Sosyal Medya

Güncel

İçinden insan hikayesi geçen savaş

Bugün Pazar… Önce İslam tarihinden, ardından Cumhuriyet tarihinden savaşların tam ortasından geçen iki insan hikayesini anlatmak istiyorum.



Vahdettin Ä°nce
 
Şu günlerde yüreklerimizde kazılan çukurlar, patlayan bombalar, evlerimizi delip geçen top gülleleri, vızıldayan kurşun sesleri ihanet naraları eşliğinde bir kara bulut gibi ufkumuzu işgal etmişken, insana dair vicdani dokunuşlara ihtiyacımız var.
 
***
 
Hatib b. Belta çoluk çocuÄŸunu bırakıp Mekke’den Medine’ye hicret etmiÅŸ bir sahabedir. Çocuklarını orada himaye edecek bir kabilesi de yok. Günlerden bir gün Peygamberin sefer hazırlıklarına baÅŸlama emrini verdiÄŸini öğrenir. Hedef belli deÄŸil. Ama Hatib amacın Mekke’yi fethetmek olduÄŸunu bir ÅŸekilde öğrenir. Safiyane bir duyguyla bunu KureyÅŸ’e bildirirsem, muhtemel bir çatışmada çocuklarıma iliÅŸmezler diye düşünür ve bir mektup yazarak Mekke’ye giden bir adama verir. Sonrası malum.
 
Adam mektubu KureyÅŸlilere ulaÅŸtıramadan yakalanır. Hatib b. Belta Peygamberin huzuruna getirilir. Hz. Ömer gibi bazı sahabeler: Ya Resulallah! Bu bir ihanettir.Ä°zin ver ÅŸu münafığın boynunu vuralım, derler. Peygamberimiz: Unutmayın Hatib Bedir’e katılmış biridir. Soralım bakalım niçin yapmıştır, der. Hatib: Çocuklarım ve eÅŸim Mekke’dedir. Mekkelilere bunu haber verirsem, çocuklarıma iliÅŸmeyeceklerini düşündüm. Amacım size ihanet etmek deÄŸildi, diye kendini savunur. Peygamberimiz onu samimi bulur ve herhangi bir ceza vermeden serbest bırakır.
 
Bugün olsa herhalde savunma yapmasına bile imkan verilmeden linç edilirdi Hatib b. Belta.
 
***
 
Peygamberler her şartta ve her ortamda insanı unutmayın derler bize.
 
***
 
1930 Zilan katliamına aylar var. Hesenevdal (Hasanabdal) köyünden Kürt Mirze bir gün ErciÅŸ’e (Van) giderek ErciÅŸ’in yerlisi Türk Ä°brahim’den bir çift öküz satın alır ve köyüne döner. Aylar sonra bölgede isyan hareketi baÅŸlar, sonrasında tüm Zilan vadisini kapsayan geniÅŸ bir temizlik harekatı. Resmi rakamlara göre on binlerce insan öldürülür. Mirze’nin karısı, çocukları, akrabaları da. O da Ä°ran’a kaçarak canını kurtarır. Temizlik harekatı sonunda Zilan vadisindeki tüm köylülerin hayvanları da müsadere edilerek ErciÅŸ’in Vangölü kıyısındaki Xergin köyünün geniÅŸ merasına salınır. BaÅŸlarındaki görevliler gelene gidene yok pahasına satarlar. Ä°brahim, Mirze’ye sattığı öküzlerini bu müsadere edilen mallar arasında görür. Mirze’nin öldürüldüğünü düşünür ve bir gün bir akrabasını görürsem iade ederim diye düşünerek öküzleri satın alıp evine götürür.
 
***
 
Bir süre sonra ortalık sakinleÅŸir. Kaçanlar için af çıkarılır. Ä°brahim bir gün ErciÅŸ çarşısında dolaşırken Mirze’yi görür. Mirze başından geçenleri anlatır ve senden satın aldığım öküzleri de alıp götürmüşler der, aÄŸlar. Ä°brahim, Mirze’nin koluna girer, evine götürür. Ağılın kapısını açar. Öküzlerini gören Mirze, Ä°brahim’in boynuna sarılır ve için için gözyaşı döker. Karım öldü, çocuklarım öldü, akrabalarım kurÅŸuna dizildi. Öküzleri görünce ÅŸu anda hepsi hayattaymış kadar sevindim, der.
 
Bu, Zilan katliamının tam ortasından geçen, bir Kürtle bir Türkün yazdığı vicdan kadar duru bir insan hikayesidir.
 
Ä°brahim’in torunu yıllar sonra bana bu hikayeyi anlatırken ÅŸunları eklemiÅŸti: ErciÅŸ’in kasapları ucuza satın aldıkları bu hayvanların etlerini satarlarmış. Dedem Ä°brahim, o mallar tükeninceye kadar yıllarca kasaplardan et satın almamış. Kürtlerin gasp edilmiÅŸ mallarını yemek haramdır, dermiÅŸ.
 
***
 
Unutmayın… Kürtler Malazgirt, Çaldıran, “Bedrin arslanları kadar ÅŸanlı” Çanakkale ashabıdır…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.