄ°ZÄ°KSEL OLMAYABÄ°LÄ°R
- İstismar yüzde 85 oranında aile içinde diyorsunuz!?
Ne yazık ki evet. Cinsel istismar geniş bir yelpazedir, sadece tecavüz olarak düşünmemek lazım. Fiziksel temas olmayabilir de. Çocuğa cinsel içerikli şeyler seyrettirmek, konuşmak, cinsel organlarını göstermek gibi şeyler de buna dahil. Ve bir kere oldu diye bakmamak gerek. Genellikle uzun bir sürece yayılıyor, tekrarlıyor.
- Dolayısıyla ne kadar erken fark edilirse, çocuk anlatabilirse zarar o kadar azalıyor?
En önemli konu çocuğun bunu söyleyebilmesi. Ama saklamak gerektiğini düşünebiliyor. Toplumun kanısı da bu. Arttığı için görünür olmuyor. Göründüğü için arttı sanılıyor.
SUÇLUYU ASINCA TECAVÜZLER BİTMİYOR
- İstismarın haberleşmesi istismarcıları tetikler mi risk ne?
Yok. Ama medya dikkatli olmalı. ÇocuÄŸu ikincil üçüncül travmalardan korumak lazım. Davalarda gizlilik kararı ÅŸart. ÇocuÄŸun kim ve nerede olduÄŸu yazılmamalı. Çocuk da aile de büyük travma yaşıyor zaten. Herkesin bir sorumluluÄŸu var kurumlar baÅŸta olmak üzere. Ama genel olarak olay ortaya çıkar çıkmaz “faili bulup asalım rahatlayalım” duygusu hakim. Halbuki istismar vakaları bitmeyecek ki. Toplum suçluyu görüyor ama maÄŸduru yani çocuÄŸu unutuveriyor.
ÇOCUK “BENÄ°M SUÇUM” DÄ°YE DÜŞÜNÃœYOR!
- Peki ya istismar edilmiş çocuk ne diyor, ne düşünüyor?
“Suçlu benim, benim yüzümden oldu” diyor. Yapmaması gereken bir ÅŸeyi yaptığını, suçlu olduÄŸunu düşünüyor. Kimseyle paylaÅŸamıyor eÄŸer güven duygusu oluÅŸmamışsa. Hele aile içindeyse onu istismar eden “söylesem de kimse bana inanmaz” diyebiliyor.
- Çocuk başına kötü bir şey geldiğini biliyor mu peki?
3-8 yaş arasında algılayamıyorlar. Onun için mesela aileden veya yakın biriyse bunu yapan, çocuk herkes böyle yapıyor ya da oyun zannediyor. Çünkü kafasında cinsellik yok. Anlatırken de başka yollardan anlatıyor. Belli yaşa geldiğinde veya eğitim aldığında anlıyor. Mesela baba istismarına uğrayan, büyüdüğünde anlayan ama susan bir kız, aynı şey kız kardeşine yapıldığında kardeşini de alıp polise başvuruyor.
İHMAL EDİLMİŞ ÇOCUK RİSK ALTINDADIR
- Coğrafyayla, eğitim, kültür ya da gelir durumuyla ilgisi var mı bu korkunç kötülüğün?
Var demek yanlış olur. Sadece şu bölgede bu çevrede var denemez. Öyle olsaydı önlem almak daha kolay olurdu. Ama biliyoruz ki çocukla ve aileyle ilgili faktörler var.
- Çocukla ilgili faktörler ne?
Diyelim ki çocuğun fiziksel hastalığı, ruhsal mental problemi var, anlamadığı için olabiliyor. Çocuk bağlanmamış, güven duymamış kimseye. İhmal edilmiş çocuklar bu yolla ilgi görürse oyun sanabilir saklar olanları. Anne baba ilgisi görmemiş, takip edilememiş çocuklar ihtiyaç duyduğu ilgiyi başka yerde arayabiliyor.
- Aileye dair faktörler neler?
Madde bağımlılığı, alkol, aile içi çatışma yani çocuğun gelişimi anlayamayan, çocuğa nasıl davranacağını bilmeyen eğitimsiz aileler, sosyal kültürel özellikler, kapalı toplum etkili. Risk alanları diyebiliriz.
ÇOCUĞUNUZU TEMASA ZORLAMAYIN!
- İstismar vakasını aile nasıl fark edecek, nasıl yaklaşacak, ne yapacak? Önce, öncesini konuşalım doğru yaklaşım nedir?
Ä°lk üç senede pozitif baÄŸlanma saÄŸlanmışsa çocuk saÄŸlam ve güçlü yetiÅŸir. Başına bir ÅŸey gelse de söyleyebilir. ÇocuÄŸa ÅŸunu demeli hissettirmeli aile: “Her zaman senin yanındayız, ne olursa olsun seni seviyor destekliyoruz. Bana her ÅŸeyi anlatabilirsin”. Çocuk güven duymalı. Ä°lk adım bu. Ä°kincisi çocuÄŸu birey olarak görmek ÅŸart. Biz ne dersek onu yapan edilgen birisi deÄŸildir. Dolayısıyla özgüvenini geliÅŸtirmemiz lazım. Özgüven geliÅŸtiÄŸinde, eriÅŸkinlerle arasında mesafe olduÄŸunu algılar zaten. Ve önemli bir nokta, ona “iyi dokunma, kötü dokunma nedir” bunu öğretmemiz lazım.
- Nedir iyi-kötü dokunma?
Çocuk her ÅŸeyi hisseder aslında. Seviyorsa iyi, sevmiyorsa kötü dokunma. Ä°stemiyorsa “git amcanın kucağına otur, elini yanağını öp” dememek lazım. Ä°stemiyorsa “sarılmayabilirsin, el sıkışabilirsin” diyebilmeliyiz. ÇocuÄŸa “istemiyorsan söyleyebilirsin” demeli, hayır demeyi anlatabilirsiniz.
İÇ ÇAMAŞIRI KAVRAMINI MUTLAKA ÖĞRETİN
- Mesafe nasıl öğretilebilir?
İç çamaşırı kavramını öğretmek gerekir. Özel bölgelere annesi ve bir doktor, sağlık çalışanı annesinin yanında dokunabilir. Banyosunu yaptırırken annesi yardım edebilir. Büyüdükçe banyosunu kendisi yapmalı, erişkin olduktan sonra baba falan hep beraber banyoya giriyoruz gibi bir şey olamaz, çocuğun gelişimi için uygun değildir. Çocuk bunları bilirse ve aksi bir şey olursa hayır diyebilir. Gelip söyler. Birçok durum böyle önlenebiliyor.
- Ya çocuk söylemezse?
Çocuğunuzu takip ediyorsanız değiştiği zaman hemen anlaşılır. Mesela? Uyuyamıyor, kabus görüyor, gece kalkıyor, çırpınıyor bağırıyor, bir şeyler söylüyor, yeme bozukluğu oluyor. Okul başarısı düşüyor, cinsel içerikli konuşmaya başlıyor. Ya da resim çizerek anlatıyor.
Narin bir beden ve ruh bu ağır yükü nasıl taşısın?
Ailelerin belki de en büyük kabusu çocuğunun başına bir kötülük gelmesi. Ama geliyor ne yazık ki. Gün geçmiyor ki gündeme bir tecavüz haberi düşmesin. Her bir haberde haklı olarak sarsılıyor, öfkeleniyor, üzülüyor, suçludan sorumludan hesap soruyoruz. Peki ya mağdur çocuk? Narin bedeni ve ruhu bu travmayı atlatabiliyor mu? Çocuklarımızı korumak için ne yapmalıyız? Marmara Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Çocuk Koruma Merkezlerini Destekleme Derneği (ÇOKMED) Başkanı Prof. Dr. Tolga Dağlı ile konuştuk. Prof. Dağlı ailelere, kamuoyuna çok mühim bilgiler verdi. Lütfen okuyun, okutun ki bu kötülük artık son bulsun!
YÃœZDE 70 KIZ YÃœZDE 30 ERKEK
Erkek çocuklarla kız çocuklar arasında istismar bakımından fark var mı?
Var birçok yönden farklı. Yüzde 70 yüzde 30 gibi. Yüzde 70 kız, yüzde 30 erkek çocuk istismara uÄŸruyor Türkiye’de. Erkek çocuklar paylaÅŸmak istemiyor ne yetiÅŸkinliklerinde, ne çocuklukarında. Olayı anlamak onlar için kolay deÄŸil. Bu çocuklar daha çok yaşça daha büyük çocuklar tarafından ve çoklukla cinsel deneyim olarak taciz ediliyor Türkiye’de. Oldukça da yaygın bu iÅŸ, ortada konuÅŸulmasa da.
YÃœZDE 85’Ä° AÄ°LE İÇİNDE
Aile içi istismar kimden geliyor?
Baba baÅŸta olmak üzere anne babanın ya da bir yakının çocuÄŸu istismar edebileceÄŸine inanılmıyor ama gerçek bunun tam tersi. Åžu anda bilinen istismar vakalarının yüzde 85’i aile içinde. Dünyada da böyle. Aile içinde olduÄŸunda daha çok saklanıyor. Baba, amca, dayı, aÄŸabey, eniÅŸte hatta dede, komÅŸu, bir tanıdık... ÇocuÄŸun tanıdığı, yakın olduÄŸu biri yaptığında istismar genelde uzun sürüyor.
SIKINTI MEVZUATTA DEĞİL ZİHNİYETTE VE SİSTEMDE
- Mevzuatımızda bir eksiklik, çarpıklık, sıkıntı var mı?
Mevzuatımızda bence sıkıntı yok. Ama kanun başka uygulama başka. Zihniyetin ve sistemin değişmesi önemli. Bu da bir nesil alıyor.
- Çocuk pornosu izleme özgürlüğünden bahseden ve erişim yasağını eleştirenler var!
Böyle bir şey yok, olamaz, bu yasalara aykırıdır, suçtur. Bunun özgürlüğü olamaz.
‘SENÄ°N HİÇ SUÇUN YOK’
- Çocuk anlattı bir şey olmuş! Aile nasıl davranacak, nereye başvuracak?
Çocuk anlattıktan sonra önem vermeniz ciddiye almanız lazım. Kontrol etmek profesyonelden yardım almak gerekiyorsa almak lazım. Aile desteÄŸi çok önemlidir. Diyelim olay ortaya çıktı, aile çocuÄŸu desteklemeli ve “senin asla suçun yok, suçlu o, biz senin yanındayız” demeli. ÇocuÄŸun çok üzüldüğünü, ruhsal travma yaÅŸadığını bilerek desteklerse, aile de çocuk da desteklenirse en az hasarla atlatılır. Destek almış kız çocuklarıyla almayanlar arasında bariz olarak fark oluyor. Annenin babanın sevgisini güvenini hissettirmesi önemli. Sarılma okÅŸanma çocuklar için önemli ama bunları birbirine karıştırmamak lazım. Ayrıca çocuÄŸa özel bölgelerini öğretmemiz lazım. Özel bölgelerine yabancıların ne olursa olsun dokunmayacağını, olursa da söylemesi gerektiÄŸini öğretilmek lazım.
DURUM ACÄ°L, YOÄžUN BAKIM GEREKÄ°R
- Böyle bir olay geri kalan hayatlarını nasıl etkiliyor?
Destek alan çocuk yaralanmış olsa da ciddi bir ruhsal sağlık bozukluğu olmadan atlatabiliyor. Diğerlerinde travmalar sürüyor. Travmalar başka şeylere yol açıyor. Çocuk belki çaresiz kalıyor, gidecek yeri yok, başka istismarcıların eline düşüyor, ruh sağlığı bozuluyor, davranışlarını kontrol edemiyor. Sadece cinsel açıdan değil ruh sağlığı yönünden de toparlanamıyor. Halbuki o ilk dönem çok önemli. İstismara uğramış bir çocuk varsa durum acildir.
- Yoğun bakım gerekir?
Aynen öyle. Hastanede acile hasta gelmişse nasıl herkes koşturur. Bu da aynı olmalı. Ama biz suçluya odaklanıyor çocuğu görmüyoruz bile. Halbuki onun durumu acil. Zaman kaybetmemek lazım. O çocuğun okulu var, ruhsal desteğe ihtiyacı var, çevreden korunması lazım, maddi desteğe ihtiyaç olabilir, belki ailesindeki sorunları çözmek lazım, çok iş var. Bunu konuşmak gerekirken konuşmuyoruz.
- Kalıcı etki olabiliyor mu?
Rehabilite edilemezse evet. Çocuk istismara uğradı ve desteklemediniz, ruh sağlığını düzeltmediniz. Başka bulgularla ortaya çıkıyor, kendine zarar veriyor.. Bu komplikasyonlar devamıdır. Çok küçük yaştaysa çocuk, yakın biri uzun süre zarar verdiyse fiziksel travmalar çok daha ağır oluyor. Beyin gelişimi olumsuz etkileniyor.
Henüz yorum yapılmamış.