Sosyal Medya

Dünya

Üç ayda ne değişti? Rusya'da gündem Türkiye

Vladimir Putin, tam 32 yıl aradan sonra, Moskova'dan Ankara'ya resmi ziyaretle giden ilk devlet başkanı olarak ayak bastığında yıl 2004 idi.



İkili ilişkilerde uçak krizine kadar kesintisiz süren bahar havasının miladı sayılan o geziden önce Rusya'da yapılan bir ankette halka, "Türkiye sizce Rusya için neyi temsil ediyor?" diye sorulmuştu.

Devlet kontrolündeki VTsIOM kamuoyu araştırma şirketinin yaptığı anketten çıkan sonuç iyimserlik aşılıyordu:

Henüz iyi ilişkilere doğru ilk ürkek adımların atıldığı o yıl bile katılımcıların yüzde 19'u Türkiye için ''dost'', yüzde 44'ü ''partner'', yüzde 15'i ''rakip'' demişti.

Türkiye'yi "düşman" sayanların oranı sadece yüzde 12'ydi.

Aradan geçen 10 yılı aşkın sürede, ilişkiler uçak kriziyle deprem yaşayana kadar Rusların özellikle turizm sayesinde Türkiye'ye dair ilgisi, bilgisi kesinlikle; sevgisi de yüksek olasılıkla artmıştı.

İlişkilerin zirve yaptığı dönemde yapılmış ayrıntılı bir anket olmasa da, Türkiye'yi dost ya da partner görenlerin oranının daha da yükseldiğine kuşku yoktu.

Uçak ile birlikte Türkiye'ye sempati düştü

Geçen yılın 24 Kasım sabahı Türk F-16'ların Rus Su-24 jetini Suriye sınırı yakınında hava ihlali yaptığı gerekçesiyle düşürmesi ardından durum hızla tersine döndü.

Özellikle iki ülkede de medyanın hükümeti desteleyen kesiminin diğer ülke aleyhinde yoğunlaştırdığı haberler, halkın karşılıklı bakışını da olumsuz etkiledi.

Bu sabah açıklanan son VTsIOM anketi, katılımcıların yüzde 63'ünün Türkiye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasına karşı çıktığını gösterdi.

"Yaptırımlar tümüyle kaldırılsın" diyenlerin oranı yüzde 21.

Image copyrightRIA Novosti
Image captionRusya'daki bir gösteride "Erdoğan aranıyor" posteri

Diğer yandan yüzde 78'lik bir kitle, "Türkiye düşürülen uçak yüzünden resmen özür dilemediği sürece herhangi bir uzlaşmaya gidilmemeli" diye düşünüyor.

"Türkiye ile eski ilişkiler yeniden başlasın" diyenler ise yüzde 11'de kalıyor.

Halkın yüzde 54'ü yaptırımlardan Türkiye'nin daha fazla zarar gördüğünü düşünüyor.

"İki taraf da aynı şekilde zarar gördü" diyenler yüzde 35 oranında. Sadece yüzde 3'lük bir kesim "Rusya daha fazla zarar gördü" diyor.

'Halk affetmeye hazır değil...'

Anket sonuçlarını değerlendiren VTsİOM Genel Müdürü Valeri Fyodorov, yakında havaların ısınmasıyla tatil sezonunun başlayacağını, ancak o zaman Türkiye'ye uygulanan yaptırımlara dair görüşlerde değişim olabileceğini söylüyor.

Fyodorov "Ama Rusya'nın uçağın düşürülmesinin üzerinden üç ay geçtikten sonra halk şu aşamada dökülen kanı ve küçük düşürülmeyi affetmeye hazır değil" diyor.

'Yüzde 35 her zaman devletin yanında'

Sosyolog Maria Matskeviç, Rusya'da hükümetin tüm karar ve uygulamalarını her durumda destekleyen yüzde 35'lik "kemikleşmiş" bir kitle olduğunu, bunun Türkiye ile ilişkiler sorulduğunda da geçerli olduğunu düşünüyor.

Image copyrightGetty

Matskeviç, uçak krizi öncesinde Rusya'da yapılan anketlerde Türkiye'nin ne önde gelen dost ne de düşman ülkeler listesine girdiğini hatırlatıyor.

Rus sosyolog, "Eğer medyanın etkisi olmasa bu kadar olumsuz görüş oluşmazdı. Eğer yine büyük bir çatışma öncesinde bilinçli olarak medya kanalıyla hazırlık yapılmazsa, Türkiye karşıtlığı oranında artış beklemiyorum" diyor.

Herkes medyadan şikayetçi

Sorunlu bir dönemden geçen ilişkilerde Rusya'da devlet kontrolündeki medya organlarının propaganda ağırlıklı yayın yaptığı şikayetleri Türk toplumu içinde de çok yaygın.

Moskova'daki Türk iş çevrelerinin derneği olan Rus-Türk İşadamları Birliği RTİB'in başkanı Naki Karaaslan, sorunların tartışıldığı bir toplantıda, "Medya ateşe körükle gidiyor" diye yakınıyor.

Karaaslan iki tarafta da sağduyulu yayın yapanların azınlıkta kaldığını söyleyip devam ediyor:

"Hem burada hem Türkiye'de yüz binlerle ölçülen evlilikler, yetişen yeni bir karma nesil var. Ama Rusya'da halkın önemli bölümünün her şeye rağmen Türkiye'ye karşı iyi duygularını korumak istediğini düşünüyorum. Rus komşularımız gelip geçmiş olsun diyor, bir ihtiyacımız olup olmadığını soruyor. 'Bunlar siyasi sorunlar' diyor. Siyasetin yarattığı sorunlar er geç hallolur. Yeter ki halkları birbirine düşman etmeye çalışanlara fırsat verilmesin."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.