Aile
Ağaç yaşken eğilir
İnsanoğlu sonlu olan dünyadan sonsuz olan ebediyete giderken inişli çıkışlı patikalardan geçer. Yol boyunca karşısına çıkan en büyük engel ise modern psikolojinin dürtü dediği nefsidir.
Fatma Tuncer - Milli Gazete
İnsanoğlu sonlu olan dünyadan sonsuz olan ebediyete giderken inişli çıkışlı patikalardan geçer. Yol boyunca karşısına çıkan en büyük engel ise modern psikolojinin dürtü dediği nefsidir. Ne zaman iyi bir şeye meyletse nefsinin engellemesi ile karşılaşır. Nefs, insanın sahip olduğu ilkel eğilimlerdir ve sürekli onu aşağı doğru çekme çabasındadır. İnsan nefsi ile verdiği mücadelede kimi zaman kaybeder kimi zaman kazanır.
Çocukluk döneminde daha bağımsız olan nefis, taleplerinin yerine gelmesi için ısrar eder. Bu konuda önüne çıkan bütün engelleri bertaraf edip yoluna devam etmek ister. Neyse ki, çocuk yaÅŸamını disipline edebilecek bir aileye sahiptir. AÄŸaç yaÅŸken eÄŸilir misali ailenin yardımı ile davranışlarını kontrol altında tutmayı öğrenir. Ä°yiliÄŸin çekirdeÄŸi çocuÄŸun fıtratında mevcuttur. Ailenin görevi bu çekirdeÄŸi besleyip büyütmektir. Anne baba, çocuÄŸun iç dünyasında mevcut olan, adalet, hürriyet, ÅŸefkat, diÄŸerkamlık, cömertlik, vefa, iyilikseverlik… gibi deÄŸerlerin geliÅŸmesine yardımcı olmalıdırlar.
Çocuk aklı ve iradesi ile değil dürtüleri ile hareket eder. Dürtüleri ona iyi kötü ayrımı yapmadan emreder ve istediği şeyin olması için diretir. Erişkinle çocuğu ayıran en temel unsurlardan biridir bu. Erişkin bir kişi dürtü kontrolünü sağlamıştır, içinden gelen her sese kulak vermez, fakat çocuk daha hayatın başındadır, davranışlarının kontrolünü sağlamakta güçlük çekmektedir. Çocuk gün geçtikçe biraz daha güçlenmekte ve kontrol duygusunu geliştirmektedir. Fakat çocukluğun sokaklarından bir türlü çıkamayan erişkinler de vardır. Aileden yeterli desteği alamayan bu kimseler, bedenen büyümüş olsalar da, ruh ve duygu dünyalarında hâlâ çocukturlar. Dürtülerini kontrol edemezler, suça eğilim gösterir, fıtratları ile çelişecek tutum ve davranışlarda bulunurlar. Adeta erişkin bir bedene hapsedilmiş bir çocuk gibidirler. Ne söyleseniz kar etmez ve siz onları bir türlü büyütemezsiniz. Anne babanın eksik bıraktığı o boşluğu ne yazık ki bu kişilerin eşleri ya da yakınındaki kişiler doldurmaya çalışırlar. Fakat bu pek mümkün olmaz.
Henüz yorum yapılmamış.