Güncel
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun iptalini AYM işleme aldı
‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçunun iptali için AYM'ye başvuran hakim, başvurunun gerekçesini açıkladı.
Gerekçeli başvuru kararını açıklayan Hakim Mustafa Bağarkası, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçunun, Anayasanın, "Kanun Önünde Eşitlik" ilkesini düzenleyen 10. maddesi ile "Hukuk Devleti" ilkesini düzenleyen 2. maddesine aykırı olduğunu vurguladı.
Kararında ayrıca Anayasa'nın 26. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinde yer alan "İfade özgürlüğü"ne atıfta bulunan Hakim, "Cumhurbaşkanı'nın Nitelikleri ve Tarafsızlığı" ile "Seçimi" başlıklı maddelerine de geniş yer ayırdı.
"CUMHURBAŞKANI EN ÜST DÜZEYDE KAMU GÖREVLİSİ"
Cumhurbaşkanı'nın, TCK'da yapılan tanımlamaya göre, 'kamusal faaliyetin yürütülmesine seçilme yoluyla süreli olarak katılan en üst düzeyde kamu görevlisi' olduğunu belirtilen kararda, "Dolayısıyla Anayasa'nın 104. maddesi uyarınca 'Devletin başı' olan Cumhurbaşkanı'na görevinden dolayı hakaret edilmesi halinde Türk Ceza Kanunun 299. maddesindeki özel nitelikli düzenleme bulunmasa dahi, suç failinin TCK'nın 125 / 1-2 maddeleri uyarınca cezalandırma yapılabilir. Ancak, 5237 Sayılı TCK'nın 299. maddesinde kamu görevlileriyle ilgili düzenlemelerle yetinilmeyerek, daha fazla koruma sağlayan ve daha ağır yaptırımlar içeren ayrı bir düzenleme yapılmış, ayrıca yasa koyucu Cumhurbaşkanı'na karşı işlenen hakaret suçlarının 'görevinden dolayı' veya 'görev harici' olup olmadığına bakılmaksızın suç faili hakkında aynı yaptırım uygulanmasını öngörnüştür" ifadelerine yer verdi.
"ANAYASA'NIN EŞİTLİK İLKESİNİN İHLALİ NİTELİĞİNDE..."
Karada, "Cumhurbaşkanı'nın, 5237 Sayılı TCK'nın 6/1-c maddesinde en üst düzey kamu görevlisi olması dikkate alındığında, tüm kamu görevlilerine yönelik hakaret suçları bakımından tek bir yasal düzenleme olması gerekirken, TBMM Başkan ve üyeleri, Başbakan ve Bakanlar gibi siyasi kişilikler de dahil tüm siyasi kişiliklere ayrı himaye sağlayan yasal düzenlemeler bulunmadığı halde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 101-102. maddelerinin 5678 sayılı kanun ile değişikliğe uğraması sonucu, siyasi bir kişilik hüviyetini taşımakla birlikte, süreli olarak kamu görevini yürüten Cumhurbaşkanı'na yönelik hakaret suçları bakımından farklı yasal düzenlenmenin bulunması, Anayasa'nın 10. maddesinde yazılı eşitlik ilkesinin ihlali niteliğinde görülmüştür" denildi.
"DEVLETİN BAŞI OLMASI SİYASİ BİR AKTÖR OLMASI GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRMEYECEKTİR"
Kararda Cumhurbaşkanı'nın devletin başı olmasının yanı sıra siyasi bir aktör olduğu da vurgulandı. Siyasi partilerin bir veya bir kaçının desteğini alarak seçilen Cumhurbaşkanı'nın siyasi bir kişilik olmasının kaçınılmaz bir sonuç olduğu belirtilerek, "Cumhurbaşkanı'nın Anayasa gereğince tarafsızlık yemini etmesi, bazı Anayasal görevleri üstlenmesi ve devletin başı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil etmesinin, onun siyasi bir aktör olması gerçeğini değiştirmeyecektir" denildi.
TCK 299 Ä°PTAL EDÄ°LSÄ°N
Kararda, "Mahkememizce 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 299. maddesinin, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Hukuk Devleti" ilkesini düzenleyen, "Cumhuriyetin Nitelikleri" başlıklı 2. maddesine ve "Kanun Önünde Eşitlik" başlıklı 10. maddesine aykırı düzenleme içerdiği kanaatine varıldığından, Yüksek Mahkemece, mahkememiz başvurusunun itiraz olarak kabul edilerek, TCK 299. maddesinin iptaline karar verilmesi arz ve talep olunur" denildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Üniversite öğrencileri Nuray Uçar ile Özgür Yılmaz hakkında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi koridoruna ve Fen Fakültesi giriş kapısına 2014'te asılan Fikir Kulüpleri Federasyonu'nun gazetesindeki ifadeler nedeniyle "Cumhurbaşkanı'na hakaret"ten dava açıldı. İstanbul 43'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 29 Mart'ta görülen davada, öğrencilerin avukatı Özgür Urfa duruşmada Cumhurbaşkanı'na hakaret suçunu düzenleyen maddenin hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin emsal kararları açısından hem de Anayasa'nın eşitlik ilkesi bağlamında aykırılık oluşturduğunu savundu. Bu savunmayı inceleyen İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi, aykırılık iddialarını değerlendirip karara bağlaması istemiyle dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne iletilmeye karar verdi.
Ä°DDÄ°ANAMEMEDE SANIKLARIN 4 YIL 8'ER AY HAPSÄ° Ä°STENÄ°YOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "müşteki", Özgür Yılmaz ve Nuray Uçar ise "şüpheli" sıfatıyla yer alıyor. İddianamede 9 Aralık 2014 tarihinde saat 08.40 sıralarında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi koridoruna ve Fen Fakültesi giriş kapısına Arapça ve Türkçe karakter başlıklı Fikri Klüpleri Federasyonu (FKF) çeviri gazetesi ibareli afişlerin İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencisi Nuray Uçar ve Özgür Yılmaz tarafından yapılan uyarılara rağmen asıldığı iddia edildi. İddianamede söz konusu afişteki sözlerle "Cumhurbaşkanına hakaret" kastının olduğu belirtilerek, 2 şüphelinin de "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8'er aya kadar hapsi istendi.
Henüz yorum yapılmamış.