Güncel
Rusların yarısı Stalinist...
Rusya'da yapılan bir ankete göre ülkenin yüzde 54'ü Stalin'e sempati besliyor
Rusya'da Levada-Center tarafından yapılan bir ankete göre Rus halkının son dönemlerse Stalin sempatisinin arttığı gözlemlendi.
Levada-Center independent isimli şirketin Mart ayında yaptığı ankette Rus halkının yarısından fazlasının Stalin hakkında olumlu düşüncelere sahip olduğu bildirildi. Ankete göre Rus halkının yüzde 32'si ise Stalin'i bir diktatör görüyor. Halkın yüzde 14'ü ise Stalin ile ilgili düşüncelerini beyan etmedi.
Geçtiğimiz yıl yapılan anketlerde Rus halkının yüzde 52'si Stalin'i bir diktatör olarak gördüğü gözlemlenmişti.
Rusya'da ülkede Stalin dönemiyle ilgili tartışmalar sürekli devam ediyor. Geçen yıl bir milletvekili Stalinist düşünceye karşı "aşırıcılık"la mücadelede kullanılan yöntemin uygulanması için yasa tasarısı sunmuştu.
Sovyetler Birliği'nin Stalinli yılları; dünya tarihine milyonlarca insanın açlıktan öldüğü, yüz binlerce kişinin de Anti-Sovyet propoganda ve rejim karşıtlığı gibi suçlarla idam edildiği bir dönem olarak geçti. Bugün Rusya'daki ders kitaplarında, "büyük terör" olarak adlandırılan o yıllarda, baskıya maruz kalanların sayısı 40 milyon olarak gösteriliyor.
Bu dönemde; en büyük kıyımlar özellikle 1929-1933 yılları arasında tarımda yapılan zorunlu kolektifleştirme sırasında yaşandı. Öldürülenlerin çoğu, zengin veya yoksul köylüler, işçi muhalefeti üyeleri ve yabancılarla ilişkisi olduğundan şüphelenilen kişilerdi. Kolektifleştirme nedeniyle meydana gelen açlık yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı ise milyonlarla ifade ediliyor.
Stalin, 1937'de ise iktidardaki son gününe kadar sürecek bir "siyasi temizliğe" girişti. Hedefte rejim muhaliflerinin yanı sıra Komünist Parti içindeki Stalin karşıtları da vardı. Sovyetler Birliği içindeki halklar da somut deliller olmaksızın, daha çok Stalin'in önyargıları yüzünden, topyekün cezalandırıldı. Polonya asıllılar, Yahudiler, Kırım ve Ahıska türkleri, Kafkasya halkları ve Baltık ülkelerindeki halklar nüfuslarının neredeyse yarısını sürgün yollarında ve çalışma kamplarında kaybetti.
İkinci Dünya savaşında düşmana esir düşüp de hayatta kalabilmiş olanlar ve özgür düşünceyi savunan sanatçılar da benzer bir kaderi paylaştı. Uzmanlar, her iki dönemde toplam ölü sayısının 20 ila 28 milyon arasında değiştiğini düşünüyor. Ancak kesin rakamı bilmek pek de mümkün değil. İkinci Dünya Savaşı sırasında 10 milyonun üzerinde kurban verildiği de gözönüne alındığında, Stalinli yıllarda Sovyetler Birliği'nin ne denli ağır kayıplara uğradığı ortaya çıkıyor.
KIRIM SÃœRGÃœNÃœN SORUMLUSU STALÄ°N
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Kafkasya'da Müslüman halklar Stalin'in emriyle sürgün acısını yaşadı. Aynı kaderi Kırım Türkleri de paylaştı. Sürgün yıllarında nüfuslarının neredeyse yarısını kaybeden Kırım Türkleri, vatanlarına dönebilmek için 1988 yılını beklemek zorundaydı.
Sovyetler Birliği döneminde Rusya Federasyonu'na bağlı özerk bir cumhuriyet olan Kırım'da 1939 yılı verilerine göre 218 bin Kırım Türk'ü yaşıyordu...
AHISKA TÃœRKLERÄ° DE SÃœRGÃœN EDÄ°LDÄ°
Kırım Türkleri gibi Ahıska Türkleri de sürgün acısını tattı. Ancak onlar Kırım Türkleri kadar şanslı değildi. Zira Ahıska Türkleri'nin 1944 yılında başlayan vatan hasreti halen son bulmuş değil. Ahıska bugünkü Gürcistan topraklarının güney batısında, Türkiye sınırının hemen yanı başında kalan küçük bir bölge.
Bölge küçük ama bölgenin gerçek sahibi olan Ahıska Türklerinin yaÅŸadığı acılar çok büyük. Ä°kinci Dünya Savaşı'nın ardından Nazilerle iÅŸbirliÄŸi yapmakla suçlanan Müslümanlar Orta Asya’ya sürülmüştü. Sürgün acısını yaÅŸayan halklardan biri de Ahıska Türkleriydi. Sürgün kararının altında bizzat dönemin Sovyet lideri Stalin’in imzası vardı. Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin devlet sınırını korumak üzere sınır ÅŸehri Ahıska’da yaÅŸayan 86 bin Türk ve Müslüman’ın Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a tahliye edilmesine karar verilmiÅŸti.
ÇEÇEN VE İNGUŞ SÜRGÜNÜ
Stalin döneminde sürgün acısını yaşayan halklardan biri de Çeçen ve İnguşlardı. Almanlarla işbirliği yapmakla suçlanan Çeçen ve İnguşlar Orta Asya'ya sürüldü. Bu halkların geri dönüşüne Stalin'in ölümünden sonra izin verildi. İkinci Dünya Savaşı'nın seyri Nazi Almanyası'nın Sovyetler Birliği'ne saldırmasıyla değişti.
Henüz yorum yapılmamış.