Yüksekdağ: 550 milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılsın

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin Mersin 1. Olağanüstü İl Kongresi'ndeki konuşmasında, milletvekili dokunulmazlıkları konusuna değinerek, HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırma tehdidi ile sınırlamaya çalışanların, kendilerinin bozguna uğrayacağını iddia etti.

Tek ilkelerinin değerlerin ve inancın dokunulmazlığı olduğunu belirten Yüksekdağ, şunları söyledi:

"Bizlerin bütün varlığı, mücadelesi bu insanlık değerlerinin dokunulmazlığı içindir. Bizi, dokunulmazlığı kaldırma yoluyla tehdit edenler, dönüp nasıl bir mücadeleden geldiğimize göz ucuyla bir kez daha baksınlar. Bazen unutuyorlar, kafaları almıyor. Gücümüzü ve vekaletimizi değerli halkımızdan, yoldaşlarımızdan aldık. Görevi biz bu halktan aldık. Sözlerimizden, düşüncelerimizden dolayı bize hesap soracak olan, bu vekaleti bizden alacak olan tek güç halkımızdır. Bir dokunulmazlık tartışması yapılacaksa, bizim kriterimiz, anlayışımız nettir. 550 milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırırsınız, kimler yolsuzluktan, rüşvetten, adi suçtan yargılanacak, kimler sözlerinden ve düşüncelerinden dolayı yargılanacak, bütün dünya ve Türkiye ayan beyan görür. Olması gereken şey budur."

Yüksekdağ konuşmasında ayrıca her zaman büyük engellerle karşılaştıklarını, buna rağmen hedefleri doğrultusunda yürüyebildiklerini savundu.

HDP olarak ezilenlerin de kazanabileceklerini gösterdiklerini belirten Yüksekdağ, itaate zorlananların bir güç olduğunu göstermeye devam edeceklerini söyledi.

"Olayların üzeri örtülüyor"

Yüksekdağ, Doğu ve Güneydoğu'daki olayların üzerinin örtüldüğünü iddia ederek, "Direnişi kuşananlar, yeni bir siyasi çizgiyi, yönetim anlayışını doğuruyorlar, üretiyorlar. Bugün Cizre'de, Sur'da, Silopi'de yaşanan gerçekliğin karartılan, üstü örtülen anlamı budur aslında. Öz yönetim, yerel demokrasi, halkın merkezi yönetimle yetkileri paylaşması... Bunlar milenyumda, 21. yüzyılda, bir halka, hangi millet olursa olsun, anasının sütü kadar helaldir" ifadesini kullandı.

İnandıkları değerler uğruna mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayan Yüksekdağ, "Barış, özgürlük ve demokrasi için ne olursa olsun, karşımıza hangi engel ve zulüm çıkarsa çıksın, kararlılıkla devam ettik, etmeye devam edeceğiz. Bu koşullarda da kararlılığımızı kıramayacaklar emin olun. Onlar, özgürlükten korktukça, demokrasi ve barış kavramından korktukça, biz bu kavramları ve mücadeleleri büyüterek onları daha da korkutmaya devam edeceğiz" dedi.

"Böyle başkan olunmuyor, diktatör olunuyor"

Konuşmasında hükümeti ve Cumhurbaşkanını eleştiren Yüksekdağ, şöyle devam etti:

"Başbakanın, hükümetin, kabinenin hiçbir fonksiyonu yok. Saraydaki 'tak' söylüyor, kabinedeki 'şak' yapıyor. 90'lı yılların sloganıydı bu. O dönemlerde 'tak' söyleyenleri, 'şak' diye yapanlar bugün tarihin mezarlığına gömüldüler, canlı cenazeye döndüler, sokağa çıkamaz, insan yüzüne bakamaz hale geldiler. Bugün saraydaki, 'tak' diye söyleyen, şimdi o insan yüzüne bakamayacak hale gelen, canlı cenazeye dönmüş o savaş suçlularını yanına alarak, onlardan kıyım, katliam ekipleri kurarak iktidarda kalıyor ve başkan olmaya çalışıyor. Demokratik yollarla başkan olamayacağını biliyor, kampanyasını operasyonla, ölümle, kıyımla, 'daha fazla öldür' talimatı vermekle yürütüyor. Böyle başkan olunmuyor, böyle diktatör olunuyor. Hitler de Mussolini de Franco da böyle diktatör olmuş. Yine aynı şeyi söylüyoruz, başkan olamayacaksın ama diktatör olabilirsin, oluyorsun."

Kongreye Yüksekdağ'ın yanı sıra HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat ve HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş da katıldı.

Kaynak: AA