Güncel
AYM Başkanı Arslan'dan Erdoğan'a yanıt
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, "AYM’nin verdiği kararlar herkesi ve her kurumu bağlamaktadır" dedi.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün özgürlüklerine kavuşmalarına yol açan "hak ihlali" kararı sonrası tartışmaların odağı haline gelen Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, ilk kez AYM'ye Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Konferansı'nda değerlendirmelerde bulundu.
Arslan, üstü kapalı olarak "AYM'nin kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum" diyen CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan'a da cevap verdi."AYM’nin verdiÄŸi kararlar herkesi ve her kurumu baÄŸlamaktadır" diyen Arslan, "Bu bir anayasa kuralıdır. 183. Madde kapsamında gerçek ve tüzel kiÅŸileri baÄŸlar denmektedir" diye konuÅŸtu. "Kararlarımız hakkında övgüler de karalama yoluyla yapılan haberler de kararlılığımızı deÄŸiÅŸtirmez" vurgusu yapan Arslan, "Her türlü eleÅŸtiriye saygı duyuyoruz ancak mahkememizi talimatla karar veriyormuÅŸ gibi gösteren ÅŸahsıma ve mahkememize yalan ve iftirayla dolu haberleri kınıyor ve reddediyorum" ifadesini kullandı.
Zühtü Arslan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Söz gelimi adalet anlayışı hiçbir kültür ya da coğrafyanın tekelinde değildir. Avrupa siyasi ve sosyal kültürünün en temel sorunu öteki ile ontolojik ilişkisini sağlıklı bir zemine oturtup sürdürmesidir. İnsan haklarının evrenselliği bizim gibi olanlar için değil olmayanlar için de geçerli olduğunu kabul etmeyi zorunlu kılmaktadır. Özellikle savaş ve terör olaylarının sebep olduğu olağanüstü durumlarda ötekinin hakkını savunmada Avrupa olarak iyi bir sınav verdiğimiz söylenemez.
Kant’ın misafirperverlik hakkı bugün özellikle mülteciler için geçerlidir. Türkiye, 3 milyona yaklaÅŸan mültecilere kapısını açarak aslında ötekinin misafirlik hakkına paha biçilmez bir katkı yapmaktadır. Buna karşılık maalesef Avrupa’da birçok ülkede bu mülteciler sınırdan girmemesi gereken adeta virüs muamelesi görmektedir.
Kıyılara sık sık çocuk cesetleri vuruyor. Bu bir akıl tutulması değil, vicdan tutulmasıdır.
Tüm dünyada güvenlikçi anayasal deÄŸiÅŸiklikler yapılmıştır. Ä°lginçtir, Türkiye’de 2001’den bu yana tersine bir eÄŸilim söz konusudur. Özgürlüklerin alanını olabildiÄŸine geniÅŸleten bir eÄŸilim söz konusudur. Eminim ileride, siyaset bilimciler, hukukçular, tarihçiler bunu karşılaÅŸtıracaktır. 2001’de AÄ°HM’in içtihatları ışığında, temel hak ve hürriyetlere iliÅŸkin anayasal hükümler köklü deÄŸiÅŸikliklere uÄŸramıştır. 2004’te anayasanın 90. maddesine bir cümle eklenerek radikal bir adım atılmıştır. Böylece insan hakları hukukunun üstünlüğü kabul edilmiÅŸtir.
"Bireysel başvuruların sonuçlandırılması 2015'te yüzde 50 arttı"
Bireysel baÅŸvuruda geçen yılın oldukça verimli olduÄŸunu söyleyebilirim. Mahkememizin 2015’te sonuçlandırdığı baÅŸvuru sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 50 artış göstermiÅŸtir. Toplam 33 bin 521 baÅŸvurunun 15 bin 753’ü, 2015’te sonuçlandırıldı. 2015’te sonuçlandırılan dosya sayısı dikkate alındığında, gelen baÅŸvuruları karşılama potansiyelinin yüzde 77 olduÄŸunu belirtmek isterim. 2014’te 53, 2013’te yüzde 50 olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda potansiyeli yüzde yüze çıkarmaktır. Bugün itibariyle 1042 hak ihlali kararı verilmiÅŸtir. Yüzde 72,6’sı adil yargılanma hakkı, yüzde 7,4 kiÅŸi güvenliÄŸi ve hürriyetine, yüzde 3’ü ifade özgürlüğüne, 30’u sendika hakkına, 20’si kötü muamele yasağına iliÅŸkindir. Sonuçlandırılan baÅŸvuru sayısındaki artışa baÄŸlı olarak 2015’e ihlal kararlarının sayısında ve çeÅŸitliliÄŸinde artış olmuÅŸtur. 2015’te 543 hak ihlali kararı verilmiÅŸtir.
"Bireysel baÅŸvuru AYM’de paradigma deÄŸiÅŸikliÄŸinin en önemli aracı olmuÅŸtur"
EmeÄŸi geçen tüm personele teÅŸekkürü bir borç biliyorum. Öte yandan, bireysel baÅŸvuru AYM’de paradigma deÄŸiÅŸikliÄŸinin en önemli aracı olmuÅŸtur. Mahkememiz hak eksenli paradigmayı benimsemiÅŸtir.
Bireysel baÅŸvurudaki baÅŸarı ve paradigma deÄŸiÅŸimi Türkiye’deki insan hakları standardının yükselmesine ciddi katkı yapmıştır.
Bireysel baÅŸvurunun yürürlüğe girmesinden sonra AÄ°HM’e yapılan baÅŸvurular hızla düşüşe geçmiÅŸtir.
Bireysel başvurunun ne olduğuna ve ne olmadığına dair bazı temel hususları hatırlatmak istiyorum. Birincisi, tartışılan ikincillik meselesi. Anayasa Mahkemesi bölge mahkemelerinin yerine geçiyor iddiası. Bireysel başvuruda aslında olan hak ve özgürlüklere kamu otoritelerince saygı gösterilmesidir. Bireysel başvuru iddia edilen hak ihlallerinin olağan kanun yollarıyla halledilememesi durumunda devreye girmektedir. Bireysel başvurunun yeni ve süper bir temyiz başvuru olmadığının herkesçe anlaşılması gerekmektedir. Bireysel başvuruda AYM hak ihlalinin olup olmadığını tespit ediyor. Biz ihlal tespit ettiğimizde, nasıl giderileceğini de belirtiyoruz. AYM bir temyiz mercii olarak görev yapmıyor.
BaÅŸvurucunun fiillerinin suç oluÅŸturup oluÅŸturmadığının tespiti yargılamayı sürdüren derece mahkemelerinin görevidir. Kamuoyunda baÅŸvuruların görüşme sırasına yönelik bazı tartışmaların yapıldığı tartışılmaktadır. AYM’nin de bir önceliklendirme politikası vadır. AÄ°HM’in ve diÄŸer mahkemelerin uygulamaları dikkate alınarak ilkeler manzumesi ÅŸeklinde kabul edilmektedir. Åžu an 2013 baÅŸvurularını bitirmeye çalışıyoruz.
Bir takım tartışmalar yaÅŸanmaktadır. Son tartışmalardan bağımsız olarak AYM kararlarına yönelik eleÅŸtiriler konusunda söyleyeceklerim tamamen ilkeseldir. Yeni ve gereksiz tartışmanın malzemesi lütfen çıkarılmasın. Amerika’da hiçbir siyasi mesele yoktur ki, er ya da geç yargısal bir meseleye dönüşmesin. Türkiye’de tartışılan hemen her siyasi mesele er ya da geç yargısal meseleye dönüşmekte ve AYM’nin önüne gelmektedir. Bu kararlardan bazıları yoÄŸun tartışmalara neden olmaktadır. Yargıçlar kutsal varlıklar deÄŸildir. Yargı kararları eleÅŸtirilir, eleÅŸtirilmelidir de. Aksi takdirde hukuk donar, geliÅŸemez. Her türlü eleÅŸtiriye saygı duyuyoruz ancak mahkememizi talimatla karar veriyormuÅŸ gibi gösteren ÅŸahsıma ve mahkememize yalan ve iftirayla dolu haberleri kınıyor ve reddediyorum.
VerdiÄŸimiz kararlara göre varlığımızı hatırlayanlar deÄŸiÅŸse de biz hep buradaydık ve olmaya devam edeceÄŸiz. Kınayanın kınaması da, övenin övgüsü de AYM’yi etkilemez. Biz iÅŸimizi yapıyoruz. BaÅŸvuranın kimliÄŸine de bakmıyoruz. Kimsenin yanında ya da karşısında deÄŸiliz. Sadece hukukun ve adaletin yanındayız. Haksızlığın ve hukuksuzluÄŸun karşısındayız. Åžiarımız herkes için hukuk ve adalettir.
Bireysel baÅŸvuru, anayasal hak ve özgürlüklerin korunmasında önemli bir iÅŸlev görmektedir. Bu baÅŸarı sadece AYM’ye deÄŸil, ayrıca oluÅŸturulan içtihatların yaygınlaÅŸmasına katkıda bulunan tüm yargı kurumlarına, yasama organına ve son tahlilde egemenliÄŸin kaynağı olan aziz milletimize aittir. Bireysel baÅŸvuru kurumuna hepimizin sahip çıkması gerekir. Bireysel baÅŸvurunun geliÅŸimine katkı yapan herkese bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Henüz yorum yapılmamış.