Güncel
DavutoÄŸlu Tahran'a neden gidiyor?
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in Ağustos ayında planlanan ama son anda iptal edilen Türkiye ziyareti gerçekleşmeden, Ankara'dan daha üst düzey bir ziyaret yapılıyor. Başbakan Davutoğlu yarın Tahran'a gidiyor. Son yılların en kötü dönemini yaşayan Ankara-Tahran ilişkilerinde bir süreden beri açılım arayışları var.
BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu cuma günü Ä°ran’a gidiyor. Ä°ran uzmanı Arif Keskin’e göre, Ä°ran DışiÅŸleri Bakanı Cevad Zarif’in aÄŸustos ayında iptal edilen ziyareti gerçekleÅŸtirilmeden BaÅŸbakan düzeyinde Tahran’a gidilmesi, pek doÄŸal gözükmüyor ama her iki ülkenin de birbirine ihtiyacı var ve iliÅŸkileri düzeltmek için bir süreden beri de görüşmeler yapılıyor.
Bu çerçevede en son Ä°ran DışiÅŸleri Bakan Yardımcısı Ä°brahim Rahimpur 9 Åžubat’ta Ankara’da DışiÅŸleri Bakanlığı MüsteÅŸarı Feridun SinirlioÄŸlu ile hem bölgesel hem de ikili iliÅŸkiler üzerine görüşmeler gerçekleÅŸtirmiÅŸti.
Al Jazeera’ye Türkiye-Ä°ran iliÅŸkileri üzerine bilgi veren üst düzey bir DışiÅŸleri Bakanlığı yetkilisi de ‘Ä°ran kaynaklı mezhepçilik kartı iliÅŸkilerdeki en büyük sorun’ diye konuÅŸmuÅŸtu. Aynı yetkili üst düzey ziyaretler planlandığını ancak önce Zarif’in iptal edilen ziyaretinin gerçekleÅŸmesinin beklendiÄŸini ifade etmiÅŸti.
DavutoÄŸlu neden Tahran'a gidiyor?
Ä°ran uzmanı Arif Keskin, ziyareti Suriye'de ateÅŸkesin yarattığı fırsatı deÄŸerlendirmek olarak görüyor. Keskin, "Batı ile nükleer anlaÅŸma yapıldı. Ruhani’nin elini güçlendiren Meclis ve Uzmanlar Meclisi seçimleri de yapıldı. Ä°ran yabancı yatırım çekmek istiyor. Suriye ateÅŸkesi varken, görüşmek istemiÅŸ olabilirler. Ağırlıklı baÅŸka bir konunun da PYD olacağını tahmin ediyorum. Ä°ran'ın Arap ülkeleriyle iliÅŸkileri iyi deÄŸil. Türkiye-Ä°ran iliÅŸkileri, Suriye haricinde rayına oturursa, Türkiye bu konuda kolaylaÅŸtırıcı olabilir" diyor.
İptal edilen ziyaretten bugüne
Ä°ran DışiÅŸleri Bakanı Cevad Zarif’in Türkiye ziyareti 10-11 AÄŸustos 2015 tarihine planlanmıştı. 10 AÄŸustos Pazartesi günü akÅŸam geç saatlerde Türkiye'ye gelmesi beklenen Zarif, ziyaretinin baÅŸlayacağı gün Cumhuriyet gazetesine bölgedeki sorunlar için üstü örtülü bir biçimde Türkiye'yi suçlayan bir yazı yazmıştı. Zarif yazıda “Aşırıcı unsurlar Suriye krizi esnasında bölge bulunan bireyler, kuruluÅŸlar ve hükümetlerden aldıkları desteklerin yardımıyla müsait bir ortam elde edip, sahte dava ve ideallerle dev bir yapıya dönüştüler ki, bugün bu unsurlar hatta kendi kurucularını ve destekleyenlerini bile tehdit eder hale gelmiÅŸtir” demiÅŸti. Zarif’in ziyaretini ertelediÄŸi bilgisi aynı günün akÅŸamında, geç saatlerde Türk DışiÅŸleri’ne bildirildi.
Ä°ran tarafından iptal için resmi olarak bir gerekçe verilmese de Zarif, 2 gün sonra Lübnanlı El Sefir gazetesine verdiÄŸi röportajda iptale sebep olarak zaman darlığını göstermiÅŸti. Ä°ranlı bakan, “CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan Ä°stanbul'da, BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu ve DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu da Ankara'da bulunuyorlardı. Bu üç görüşmenin kısa zaman diliminde gerçekleÅŸme imkanı yoktu" demiÅŸti.
Ziyaretin iptalinden yaklaşık 10 gün sonra Ä°ran'da Düzenin Maslahatını TeÅŸhis Konseyi BaÅŸkanı Ali Ekber HaÅŸimi Rafsancani, Türkiye Tahran Büyükelçisi Rıza Hakan Tekin’le bir araya gelmiÅŸ ve "iki ülkenin arasını bozmak isteyen eller" olduÄŸunu söylemiÅŸti. Rafsancani, "Böyle bir konjonktürde bazı radikal medya organları yanlış amaçla duyguları manipüle etmeye çalışıyor" demiÅŸti. Ä°ranlı yetkili, "Bu komplolara karşı koymak için en doÄŸru yolun, iki ülke yetkilileri arasında yapılacak ciddi karşılıklı ziyaretler" olduÄŸunu savunmuÅŸtu.
Ankara - Tahran arasında görüş ayrılıkları
Ä°ki ülke arasında Suriye ve Irak konusundaki görüş ayrılıkları oldukça derin. Bu durum uzun süre iki ülke arasındaki iliÅŸkileri etkilemiyor gibi görünse de, Ä°ran-Türkiye arasındaki gerilim, Ankara’nın Musul yakınlarındaki BaÅŸika kampına asker göndermesiyle yeniden su yüzüne çıktı. 5 Aralık’ta Türkiye’nin BaÅŸika’daki Zelikan Kampı’na 150 asker ve 20 tank göndermesi Irak ile gerilime sebep olmuÅŸ, Ä°ran’dan da “BaÄŸdat hükümetinin izni olmadan böyle bir ÅŸey yapılması yanlış bir hareket” açıklaması gelmiÅŸti.
Bu açıklamadan birkaç gün sonra CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Al Jazeera Arapça kanalına verdiÄŸi röportajda Ä°ran’ı Suriye ve Irak’ta mezhepçi politikalar yürütmekle suçlamıştı. ErdoÄŸan “Åžu anda biz mezhepçiliÄŸin tam mânâsıyla karşısında olan bir ülkeyiz. Burada mezhepçiliÄŸi yapanlar bellidir. Kimdir? Ä°ran'dır. Kimdir? Irak'tır. Irak ÅŸu anda Ä°ran'la böyle bir mezhepçilik baÅŸlığında maalesef, üzülerek bunu müşahade ediyoruz, iÅŸbirliÄŸi halindedir. Ve bu iÅŸbirliÄŸi aynen Suriye'de de devam etmektedir. Suriye'deki sıkıntının altında ne yatıyor? Yine mezhepçilik yatıyor” demiÅŸti.
Bu gerilimden sonra ise ilk temas ErdoÄŸan’ın Türkmenistan ziyareti esnasında gerçekleÅŸti. ErdoÄŸan, kaldığı otelde Ä°ran CumhurbaÅŸkanı Birinci Yardımcısı Ä°shak Cihangiri’yi kabul etmiÅŸ ve 20 dakika görüşmüştü.
İlişkilerde 'stratejik sabır'
Ocak ayına gelindiğinde ise bir grup gazeteciye bilgi veren Türk Dışişleri'nden üst düzey bir yetkili, gerilen Türkiye-İran ilişkilerinin normalleşmesi için yakın zamanda bazı adımların atılacağını, üst düzey ziyaretlerin bırakılan yerden başlayacağını söylemişti. Yetkili, "Ancak hemen yakınlaşacağız demiyoruz, mezhepçilik kartı ilişkilerdeki en büyük sorun" demişti. Türkiye'nin İran ile ilişkilerde 'stratejik sabır' gösterdiğini söyleyen yetkili "Türkiye her zaman angajmandan yana olmuştur. Şimdi Ruhani gibi ılımlı bir dil kullanan, dünyayla bütünleşmeye öncelik veren bir cumhurbaşkanı var. Batı da özellikle bu güçleri kullanışlı konuma getirmek istiyor. Uzun vadeli bir şey bu, 'stratejik sabır' denen bir kavram var. İran'dan çok kısa sürede çok fazla şey beklemeyelim, sabır gerekir. Obama yönetiminin de yaklaşımı bu. 'On yıl sonrasının İran'ını hedefliyoruz' diyorlar" ifadelerini kullanmıştı.
Kaynak: Al Jazeera
Henüz yorum yapılmamış.