Sosyal Medya

Kültür Sanat

Süper Güçler Arası Bir İlişki: Türk - Arap İlişkileri

Arap Baharı’nı başarıya ulaştıramamamızın, daha doğru bir tabirle onu sahiplenemememizin 2 ana nedeni var.



Düşünce Mektebi - OÄŸuzhan SANDIKCIOÄžLU

 

Dünya üzerinde müreffeh bir yaÅŸam biçimi süren bir ülke gösterin’ deseler, Norveç, Ä°zlanda, Finlandiya gibi ülkeleri sayıp geriye çekiliriz her halde. Lâkin en güçlü ülkeler sorulduÄŸu vakit baÅŸlarız ABD, Ä°ngiltere, Rusya, Ä°srail diye saymaya…

Peki toplumu müreffeh kılmadan nasıl güçlü olunabilir? Şükür ki bugün esas bahsetmek istediğim şey bu değil. Sadece değinmekte ve soruyu tekrarlamada fayda var.

Norveç tarzındaki ülkeler Orta Çağ karanlığını çoktan aşmış, amiyane tabirle kimsenin etlisi ve sütlüsüne karışmayan, kimseyi de kendi iç işlerine karıştırmayan-ki jeopolitik konumu da süper güçler için pek önem arz etmez- tipik demokrasi ülkeleridir.

Süper güç olarak saydığımız ülkeler ise mağdurun, mağrurun, zalimin ve mazlumun olduğu her yerde baş gösterir.

2023’te süper güç olma gayesini taşıyan ülkemizin bulunduÄŸu bölgeye baktığımızda yukarıda sadece baÅŸlık halinde verdiÄŸimiz 4 ülkenin etkin olduÄŸunu görebiliriz. Bunun dışında Almanya, Fransa gibi ülkelerin de her daim ana haber bültenlerini süsleyen haberler OrtadoÄŸu, Arap Baharı, Suriye vb..

Hedefimiz doÄŸrultusunda biz de 2010’da baÅŸlayan Arap Baharı’nı destekleyen adımlar attık. SaÄŸlam bir destek gördüğümüz kadar, saÄŸlam bir tepki de aldık.

Netice’de Mısır, Tunus ve Libya dışında Arap Baharı’nın etkili olduÄŸunu söylemek büyük bir yanlış olur. Kaldı ki bu ülkelerdeki deÄŸiÅŸim halkı ne kadar memnun etti? Ne deÄŸiÅŸti? Kim ne kadar deÄŸiÅŸti? Kan durdu mu? Sorular soruları doÄŸurabilir bu mevzuda.

Arap Baharı’nı baÅŸarıya ulaÅŸtıramamamızın, daha doÄŸru bir tabirle onu sahiplenemememizin 2 ana nedeni vardır(Bunlar Türk-Arap Ä°liÅŸkilerini Belirleyen Faktörler diye ayrı bir konuya da ışık tutabilir.):

1-) ÖNYARGI

Türkiye’nin laik yapısı, cumhuriyetle beraber hilafetin kaldırılması, Arap alfabesinin kaldırılması aralarındaki soÄŸukluÄŸun açılmasına neden olmuÅŸtu. Türkiye kuruluÅŸundan bu yana NATO bloÄŸunda yer alırken Araplar ise Sovyetler yanlısı olup, Lübnan , Suriye gibi ülkelerle PKK gibi ülkelere destek saÄŸlamıştı. Türkiye’de de bundan ÅŸikayetçi idi ve halen Türk-Arap iliÅŸkilerinde bu önemli bir önyargı meselesidir.

Öte yandan Atatürkçü düşüncenin artık tamamen Batı’ya yönelip, güvenlik, ekonomi, sosyo-kültürel politikaları tamamen Batı’ya entegre olup dizayn etmeleri de Arap önyargısına katkı saÄŸlamıştır. Hatta bu düşünce ile hareket eden TSK ve dolayısıyla MGK’nın çeÅŸitli dönemlerdeki muhafazakar hükümetlerle anlaÅŸamaması Arap-Türk iliÅŸkileri için oldukça önemlidir.

2-) TÃœRKÄ°YE-Ä°SRAÄ°L YAKINLAÅžMASI

Türkiye’nin 1948’de kurulan Ä°srail’i ilk tanıyan devlet olması Filistin baÅŸta olmak üzere Ä°slam dünyasında büyük tepki uyandırdı.

1.Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye gerek silah modernizasyonu, gerekse soykırım ve dışlanma iddiasına sahip tüm azınlık lobilerine karşı(Ermeni, Yunan vb..) Amerikan Yahudi Lobisi’ne sığınmıştı. Dolayısıyla sınırları o dönemde daha belirlenemeyen Arap Dünyası’ndan tamamen kopmuÅŸtu.

Ä°LERÄ°DE NE OLABÄ°LÄ°R?

14 yıldır Arap Dünyası ile yakınlaÅŸan bir hükümet ve Arap Baharı liderliÄŸine soyunan Türkiye artık daha tecrübeli ve avantajlı konuma sahip. Zira muhafazakar Ak Parti hükümetinin diplomatik sahada Filistin yanlısı tutumu önyargıları yok etmese de eritmiÅŸ durumda. Zaten lider ülke arayan Arap Ä°slami hareketleri de her ÅŸeyi çoktan unutmuÅŸ durumda. Aralarındaki kötü çocuk Ä°srail ise artık hiçbir engel teÅŸkil edemiyor. Çünkü 2006’daki Hamas hezimetinden sonra Ä°srail ne kendi sınırları içerisinde bir süper güç, ne de OrtadoÄŸu sınırları içerisinde. Tüm gayeleri sadece normalleÅŸtirme politikalarını çıkarlarına uygun olarak tesis etmek.

Tabi bu avantajı kullanmak ya da devantaja dönüştürmek bizim elimizde…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.