Sosyal Medya

Güncel

Çocuk istismarları

Ortada büyük bir sorun var, bunu nasıl aşacağımıza çözümler üretmek, çocuklar için güvenli yarınlar inşa etmek, suça götüren amilleri bertaraf etmek yerine gözümüz hasmımızın üzerinde.



Mine Alpay Gün - Milli Gazete

 

Her işimizi kavga ile görür hale geldik.

Şiddet dili, atışma, sen ben çatışması, biz daha iyiyiz nakaratları ortalığa hâkim.

Ali Dayı’nın keçilerinin aynı köprü üzerinde karşılaşıp da, “ Ben geçeceÄŸim, hayır ben geçeceÄŸim” kavgası gibi ilkel bir kapışmaya kapılıp gitmekteyiz.

Çok önemli milli acılarda, toplumsal yaralarda, sarsıcı sorunlarda bile acımıza yanmıyor, birbirimizin gözünü oymaya fırsat yakalamaya çalışmaktayız. Çocuk istismarı bütün dünyanın gündeminde şu anda.

Eğitimciler animasyonlar, bilgi notları, çizgi filmlerle; artış gösteren bu sorun hakkında önlemler almaya çalışmaktalar.

Bizde de her geçen gün bu kötü haberleri duymaktayız. Ne ki haberin yaygınlaşması ile sanki olaylar daha fazla artmakta.

Bir ara Batman’da intihar eden kızlar vardı, haberler yayınlandıkça arkası kesilmemiÅŸti intiharların. Ne yazık ki sosyal medyanın fütursuzca kullanımı,  “sınırsız özgürlük”  adı altında “sonsuz kölelik” ile cinsel suçlarda artmalar, kriminal dosyalarda kabarmalar gözlenmekte. Gece geç vakit berbat bir çocuk pornosu izleyebilen hasta ruhlu yaratık; öğrencisine, hastasına, yeÄŸenine ya da evladına kadar bu canavarlığı gösterecek vahÅŸeti yaÅŸayabilmekte. Fakat toplum olarak bu yüz kızartıcı olayları bile siyasi rant meselesi yapacak kadar “koyun can derdinde, siyasiler et derdinde” durumuna düşmekteyiz.

Ortada büyük bir sorun var, bunu nasıl aşacağımıza çözümler üretmek, çocuklar için güvenli yarınlar inşa etmek, suça götüren amilleri bertaraf etmek yerine gözümüz hasmımızın üzerinde.

Ensar Vakfı’ndaki çirkin olayın zanlısı deÄŸil vakıf hemen okkanın altına atılabilmekte, zira geçmiÅŸte de ünlü sol yazarın oÄŸlunun açtığı matematik kampında benzer tacizler yaÅŸanmış, o vakıf da yeterince örselenmiÅŸti.

Rövanşist milletiz ne de olsa.

Şunu kabul etmiyoruz ki hasta ruhlu insanlar her kesimin arasından çıkabilir, herkes melekler kadar saf ve temiz yaratılmadığına göre dünya denen imtihan pistinde pirincin taşları fark edilecektir.

Hemen kendi ideolojimizin fedaileri olarak mağdurları unutup, etrafa laf yetiştirmeye koşmaktayız.

Oysa enternasyonal bir sorun olan çocuk istismarında; gelişmiş ülkeler toplumun ıslahı için, çocukların mağdur, suça eğilimli insanların zanlı olmaması için çareler düşünmekte, önlemler almakta.

“Ä°sveç’te benzersiz bir klinik deneme yapılıyor. Amaç, çocukları taciz etme potansiyeli bulunanlara önceden müdahale ederek bunu önlemek. Dünyanın en ileri gelen tıp fakültelerinden biri olan Karolinska Enstitüsü, deneme için 60 kadar cinsel tacizde bulunma potansiyeli taşıyan gönüllü üzerinde çalışacak, ekip; bu ÅŸahısların çocukları taciz etme riskini bir ilaçla azaltıp azaltamayacaklarını deneyecek. Dr. Rahm, ‘Åžimdiye kadar dikkatler hep polis tarafından ele geçirilen saldırganlara ne yapılacağı üzerinde toplandı. Oysa o aÅŸamada çocuklar zaten zarar görmüş oluyor’, bunun yerine çocuk tacizini daha oluÅŸmadan ortadan kaldırmak hedeflenmekte”.

Behemehal aileler, eÄŸitimciler, hekimler, sosyal bilimciler, din adamları projeler geliÅŸtirip çocukların korunması, toplumun ıslahı için neler yapılabilir konuÅŸacağımıza; Ali Dayı’nın keçileri gibi birbirlerine inatla yol vermemek, anlaÅŸamamak, suçlamak kimilerine daha kolay gelmekte herhalde.

Sen şöyle dedin, yok sen bunu dedin değil; ortada bir bataklık var ve bunu kurutmazsak, çanlar herkes için aynı anda, aynı ürkütücülükte çalacaktır.

Teknolojinin böyle insafsızca intikam almasına karşın çareler üretilip, “Namahreme bakma” diyen önderin öğretileri manevi eÄŸitim olarak bebeklikten itibaren insanlara verilmelidir. Zira maÄŸdur ebeveyni olmak kadar büyük acıdır, zanlı ailesi olmak.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.