Sosyal Medya

Güncel

'Az eğitimli insanları seviyorum'

Ağzına geleni söyleme, Papa'yla bile ağız dalaşına girme, faşist lider Mussolini'nin sözlerini Twitter'dan paylaşma, Müslümanları ülkeye sokmama çağrıları, Meksika sınırına duvar örme vaadi... Liste uzun. ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin başkan aday adayı Donald Trump Süper Salı'da elde ettiği avantajla partinin başkan adayı olmaya yakın. Peki Trump nasıl bu noktaya geldi?



ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin baÅŸkan adayları arasında yarışı önde götüren emlak kralı Donald Trump, bir keresinde katıldığı televizyon programında "Ãœlkemin dolandırıldığını görmekten bıktım" demiÅŸti. BaÅŸkan aday adayı oldu, kimse ona ÅŸans vermezken çıktı "Kazanmak için çok fazla ÅŸansım var" diyerek meydan okudu. Süper Salı'ya gelene kadar öndeydi, kazandığı yeni delegelerle favori statüsünü pekiÅŸtirdi. 

Daha önce de baÅŸkan adayı oldu ancak kimse ciddiye almamıştı Trump. 'Tutarlılık' pek benimsediÄŸi bir karakter deÄŸil. Siyaset yorumcularına göre 'tam bir fırsatçı, Cumhuriyetçilerin adayı olunca muhafazakar kamuoyunun beklentilerine cevap verecek politikaları ön plana çıkardı. Silahlanmanın kontrol edilmesi ve kürtaja karşı savaÅŸ açtı. 

1999 yılında milyarder Ross Perot'un kurduÄŸu Reform Partisi'nin baÅŸkan adayı olmak istedi .Ama Beyaz Saray hayali fazla uzun sürmedi. Adaylık suya düşünce ünlü ÅŸovmen Larry King'in programında aÄŸzından "Ben kayıtlı bir Cumhuriyetçi Parti üyesiyim. Epey muhafazakar biriyim yani" sözleri döküldü. Ama bu sözler Trump fotoÄŸrafının 'tutarlı bir bütününü' ortaya koymuyordu. Çünkü milyarder emlak kralının bir sonraki cümlesi "Ama aynı zamanda sosyal meselelerde de biraz liberalim. Özellikle de saÄŸlık reformu konusunda" olmuÅŸtu. 

Kürtaj konusundaki duruÅŸu ise pek deÄŸiÅŸmedi, yine 1999'da "Ben yaÅŸamdan yanayım. Kürtaj kavramından nefret ediyorum" demiÅŸti. 

Bazı kumarhaneleri ve gazinoları batırmış olsa da Trump'ın 1980ler ve 1990'lardaki giriÅŸimcilik ruhundan 2016'daki baÅŸkanlık yarışına sirayet eden en önemli kiÅŸilik özelliÄŸi durdurulamaz 'kazanma hırsı' oldu. 

Medyayı hep peÅŸinden sürükledi, ne zaman yön ve fikir deÄŸiÅŸtirse karşısında, peÅŸinde kameraları gördü. Ancak verdiÄŸi mesajlar, yanıtlar, açıklamalar öfke ve hakaret dolu oldu. 

Mesela, Çin ve Japonya'yı aÅŸağılayan sözleri, Amerika'nın ve Amerikanlığın 'dibe vurduÄŸu' söylemi hep yüksek reyting aldı. 

"Bundan böyle siyasete bulaşacağımı sanmam."

1999'daki baÅŸkanlık yarışına girme yeltenmesinde Trump'tan hakaret yiyen, ABD'yi parçalamaya çalışmakla suçlanan ülkeler Suudi Arabistan ve Almanya idi. Fransa mı?  1999'da Fransa da Trump'tan nasibini aldı: "Bizi büyük ligden atıyorlar, Fransa mesela... En kötü takım oyuncusu. Böylesini hayatımda görmedim" 

Evet ülkeler deÄŸiÅŸti ancak mesajlar ve ABD'nin 'hep tehdit altında olduÄŸu' yönünde yayılan paranoyak siyasi kampanya deÄŸiÅŸmedi. 

1988'e gidelim... 

George H.W. Bush, ön seçimleri geçmiÅŸ, Cumhuriyetçilerin adayı olmuÅŸtu. Trump, buna "Bundan böyle siyasete bulaÅŸacağımı sanmam... Ama sistemi seviyorum. Çok güzel bir makina gibi" yorumunu yapmıştı. 

"En iyi anlaştığım insanlar takisiciler"

Fazla uzun sürmedi, 1999 ardından 2016... Şimdi işçi sınıfı arasında en popüler siyasetçi olduğu görüşünde:

"En iyi anlaştığım insanlar taksiciler. Zenginler beni sevmez. Çünkü sürekli onlarla yarış halindeyim"

Geçen hafta kritik Nevada ön seçimini kazanır kazanmaz, yine aÄŸzına geleni esirgemedi, "Az eÄŸitimli insanları seviyorum" dedi. 

Süper Salı zaferi sonrası ise çıtayı yükseltti, "Cumhuriyetçileri birleÅŸtireceÄŸim" vaadinde bulundu. 

Kaynak: AFP

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.