Sosyal Medya

Genel

Ezik olmak beyinsel körlüğü de beraberinde mi getirir?

Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı değil de Türk Dil Kurumu Genel Yazmanı olsaydı, önüne veya altına "Yatmak" kavramı üzerinde yaptığı çeşitlemeler Türkçemizin gelişmesine katkı sağlardı. Ama genel başkan konumunda "Yatmak" kavramına böylesine takılması, sadece siyaseti yozlaştırmaya yarıyor.



Mehmet Barlas - Sabah

Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı değil de Türk Dil Kurumu Genel Yazmanı olsaydı, önüne veya altına "Yatmak" kavramı üzerinde yaptığı çeşitlemeler Türkçemizin gelişmesine katkı sağlardı. Ama genel başkan konumunda "Yatmak" kavramına böylesine takılması, sadece siyaseti yozlaştırmaya yarıyor.
Aslında sorun yalnızca Kılıçdaroğlu'nun içinde bulunduğu ruh haletinden kaynaklanmıyor ki... Onun gibi ezikliğini öfkeye ve hatta kural ve ahlak dışı söylemlere dayandıranların sayısı hiç de az değil... Bu güzelim ülkeye böylesine öfkeyle yaklaşanlara bazı soruları sormak gerekmiyor mu?

Bazı sorular
- Bu topraklar, sizin ona verdiÄŸinizden daha fazlasını size vermedi mi? Gerçekten dünün bugünden daha ileri, daha özgür, daha müreffeh olduÄŸunu mu düşünüyorsunuz?
- Ailenizin içindeki dayanılması zor farklılıklara, kavgalara "Olur böyle şeyler" diye tahammül ederken, 80 milyonluk çok renkli ve çok sesli bir toplumda herkesin sizin gibi düşünmesini hangi akla dayalı olarak bekliyorsunuz?
- İçinde bulunduÄŸunuz OrtadoÄŸu coÄŸrafyasında toprağın altındaki doÄŸal kaynaklara deÄŸil, toprağın Ã¼zerindeki insan gücüne ve aklına güvenerek sanayileÅŸmeyi ve demokratikleÅŸmeyi baÅŸaran tek ülke olduÄŸumuzu görmüyor musunuz?

Seçilmişler ve hizmetler
- Çok partili demokrasiye geçtiÄŸimiz 1946'dan bu yana "SeçilmiÅŸler"in, ülkeye ne tür hizmetler getirdiÄŸini, onca kavga ve darbe arasında nelere sahip olduÄŸumuzu görmezden mi geliyorsunuz? Otoyollarımız mı, boÄŸaz köprülerimiz mi, otomotiv sanayimiz mi, dijital iletiÅŸimimiz mi, ihracatımız mı, turizmimiz mi vardı? Gölet ölçüsündeki Çubuk Barajı'ndan baÅŸka baraj mı bilirdik? "Yerli Malı Haftaları"nda, fındık, fıstık, kuru r ve pestilden baÅŸka ne getirebilirdik okulumuza?

Neler yaşamadık ki?
- Yargıda haksızlığa uÄŸradığımız zaman, kurucusu olduÄŸumuz Avrupa Konseyi'nin Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi'nde hakkımızı mı arayabilirdik? Anayasa Mahkemesi'ne bireysel baÅŸvuru hakkımız mı vardı? Farklı düşündüğümüz veya ana dilimiz farklı olduÄŸu için susturulduÄŸumuzda, bunu kime duyurabilirdik ki? Åžimdi kutsadığımız, kendilerine Ã¶vgüler düzdüğümüz ÅŸairlerin, yazarların, düşünürlerin hayatlarının kaç yılını adliye ile cezaevi arasında geçirdiklerini unuttuk mu?

Neden mutsuzsunuz?
20'nci yüzyılı nasıl ziyan ettiğimizi, kayıp yıllarımızı, astığımız, yasakladığımız kadroları yok mu sayalım? 21'inci yüzyılı da, "Dön baba dönelim" felsefesine dayalı olarak temcit pilavı yiyerek mi geçirelim? Minyatür egolarımızın tatminsizliklerinin Türk siyasal ve toplumsal yaşamının başına bela kesilmesine mi tanık olacağız hep?
Gerçekten bu ülkede yaşamak sizi çok mu mutsuz ediyor?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.