YaÅŸam
Denizlerdeki atıkların yüzde 53'ü dış kaynaklı
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı'na göre Türkiye denizlerindeki atıkların yüzde 53'ü dış kaynaklı
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, "Denizlerin temizliği konusunda göstermemiz gereken hassasiyetin diğer ülkelere kıyasla daha çok olması gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca bir ülkenin sadece kendi kıyılarını temizlemesi de böyle bir durumda yeterli olmuyor. Bunun nedeni, Türkiye denizlerindeki atıkların yüzde 53'ünün dış kaynaklı olması" dedi.
PAGEV açıklamasına göre, denizlerde her geçen gün artan kirlilik, tüm dünya ülkelerini PolyTalk 2016 Konferansında "Okyanuslarda Sıfır Plastik Atık" temasıyla bir araya getirdi. Ev sahipliğini PlasticsEurope ve Türk paydaşı PAGEV'in üstlendiği konferans Brüksel'de düzenlendi. Konferansta kıyı temizliği için dünyada ve Türkiye'de yapılan çalışmalar paylaşıldı.
Eroğlu burada yaptığı konuşmada Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olması nedeniyle diğer ülke atıklarından büyük oranda zarar gördüğünü belirterek şöyle devam etti:
"Denizlerin temizliÄŸi konusunda göstermemiz gereken hassasiyetin diÄŸer ülkelere kıyasla daha çok olması gerektiÄŸine inanıyoruz. Ayrıca bir ülkenin sadece kendi kıyılarını temizlemesi de böyle bir durumda yeterli olmuyor. Bunun nedeni, Türkiye denizlerindeki atıkların yüzde 53'ünün dış kaynaklı olması… ÖrneÄŸin Lübnan'ın Sayda Sahilindeki düzensiz depolama alanlarından denize karışan atıklar Akdeniz kıyılarımızı, Suriye Lazkiye kentinin atıkları Hatay'ın SamandaÄŸ kıyılarını, Tuna Nehri ile gelen atıklar ise Karadeniz'i tehdit ediyor. Ä°nsanlar bilinçsizce denizlere bıraktıkları atıkların kaybolacağını düşünüyor. Oysa atılan yüksek miktardaki atık, güneÅŸin ve dalgaların etkisi ile daha küçük parçalara ayrılıyor, bu ayrılan mikro parçaları balıklar yiyor ve bu balıkları da bizler yiyoruz. Yani bizler sadece çevreyi deÄŸil, kendi saÄŸlığımızı da tehdit ediyoruz."
Sorunun temelini ülkelerin doğru bir atık yönetimi sistemlerinin olmamasına bağlayan Eroğlu, "Denizleri aslında denize atılan çöplerden çok, evlerimizde oluşan çöplerin doğru şekilde ayrıştırılıp, geri dönüştürülmek yerine düzensiz depolama alanlarına gömülmesi kirletiyor. Hatta bu atıkların gömüldükleri düzensiz alanlar çoğunlukla da deniz kıyılarında yer alıyor. Dalgalar, sel, rüzgar, kanalizasyon, nehirler ve yeraltı suları aracılığıyla da çöpler denizlere ulaşıyor. Bilimsel çalışmalar denizlerdeki atıkların yüzde 70'inden fazla kısmının karadan denize ulaşan atıklar olduğunu ortaya koyuyor. Plastik atıklar da denizlere ulaşan bu atıklar arasında" bilgisini verdi.
AMBALAJ ATIKLARI TOPLAMAYA BAÅžLADIK
Türk plastik sektörünün çatı kuruluşu PAGEV olarak "sorumlu endüstri, sorunsuz çevre" misyonuyla deniz atıkları konusunda çalışmalar yürüttüklerini aktaran Eroğlu, denizlerin temizliği için yaptıkları bazı çalışmaları hatırlattı. Eroğlu şu bilgileri paylaştı:
"Deniz atıkları konusunda en önemli adımlarımızdan biri PAGEV Başkanlığımın yanı sıra 2012 yılından itibaren 69 ülkedeki denizlerin temizliği sorumluluğunu üstlendiğim WFO Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanlığım çerçevesinde yürüttüğümüz proje oldu. Bu sayede Avrupa'da başlayan ve kısa sürede dünyaya yayınlan Waste Free Oceans Vakfı'nın atıksız denizlere ulaşmak için başlattığı projeyi 'Mutlu Balıklar' adıyla Türkiye'ye taşıdık. Projenin Türkiye'deki ilk adımını, balık yasağı döneminde gerçekleştirdiğimiz etkinlik çerçevesinde Büyükada'da deniz yüzeyinden, balıklara zarar vermeyen özel bir ağ ile plastik ve diğer ambalaj atıkları toplayarak atmıştık. İkincisini İstanbul boğazında gerçekleştirdik.
'Mutlu Balıklar' ile deniz yüzeyindeki atıkların temizlenmesi için atık balıkçılığı dediğimiz bir yöntem teşvik ediyoruz. Üstelik bu temizliği sadece plastik atıklar için değil tüm ambalaj atıklarını toplamak üzere gerçekleştiriyoruz. Toplanan atıkların geri dönüşüm işlemlerini ise Türkiye'nin ambalaj atıkları yetkilendirilmiş kuruluşumuz PAGÇEV aracılığı ile yapıyoruz. Ayrıca PAGÇEV ile kaynağında ayrıştırma konusunda okullarda bilinçlendirme eğitimleri veriyoruz. Biz plastik sektörü olarak temiz ve sürdürülebilir bir çevre için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu projemizle denizlerimizi temizlerken tüm sektörlere de geri dönüşüm konusunda örnek olmayı hedefliyoruz."
EYLEM PLANI
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan ise deniz atıklarının dalgaların ve akarsuların etkisiyle hızlıca yayıldığını anımsatarak, "Sorunun çözümü için uluslararası iş birliği şart. Biz Türkiye olarak gerek uluslararası anlaşmalara gerekse de yurt içinde PAGEV ve benzeri sivil toplum örgütlerinin hayata geçirdiği 'Mutlu Balıklar' gibi aktivitelere destek veriyoruz. Kirliliğin oluşumdan önce önlenmesine yönelik çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Deniz çöpleriyle etkin mücadele amacıyla İstanbul için Deniz Çöpleri Eylem Planı hazırlanmıştır. 2017 yılına kadar denize kıyısı bulunan tüm illerimizde deniz çöpleri eylem planlarının hazırlanması planlanmaktadır." Bu alanda gerekli tüm çalışmaları yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Açıklamada aktarılanlara göre, Belçika Federal Devlet Bakanı Bart Tommelein konferansta yaptığı konuşmada Kuzey Denizi'nde deniz atıklarının önlenmesi için çalışmalar yaptıklarına değinerek gelecek hafta Kuzey Denizi'nde kıyı temizliği yapacaklarını duyurdu.
Avrupa Komisyonu Çevre Genel Müdürü Marianne Wenning ise konuşmasında, "Plastik endüstrisi sorunun çözümünde adımlar atmıştır. Bu adımları hızlandırmamız ve artırmamız gerekiyor. Özellikle döngüsel ekonomi paketi ile iş birliğimizi arttırabiliriz" ifadelerini kullandı.
Sorunun büyüklüğüne uygun bir iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu açıklayan Ellen MacArthur Vakfı CEO'su Andrew Morlet, bu sorunun aynı zamanda yeni plastik ekonomisi için büyük fırsatlar içerdiğini söyledi.
Henüz yorum yapılmamış.