Güncel
"Sosyal Medya Algı Yönetiminin En Etkili Silahlarından Biridir"
Sosyal medyanın algı yönetiminin en etkili silahlarından biri olduğunu belirten uzmanlar, sosyal medya üzerinden gerçekleşen sahte içerikli paylaşımların, yanlış yönlendirmelere ve halk arasında korku psikolojisine yol açtığını dile getirdiler.
Bursa Sosyal Medya Derneği (BUSMED) Başkanı ve Sosyal Medya Uzmanı Murat Gezer, son zamanlarda sosyal medyada dolaşan yanlış ve kirli bilgilerin bilinçsizce paylaşılmasının halk arasında korku psikolojine yol açtığını söyledi.
Sosyal medyadaki algı yönetiminden ve son zamanlarda Türkiye’de patlayan bombaların medyadaki izlenimleri gibi birçok konuda Ä°LKHA’ya açıklamalarda bulunan Gezer, sosyal medyada dolaÅŸan yanlış ve kirli bilgilerin bilinçsizce paylaşılmasının halk arasında korku psikolojine yol açtığını söyledi.
Sosyal aÄŸlar üzerinden yayınlanan herhangi bir bilgi veya fotoÄŸrafın, anında küresel boyutta yayılma ve kitleleri etkileme gücüne ulaÅŸtığını söyleyen Gezer, “Dolayısıyla sosyal medya, algı yönetiminin en etkili silahlarından biri oldu. Algı yönetimi denilen sistemle olaylar gerçekte olduÄŸu gibi deÄŸil farklı ÅŸekilde yansıtılır, toplumun istenildiÄŸi gibi düşünmesi olayları algılaması saÄŸlanır. Bunun en kolay yapılabileceÄŸi alanlardan biri de artık sosyal medyadır.” dedi.
Kullanıcıların sadece küçük bir kısmının bilinçli ve dikkatli davrandığını anlatan Gezer, geri kalan çoğunluğun ise gerekli bilinç ve eğitime sahip olmamaları nedeniyle sosyal medyada paylaşılan her türlü içeriği gerçek olarak kabul ederek, bu kirli bilgilerin paylaşımlarıyla yayılmasını sağladığını ifade etti.
Sosyal medyanın yazılı görsel medya kadar kolay kontrol edilebilir olmadığını kaydeden Gezer, “Bu nedenle de art niyetli kimseler ve örgütler, sosyal medyayı daha fazla tercih etmeye baÅŸlamışlardır.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Bir olay olduÄŸunda ölü sayısı 5 iken 55 diye lanse edilebiliyor”
Bu kötü kullanımın yaÅŸanan olayların lanse ediliÅŸ ÅŸeklindeki dezenformasyon ve algı yönetiminde de kendini gösterdiÄŸine dikkat çeken Gezer, “Bir olay olduÄŸunda ölü sayısı 5 iken 55 diye lanse edilebilmekte. ÇeÅŸitli paylaşımlar, yazılar, kiÅŸisel beyanlarla sanki o ülkenin her yerinde bombalar patlıyor, insanlar kapı dışarı çıkamıyormuÅŸ gibi bir algı oluÅŸturulabilmektedir. Bunun bir örneÄŸini de ÅŸu an ülkemizde görmekteyiz. Yurtdışı kaynaklı -yerli unsurların da desteÄŸiyle- bir algı operasyonuyla sanki Türkiye güvenliÄŸin olmadığı bir ülkeymiÅŸ gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Bu tür operasyonlar artık sosyal medya üzerinden yürütülmektedir. Bu aleyhte propagandaya karşı millet olarak uyanık olmalıyız. Benzeri paylaşımları sosyal medyada gördüğümüzde bu içerikleri paylaÅŸmadan – gerçek durumu, paniÄŸe gerek olmadığını bildirir paylaşımlar yaparak sosyal medyayı kullanan diÄŸer insanları doÄŸru ÅŸekilde bilgilendirmeliyiz.” diye konuÅŸtu.
“Ä°nsanımız korku psikolojisinin esiri haline gelip sokaÄŸa bile çıkmaktan çekinmeye baÅŸladı”
Ä°stanbul ve Ankara’da yaÅŸanan ve sivillerin hedef alındığı saldırı ve sonrasında sosyal medya üzerinden gerçekleÅŸen sahte içerikli paylaşımların yanlış yönlendirmelere, hatta korku psikolojisine yol açtığını vurgulayan Gezer, “Sosyal paylaşım sitelerinde dolaÅŸan ‘Büyük ÅŸehirlerimizde bombalı saldırılar olacak, ÅŸu plakalı araçlar bomba yüklüdür. Åžu kiÅŸi bombacıdır’ ÅŸeklindeki paylaşımlar halkımızın korkmasına günlük yaÅŸam davranışlarını deÄŸiÅŸtirmesine yol açtı. Özellikle bu paylaşımların artmasıyla birlikte büyük kentlerdeki AVM, Park ve yollar gibi insanların toplu halde bulunduÄŸu bölgelerdeki insan yoÄŸunluÄŸu azalmıştır. Ä°nsanımız korku psikolojisinin esiri haline gelip sokaÄŸa, alışveriÅŸe bile çıkmaktan çekinmeye baÅŸladı. Terörün amacı da budur, halkı korkutarak yaÅŸamını deÄŸiÅŸtirtmek, üzerinde psikolojik bir kontrol yapısı tesis etmeye çalışmaktır. Bu paylaşımlar terörün istediÄŸi amaca ulaÅŸmasında bombaların kendisinden daha etkili rol oynamış ve insanlar korkuyla yaÅŸamında deÄŸiÅŸikliÄŸe gitmiÅŸlerdir.” ifadelerini kullandı.
“VatandaÅŸlar farkında olmadan yaptıkları paylaşımlarla adli makamlarının takibatı altına girmiÅŸ oluyor”
Sonrasında sosyal medyada 'bombalı saldırı' olacağı yönünde asılsız paylaşımlarda bulunan kullanıcılar hakkında da soruÅŸturmaların baÅŸlatıldığını belirten Gezer, “Sade vatandaÅŸ yaptığı paylaşımlarda daha dikkatli olmalıdır. Farkında olmadan illegal örgüt veya yapıların propagandasına alet olmuÅŸ olabilir. Tabi bu durumda da devletin adli makamlarının takibatı altına girmiÅŸ oluyor. Bu paylaşımları bilinçsiz ÅŸekilde yapanlar hiç ilgisi olmamasına raÄŸmen örgüt mensubu olmak suçlamasıyla karşı karşıya da kalabilirler. Sosyal medyadaki her paylaşımımızdan vatandaÅŸ olarak sorumlu olduÄŸumuzun bilincinde olmalıyız.” dedi.
“Devletin olaylar esnasında sosyal medyaya getirdiÄŸi sınırlama aşılabiliyor”
Son zamanlarda yaÅŸanan saldırı olayları sonrası devlet tarafından sosyal medya sitelerine getirilen eriÅŸim engeline de deÄŸinen Gezer, “Özellikle son zamanlarda meydana gelen olaylarda devlet tarafından sosyal medya alanları yavaÅŸlatılmıştır. VPN denilen yurt dışı kaynaklı IP’lerin daraltılması internet sitelerinde sosyal medya sitelerinde bir yavaÅŸlamaya yol açmıştır. Devletin bunu yapmasında ki amacı sosyal medyada bir infial kampanyasını engellemek olduÄŸu, algı yönetimi kampanyalarının toplumda karşılık bulmasını engellemek olduÄŸunu düşünüyoruz. Tabi bu da çok net bir çözüm deÄŸildir. Çünkü sosyal medya sitelerine bu iÅŸin tekniÄŸini bilen kiÅŸiler tarafından yurt dışı kaynaklı IP’ler üzerinden ulaşılabiliyor. VPN dediÄŸimiz bazı tekniklerle de ulaşılabiliyor. Yani bu dediÄŸimiz kısıtlama aşılabilen bir kısıtlamadır. Zaten bu iÅŸin tekniÄŸine hâkim bazı kiÅŸiler kısıtlamayı aÅŸabilmektedirler. Burada önemli olan bu paylaşımların yapıldığı kiÅŸileri tespit edip hesaplarının komple kapatılmasıdır. Yani bütün bir siteye kısıtlama getirilmesinden ziyade ilgili hesapların, ilgili sayfaların kapatılmasının daha etkin olduÄŸu kanaatindeyiz.” diye konuÅŸtu.
“Haberlerin kaynağını, kullanılan görsellerin gerçekliÄŸi, tutarlılığı incelenmeli”
Son olarak sosyal medya kullanıcılarına tavsiyelerde bulunan Gezer şöyle konuÅŸtu: “Sosyal Medya’da terör propagandasına alet olunmaması için paylaşılan içerik veya haberlerin kaynağını, kullanılan görsellerin gerçekliÄŸi, tutarlılığına, ilgili hesap sahibinin geçmiÅŸ paylaşımlarıyla arkadaÅŸ profillerini çok dikkatlice incelemek gerekiyor. Takip edilen profilde kullanılan isimlerin gerçek olup olmadığına, yani gerçekten o kiÅŸi yada kurumun kendi hesabı olduÄŸuna dikkat ediniz. Profilin mevcut ArkadaÅŸ çevresinde kimlerin olduÄŸunu ve bu kiÅŸilerin paylaşımlarını da dikkatle inceleyiniz. Hangi Konularda paylaşımlar yapıldığını ve bu paylaşımların gerçeklik durumunu diÄŸer kanallar üzerinden de araÅŸtırmalısınız. Aksi takdirde bu sahte içerikleri siz de paylaÅŸarak bu çevrelerin amaçlarına alet olursunuz. Özellikle toplumsal galeyana yol açacak paylaşımlar gördüğünüzde yaygın medya, haber ajansları ve video haber sayfalarından yetkililerce bu konularda resmi açıklamaların olup olmadığını araÅŸtırmalısınız. Ayrıca, devletimiz halkı sosyal medya okuryazarlığı, bilinçli kullanım, içerik kontrolü gibi konularda gerekli eÄŸitim bilgilendirme çalışmalarını yapmalıdır. Bu konuda reklam-bilgilendirme çalışmalarıyla, sosyal medyada her paylaşılan öğenin doÄŸru olmayabileceÄŸi, paylaşımların mahiyetinin sorgulanması gerektiÄŸini vatandaÅŸlara anlatmalıdır.” (Zeki Aras –Ä°LKHA)
Henüz yorum yapılmamış.