Söz ve Dua
Selâmlaşmayı yaymak
Zor günlerden geçiyoruz. Böyle vakitlerde dostluğa, dayanışmaya, beraberliğe daha çok ihtiyacımız var. Öfke ve nefret tohumları yaymak isteyen kötü niyetlilerin aksine birliği ve kardeşliği istemeli, desteklemeliyiz.
Sefa Saygılı - Yeni Akit
Zor günlerden geçiyoruz. Böyle vakitlerde dostluğa, dayanışmaya, beraberliğe daha çok ihtiyacımız var. Öfke ve nefret tohumları yaymak isteyen kötü niyetlilerin aksine birliği ve kardeşliği istemeli, desteklemeliyiz.
BaÅŸbakanımız Ahmet DavutoÄŸlu’nun barışı saÄŸlamak ve teröre karşı insanlarımızı birleÅŸtirmek için teklif ettiÄŸi tedbirlerden biri de selâmı yaygınlaÅŸtırmayı istemek oldu. “SokaÄŸa çıkalım, birbirimizle selâmlaÅŸalım” çaÄŸrısında bulundu. DavutoÄŸlu’nun selâm seferberliÄŸi PKK terör örgütünün yaptığı hain saldırılara karşı kardeÅŸlik ve barış davetiydi.
Selâmlaşmaya toplum olarak bugünlerde daha bir ihtiyacımız var. Selâm almak ve vermek, insanlarımızı kaynaştıracak sihirli bir sözdür çünkü.
İşte selâmlaşmak; dostluğa, kardeşliğe, arkadaşlığa, bir ve beraber olmaya davettir aynı zamanda. Yardımlaşma ve dayanışmadır. Ötekileştirmeye, ayırımcılığa, ayrıştırmaya karşı birlik olmaktır.
Selâmlaşmak; sıcaklıktır, sevgi ve saygı alışverişidir. Selâm sadakadır.
Selâm; verdiğimiz kişiye emniyet, huzur, selâmet, sağlık, iyi dilek ve temennilerde bulunmak, felâhını yani kurtuluşunu istemektir. Selâm vermekle karşımızdaki şahsa öyle hoş duada ve niyazda bulunmuş oluyoruz ki güzellikleri anlatmakla bitmez.
Selâmlamakla karşımızdakine Müslüman olduğumuzu, bizden ona zarar gelmeyeceğini, selâmette olduğunu ve onun da hak ve hakikate sarılmasını istediğimizi bildirmiş oluyoruz ayrıca.
Bu yüzden Müslümanların yanına girerken ve yanlarından çıkarken onları mutlaka Allah’ın selâmı ile selâmlamalıyız.
Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de “Evlere girdiÄŸiniz zaman birbirinize, Allah katından mübarek ve hoÅŸ bir esenlik dileÄŸi olarak selâm verin” (Nur, 24/61) buyurmaktadır. Bu emir uyarınca müminlerin evlere selâm duasıyla girerek ailelerini ve dostlarının hanelerini bereketlendirmeleri ne güzel vesiledir.
Basit gibi görünen bir selâma; çok ÅŸeyin, ama hep iyi ve güzel ÅŸeyin sığdığını göreceÄŸiz. Peygamber Efendimiz, “Bir yere, bir meclise giren oradakilere selâm versin. Oradan kalkıp giderken yine selâm versin.” buyurmaktadır.
Bir baÅŸka hadislerinde Efendimiz, “SelâmlaÅŸmayı yaygınlaÅŸtırın, yemek yedirin, akrabayı ziyaret edin, gece herkes uykuda iken namaz kılın, sonra selâmetle Cennete girin.” diyerek selâmın ve selâmlaÅŸmanın önemini bildirmektedir.
Evet, sıkıntılı ve karanlık günlerde, terörden doğan yılgınlığın ve karamsarlığın yayıldığı dönemlerde selâmın önemi daha da artmaktadır.
Bir dostumuz Yunanistan’da gezerken benzinin bittiÄŸini, grev yüzünden alamadığından söz etti geçenlerde. Kahveye giriyor ve köylülere “selamünaleyküm” diye selâm veriyor. Aralarından birinin Müslüman olduÄŸu anlaşılıyor, hemen ilgileniyor ve dostumuza yardımcı olarak benzin ayarlıyor. Böylelikle zor durumdan kurtuluyor.
Görüldüğü gibi selâm Müslümanlar arasında bir dayanışma ve yardımlaşma parolasıdır. Selâm vererek; dünyada dostluğumuzu, kardeşliğimizi kuvvetlendirip birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz gibi, selâmlaşmak ahirette de günahlardan arınmamıza vesile olacaktır.
Selâmlaşma karşılıklı tebessümle olur, adeta mutluluk ve huzur yayılır.
Selâm gönül anahtarımızdır. Selâmlaşma, kalpten kalbe muhabbet mesajıdır.
Selâmın kin, nefret, moral bozukluğu, ümitsizlik, kötümserlik başta olmak üzere bütün negatif duygu ve düşünceler üzerinde müthiş olumlu psikolojik etkisi vardır. Karamsarlığı iyimserliğe, moral bozukluğu ve sıkıntıyı gönül rahatlığına, yalnızlık hissini çevreye ve topluma güven duymaya çevirir.
Lütfen selâmı ihmal etmeyelim. Selâmlaşalım. Teröre inat, fitneci ve hainlere inat selâmı yayalım. Başbakanımızın daveti yerindedir, zamanıdır ve vazgeçilmez önemdedir.
Henüz yorum yapılmamış.