Dünya
Bulgaristan Türklerinde DOST tartışması
Ülkenin üçüncü siyasi gücü Türk Partisi HÖH’e rakip DOST Partisi bu Pazar günü kuruluyor. HÖH’ün eski genel başkanı Lütfi Mestan liderliğindeki DOST’u Türkiye’nin desteklediği iddiaları var. Bulgaristan’daki siyasi bölünmenin muhtemel etkilerini Sofya’da araştırdık.
Bulgaristan’da 10 Nisan 2016 Pazar günü üyelerinin çoÄŸunluÄŸunu Türklerin ve Müslümanların oluÅŸturduÄŸu yeni bir parti kuruluyor. Parti; Sorumluluk, Özgürlük ve HoÅŸgörü için Demokratlar kelimelerinin Bulgarca ilk harflerinin birleÅŸimi olan DOST kelimesini kendisine isim olarak seçti. Aslında Bulgaristan’da Türk ve Müslüman azınlığın etrafında birleÅŸtiÄŸi 26 yıllık bir parti var. Bu parti Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH). HÖH, 2014 yılındaki son genel seçimlerde yüzde 14 oy aldı. Yüzde 1 oy daha alsa ülkenin ikinci partisi olacaktı. HÖH’ün 500 bine yaklaÅŸan oyu var. HÖH uzun süredir ülkenin üçüncü büyük siyasi gücü. Uzun süre de hükümet ortaklığı yaptı. Åžimdi HÖH’ün pastasına yeni bir ortak geliyor. Ä°ÅŸi ilginç kılansa pastaya gözünü diken siyasi hareketin liderinin eski HÖH Genel BaÅŸkanı Lütfi Mestan olması. Türkiye’nin Rusya’ya ait uçağı düşürmesinin ardından partide yaÅŸanan açıklama krizi ile Lütfi Mestan hem genel baÅŸkanlıktan, hem de HÖH’ten uzaklaÅŸtırıldı.
Gazeteci Kulav: Rüzgar DOST’tan yana esiyor
Aslında 26 yıl boyunca HÖH içinden ve dışından ülkedeki Türkleri ve Müslümanları kapsamaya çalışan sekiz ayrı giriÅŸim oldu. Partiler, hareketler kuruldu ama hiç biri girdikleri seçimlerde baÅŸarılı olmadı. HÖH, Türklerin ve Müslümanların etrafında birleÅŸtiÄŸi siyasi hareket olarak kaldı. DOST giriÅŸiminin öncekilere benzemediÄŸi Bulgaristan’da genel bir kabul. Hem uçak krizinin yarattığı Türkiye-Rusya gerginliÄŸinin Bulgaristan’a yansıması, hem de HÖH’ün yorgunluÄŸu DOST’a önemli bir alan açıyor. Kırcali’de yaÅŸayan Türk ve Müslüman toplumunun tercihlerini yakından gözlemleyen gazeteci Goergi Kulav’a göre, rüzgar DOST’tan yana esiyor:
“HÖH’te artık bir yıpranma baÅŸladı. Ä°nsanlarda HÖH’ten bir yorgunluk var. Bulgaristan Sosyalist Partisi’de böyle oldu, yükseldi sonra düşüş yaÅŸadı. Åžimdi varlık gösteremiyor. Buradaki Müslüman ve Türk toplumunda HÖH’e karşı her zaman bir hoÅŸnutsuzluk vardı aslında. Buradaki Türkler, HÖH yöneticilerini kendilerine daha yakın görmek istiyor. GeçmiÅŸ yıllarda Güner Tahir, Mehmet Hoca, Kasım Dal HÖH’e alternatif partiler kurdu, ancak onlar da halka yakınlaÅŸamadı, halktan uzak kaldı. HÖH’ün Kırcaali eski teÅŸkilat baÅŸkanı ve halen Cebel Belediye baÅŸkanı Bahri Ömer’in DOST’a geçmiÅŸ olması HÖH’ün en büyük dezavantajı. Bahri Ömer neredeyse Kırcaali’deki tüm seçimleri tek başına kazanıyordu.”
Kırcaali Belediye BaÅŸkanı Aziz: Bölünürsek Kırcaali Belediyesi’nin kaybederiz
DOST’un daha önceki yıllarda HÖH’e karşı kurulan siyasi hareketlerden farkı daha kurulmadan HÖH’e ait bir belediye baÅŸkanını yanına çekmesi ve bu ismin de Bahri Ömer olması. Kırcaali ilinin ve ile baÄŸlı 7 ilçenin belediyesi HÖH’te. Aynı ÅŸekilde Bulgaristan’ın farklı belde ve ilçelerinde HÖH’ün belediye baÅŸkanlıkları var. HÖH’ün özellikle Kırcaali ve çevresinde bu seçimleri kazanmasında Bahri Ömer faktörünün olduÄŸu genel bir kabul. 2015 yılında yapılan yerel seçimlerde Hasan Aziz, HÖH’ten Kırcaali Belediye BaÅŸkanı seçildi. Kırcaali Belediye BaÅŸkanlığı seçimlerini HÖH, 2003’den beri kazanıyor. Kırcaali Belediye BaÅŸkanı Hasan Aziz ile il genelindeki muhtarlar ile buluÅŸtuÄŸu toplantı sonrasında konuÅŸtuk. Aziz, HÖH’te siyaset yapan politikacılardan sık sık duyduÄŸumuz gücün bölünmesi konusuna dikkat çekiyor:
“Tarih bize gösteriyor ki, Kırcaali’de birlik beraberlik yoksa o zaman Kırcaali’yi kaybediyoruz. Tarihte bu var. 1999-2003 yılları arasında Kırcaali birlik ve beraberlik olmaması nedeniyle kaybedildi. Tarihten ders almamız gerekiyor. Bir sonraki yerel seçimlere üyelerinin çoÄŸunluÄŸunu Türklerin oluÅŸturduÄŸu iki parti ile girilirse kaybedilme ihtimali yüzde 100. Böyle bir risk var.”
Aynı zamandan HÖH’ün merkez yönetiminde de olan Aziz’e göre, yaÅŸanan ayrılık önceki ayrılıklardan farklı:
“Bu sefer biraz farklı. Önceki ayrılıklar parti içerisinde ve Bulgaristan çapında kaldı. Bulgaristan dışına bu nedenler aktarılmadı. Bulgaristan dışında önemli bir konu olmadı. Åžimdi durum baÅŸka. Artık yeni proje yapan ve partimizden ayrılan kiÅŸiler Bulgaristan dışından faktörler arayarak bu projeyi gerçekleÅŸtirmek istiyorlar.”
DOST’u Türkiye mi destekliyor?
Hasan Aziz, ısrarımıza karşın “Bulgaristan dışındaki faktörler”in adını koymadı. Burada kastettiÄŸinin Türkiye olduÄŸu açık. Zira, HÖH’teki Rusya uçağının düşürülmesi sonrasında yaÅŸanan “açıklamalar krizinin” ardından DOST için yapılan yakıştırma Türkiye’nin desteklediÄŸi ÅŸeklinde. DOST’un Türkiye desteÄŸi ile mi kurulduÄŸu konusunu HÖH’ten ayrılarak Lütfi Mestan ile yürümeye karar veren ve yeni partinin dışa açık yüzü, hatta sözcüsü olması beklenen Hüseyin Hafızov’a sorduk.
“Türkiye’nin partimize deÄŸil Bulgaristan’a desteÄŸinin devam etmesi için halkımız DOST Partisi demektedir. Çünkü, ÅŸu anda diÄŸer partiler HÖH dâhil Türkiye karşıtı ve düşmanlığı yaptığı için halk bundan rahatsız. Bizi parti olarak Türkiye ile özdeÅŸleÅŸtirmek yanlıştır. Biz bir Bulgaristan partisiyiz, iki Avrupa partisiyiz, üç NATO’cu bir partiyiz. Biz Türkiye partisi olamayız ama, Türkiye sevdalısı bir parti olabiliriz. Halkımız, Türkiye partimize karışsın partimizi yönetsin, yönlendirsin demiyor. Türkiye sevdasından, Türkiye’nin bize karşı güzel ve hoÅŸ muamelesinden mahrum kalmayalım diye Türkiye’nin Bulgaristan’a faydası olsun diye düşünüyor.”
HÖH’ün silahı “bölünme teması”
Lütfi Mestan’ın ihraç edilmesinin ardından Genel BaÅŸkanlığı üç arkadaşı ile paylaÅŸan HÖH EÅŸ BaÅŸkanı RuÅŸen Rıza da bölünme endiÅŸesini öne çıkarıyor.
“Benim de, Bulgaristan’da yaÅŸayan tüm Türklerin de Türkiye’ye sevgisi, saygısı sonsuz. Türkiye’nin Lütfi Mestan’ın arkasındaymış gibi gösterilmesi bizi biraz endiÅŸelendiriyor ama Bulgaristan’daki Türkler her zaman birlik içinde durabilmiÅŸlerdir. SaÄŸduyularına dayanarak bu defa da bölünmeye izin vermeyeceklerdir. Biz Bulgaristan’da yüzde 10–15’ler civarındayız. Bölünürsek uzun vadede Bulgaristan Türklerinin aleyhine süreç baÅŸlar. Özgüvenimiz kaybolur. Åžu anda birlik olduÄŸumuz bir partimiz var diye özgüvenimiz var. Bu özgüven kaybolursa Türkler açısından sorunlar çıkar.”
DeÄŸerlendirmelerinde de anlaşılacağı gibi HÖH’lü politikacıların en büyük silahı “bölünme” teması. Bulgaristan’da hâlâ en büyük istihdam kaynağı devlet. HÖH gerek iktidar ortaklığı, gerekse belediyelerdeki iktidarları sayesinde Türklere ciddi bir istihdam olanağı yarattı. Ãœlkede hastaneler ve okullar yerel yönetimler tarafından yönetiliyor. Bu da belediyelere sahip olunan yerlerde gerek saÄŸlık, gerekse eÄŸitim hizmetlerinde Türklerin önünü açan bir etken. HÖH’ün “bölünürsek, kaybederiz, iÅŸinizden olursunuz” mesajı en büyük avantajı. HÖH için Türk toplumundan gelen en büyük eleÅŸtiri ise, azınlık sorunlarına kayıtsız olduÄŸu, Türklerin ve diÄŸer azınlık gruplarının sorunlarını yeterince dile getirmediÄŸi yönünde. HÖH EÅŸ BaÅŸkanı RuÅŸen Rıza, yaÅŸanan ayrımcılıkların farkında olduklarını ama bir denge siyaseti izlediklerini söylüyor:
“Osmanlıdan bu yana gelen Türkiye düşmanlığı bizim burada siyaset yapmamızı zorlaÅŸtırıyor. Bulgarlara hep ölçülü davranıyoruz, denge arıyoruz, aman bizi fazla bir ÅŸey istedik diye suçlamasınlar diye. Bize ikinci sınıf vatandaÅŸ duygusu aşılıyorlar. Biz böyle bir ortamda siyaset yapıyoruz. Demokrasi, insan hakları herkese eÅŸit çalışmıyor. Nüfus olarak yüzde 10-15 arasındayız ama 55 bin polis arasında Türk sayısı 200. Bir hâkim, iki savcı Türk. Türklerin temsilcisi hükümete gelirse Türkler iÅŸ imkanı bulabiliyor, dolayısıyla gücü bölmemek lazım.”
DOST Kurucusu Hafızov: Kapımız herkese açık
DOST Partisi kurucularından Hüseyin Hafızov ise kuracakları partinin Türklerin ve diğer azınlıklıkların sorunlarına daha çok sahip çıkacağı mesajını veriyor:
“Biz genel bir parti olduÄŸumuzu ispat etmek için Bulgaristan’da güncel olan ve halkın herhangi bir kısmını dışlamadan her konuyu gündeme getirmeyi düşünüyoruz. Biz demokrasi diyoruz, özgürlük diyoruz, eÅŸitlik diyoruz, tolerans diyoruz, diyalog diyoruz, sorumluluk diyoruz, liberalizm diyoruz. Bizim partimizin ilkeleri bunlar olacak. Bu ilkelere sahip olan veya bunları paylaşıp bizimle siyaset yapmak isteyen, bu ilkeler üzerinde bu devletin yönetilmesini isteyen herkesle ortak noktada buluÅŸmaya varız. Kapımız yalnız Türklere deÄŸil, herkese açıktır. Tabii ki, bu ilkelere en çok ihtiyacı olan çevreler Müslüman ve Türkler olduÄŸu için bizim sesimizden en çok anlayacak olanlar onlar düşünüyorum. Bu ilkelerden mahrum bırakılanlar Çingenelerdir, Müslüman Pomaklardır.”
HÖH’ün avantajı medya gücü
HÖH’ün DOST karşısındaki bir diÄŸer avantajı da medya gücü. Ãœlkenin en büyük medya patronu 2009 yılından bu yana HÖH milletvekili olan Delyan Peevski. Hakkında yolsuzluk ve kara para suçlamaları iddiaları olsa da, Peevski ülkedeki medyanın yarısından fazlasını kontrol ediyor ve yayın organları uçak krizinden bu yana Lütfi Mestan ve DOST partisi aleyhine yayınlar yapıyor. Türk ve Müslüman topluma ulaÅŸması sınırlı olsa da, “Peevski medyası” yayınları ile Bulgar toplumu üzerinde kanaat oluÅŸturuyor. DOST cephesinin kendisini ifade edeceÄŸi bir yayın organı yok. Ä°lk planda bir haftalık gazete ve internet haber sitesini hayata geçirmeyi planlıyorlar.
AK Parti HÖH Heyeti ile görüşmedi
HÖH ve DOST ayrışmasının ardından her iki parti temsilcileri de Mart ayında Türkiye’ye gelip kendilerini, pozisyonlarını Türkiye’de siyasi partilere anlatma ihtiyacını hissettiler. Önce HÖH heyeti geldi, CHP ve MHP liderleri ile görüştü, ama AK Parti görüşme isteÄŸini kabul etmedi. Hükümet üyeleri de aynı ÅŸekilde HÖH Heyeti ile görüşmedi. HÖH’ten iki hafta sonra Ankara’ya gelen DOST Partisi heyeti ise, hem MHP ve CHP liderleri ile görüştü, hem de AK Parti yetkilileri ile. DOST Heyeti Hükümet nezdinde de BaÅŸbakan Yardımcısı Yalçın AkdoÄŸan ve AB Bakanı Volkan Bozkır ile görüştü. DOST Heyeti’nin en önemli görüşmesi ise 31 Mart 2016 tarihinde BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu ile oldu.
Kim, kimi silecek?
Bulgaristan’da normal ÅŸartlarda seçim 2018 yılında, ancak ülkedeki koalisyon hükümetinin o tarihe kadar sürebilmesine ihtimal veren yok. 2016’da olmasa da 2017 yılında bir erken genel seçim olacağı konusunda tahminler yapılıyor. Ä°ÅŸte bu seçim DOST’un kalıcı olup olmayacağı sorusuna yanıt olacak. DOST, önceki yıllarda Türk ve Müslüman toplumun yeni sesi olmaya çalışan diÄŸer siyasi hareketler gibi silinecek mi? Yoksa, soÄŸuk savaÅŸtan bu yana Bulgaristan’daki Türk ve Müslüman azınlığın sesi olma iddiasındaki HÖH’ü mü silecek? Bu sorunun yanıtını seçimden önce vermek zor.
Henüz yorum yapılmamış.