Sosyal Medya

Güncel

İzmir için ürküten deprem tahmini

Marmara depremi için tahminler yürüten yer bilimcilerin aksine İzmir'in deprem açısından daha riskli olduğu ortaya çıktı.



Ä°zmir'deki deprem riski hakkında konuÅŸan Jeofizik Mühendisleri Odası Ä°zmir Åžubesi BaÅŸkanı Sinancan Öziçer, kentte 1 milyonun üzerinde binanın vasat durumda olduÄŸunu, olası bir 6 ve üzeri ÅŸiddetindeki depremde en riskli bölgelerin ovalık yerler ve sahil kesimleri olduÄŸunu belirtti. 

Ä°zmir'de 30 yılda bir 6 ve üzeri ÅŸiddetinde deprem meydana geldiÄŸini hatırlatan Öziçer, Ä°zmir'deki deprem riskinin Ä°stanbul'dan daha fazla olduÄŸunu söyledi. Herkesin ÅŸuan Ä°stanbul'u düşündüğünü anlatan Öziçer, "Ä°stanbul depreminden bahsediliyor ama Ä°stanbul'un kuzey tarafları 2. derece deprem bölgesinde. Ä°zmir, kuzeyinden güneyine, doÄŸusundan batısına tamamen 1. derece deprem bölgesinde olduÄŸu için risk Ä°zmir'de daha fazla” diye konuÅŸtu.

“MUHAKKAK OLACAK”

1668 ve 1688 yıllarında Ä°zmir'de çok büyük iki deprem meydana geldiÄŸini belirten Öziçer, teknolojinin geliÅŸtiÄŸi 1900'lü yıllara bakıldığında; 116 yılda 6'nın üzerinde dört depremle karşılaşıldığını söyledi. Ä°zmir'de en son 1992 yılında 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiÄŸini kaydeden Öziçer, ÅŸunları söyledi: “Ä°zmir sürekli hareket halinde. Biz yakın zaman içerisinde depremle karşılaÅŸabiliriz. Ä°zmir depreme alışmalıdır. Baktığımız zaman 30 yılda bir 6‘nın üzerinde büyük bir deprem meydana gelmiÅŸ. Önümüzdeki yıllarda böyle bir depremin olmayacağının garantisi yok, muhakkak olacaktır.”

OVALIK YERLER VE SAHÄ°L KESÄ°MÄ° RÄ°SKLÄ°

Ä°zmir'de, ovalık yerlerin ve Körfez bölümünün zeminlerinin balçık olduÄŸunu söyleyen Öziçer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bornova ovasındaki yüksek yapılar risk içinde ama en büyük risk, sahil olan yerler. Körfez tarafındaki yüksek yapıların zemini tamamen balçık. Buralarda zemin iyileÅŸtirmesi ve enjeksiyon dediÄŸimiz iyileÅŸtirme çalışmaları var. Kazık sistemi dediÄŸimiz yöntem var. Ancak yüksek binalarda 70-80 metrelik kazıklar mevcut. Hep yan yana dizilmiÅŸ durumda. Bunun ardı ardına yapıldığını düşündüğümüzde yer altı barajı gibi durum oluyor. Yer altı suları o banttan dolayı akamıyor. YavaÅŸ yavaÅŸ birikmeye baÅŸlar ve 5-10 yıl sonra taÅŸma durumu meydana gelir.Yüksek yapılar, statiÄŸi ve zemin iyileÅŸtirmeleri doÄŸru yapıldığı sürece tabii ki yapılır ancak önlemlerin alınması gerekiyor.”

1 MÄ°LYON YAPI VASAT

Ä°zmir'de 1,5 milyonun üzerinde yapı olduÄŸunu ve 1 milyonun ise vasat durumda olduÄŸunu kaydeden Öziçer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eski yapılar, o dönemde yapılan deprem yönetmeliÄŸine göre yapılmış. Yapıların yaşı olumsuz. Malzeme mevcut döneme göre vasat kalıyor. Hasarlı ve hasarsız tespit yöntemleriyle binaların deprem risk analizi yapılabilir. Ä°zmir'de meydana gelebilecek 6 üzerindeki depremde bu yapılar, hafif veya orta hasarlı bile olsa vatandaÅŸlarımızı zor durumda bırakabilir. Her ÅŸeyden önemlisi vatandaÅŸlarımızın ÅŸunu bilmesi gerekiyor; bir deprem anında ilk yıkılacak bina kaçak binalardır. Bunu yaparken bir konut yapmıyorlar, bir tabut yapıyorlar.”

“SAHTE MÃœHENDÄ°S VE MÄ°MARLAR ORTAYA ÇIKTI”

Öziçer, zemin etüdü projeleri denetlenirken, yerel yönetimlerde jeofizik mühendislerinin istihdam edilmiş olmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Binaların yasa ve yönetmeliklere göre uygun olup olmadığının denetlenip ona göre ruhsat verilmesi gerektiğini anlatan Öziçer, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ä°zmir'de, 30 ilçe belediyemizin ancak yarıya yakın kısmında jeofizik mühendisi var. Sahte mühendis ve mimarlar ortaya çıktı. Taahhütnameyi imzalayan kiÅŸinin gerçekten jeofizik mühendisi olmadığının garantisi yok. Belediyelerde jeofizik mühendisi olursa odaya kayıtlı olup olmadıklarının kesin bilgisini alabilirler. Hem belediye rahatlar hem de yasal çerçevelere uyulmuÅŸ olur.”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.