Bosna Savaşı gazisi 7 yıl sonra serbest

Bosna Hersek makamlarının yaklaşık sekiz yıl boyunca “ulusal güvenliÄŸe tehdit oluÅŸturduÄŸu” iddiasıyla yargılamadan gözaltında tuttuÄŸu ve geçen hafta denetimli serbest bıraktığı Suriyeli Ä°mad el-Husin, tutulduÄŸu göçmen merkezinde en çok ezan sesi duymayı özlediÄŸini söyledi.

“Ebu Hamza” olarak da bilinen el-Husin, AA muhabirine, hakkında somut bir suçlama ve delil olmaksızın gözetim altında geçirdiÄŸi günleri anlattı.

Babası Suriyeli eski bir subay olan el-Husin, eski Yugoslavya’ya ilk kez 1983 yılında tıp eÄŸitimi almak için geldiÄŸini, Bosna’daki savaşın baÅŸlamasıyla birlikte 1992 yılında Hırvatistan’dan Bosna Hersek’e geçtiÄŸini ve burada BoÅŸnakların safında savaÅŸtığını söyledi.

El-Husin, “Yanı başımda savaÅŸ varken Müslüman kardeÅŸlerime yardım etmeme lüksüm yoktu. Bu nedenle 1992 yılında Bosna Hersek’e geldim ve hala buradayım” ifadesini kullandı.

Al Husin, Bosna Hersek makamlarının kendisiyle ilgili tek suçlamalarının, savaş döneminde Bosna Hersek Cumhuriyeti Ordusu birliği olan El-Mücahidin bünyesinde yer alması olduğunu söyledi. Elinde ordu bünyesinde asker olduğuna dair belge olduğunu bu nedenle kendisini ulusal güvenlik tehdidi olarak gördüklerini belirtti.

VatandaÅŸlığının elinden alınarak, oturma iznini iptal ettiklerini belirten el-Husin, 001 yılından beri bu kağıt iÅŸleriyle mücadele ettik. Sonunda da hakkımda herhangi bir iddianame dahi olmadan 2008 yılında yabancıların gözetim altında tutulduÄŸu merkeze götürüldüm. Bu zaman içinde de hakkımda iddianame hazırlanmadı. Sorguya dahi alınmadım ama o merkezde tutuldum.” dedi.

“En çok ezan sesine hasret kaldım”

Merkeze götürüldüğü günün dün gibi hatırında olduÄŸunu söyleyen el-Husin, “Allah bana sabır verdi. O’nun sayesinde tüm bu yaÅŸadıklarıma dayanabildim. Yaklaşık sekiz yıl, nedensiz yere ve ne zaman çıkacağımı bilmeden o merkezde tutuldum” dedi.

Merkezde tutulduÄŸu süre zarfında en çok ezan sesine hasret kaldığını söyleyen el-Husin, “Orada ezan sesi duyamıyorduk. Eve gelip ezan sesini duyduÄŸumda göz yaÅŸlarımı tutamadım. Biz orada ezan okuyorduk ancak aynı hissi vermiyor. Minareden duyulduÄŸunda verdiÄŸi his bambaÅŸka” diye konuÅŸtu.

“Türkiye, Suriyelilere gönlünü açan bir ülke”
Bosna Hersek’in kendisini iade etmek için 50 ülkeye baÅŸvurduÄŸunu ve bu ülkelerin yaklaşık 40’ının olumsuz yanıt verdiÄŸini aktaran Al Husin, Türkiye’nin diÄŸer Suriyeliler gibi kendisine de kapılarını açacağı temennisinde bulundu.

El-Husin, “Allah’ın da yardımıyla Türkiye’nin beni kabul etmesi için çalışmalarımız var. Gerçekten Türkiye’ye gitmek isterdim. Türkiye, Suriyelilere gönlünü açan bir ülke. Suriye halkı için yaptıklarından dolayı Türk halkına teÅŸekkür ediyorum. Benim Suriye’deki ailem de Türkiye’ye sığındı. EÄŸer beni kabul ederse, Türkiye’ye ve CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’a minnettar kalacağım” ifadesini kullandı.

“IŞİD, günümüzün FrankeÅŸtaynıdır”

IŞİD'i “günümüzün FrankeÅŸtaynı” olarak nitelendiren El-Husin, ÅŸunları kaydetti:

“IŞİD’in birileri tarafından kurulduÄŸunu söylemek istemiyorum ancak o birileri kurulmasında kolaylık saÄŸladı. Birilerinden kastım, Ä°slam’a karşı olan güçler. Bu FrankeÅŸtayn’ın, Baas Partisi ile Ebu Musab Zerkavi adamlarının evliliÄŸinden Ebu Garip’te doÄŸduÄŸunu düşünüyorum. IŞİD’in hükmetme yöntemi Ä°slami olmaktan çok Saddam’ın yönetimine benziyor. Mesela komutanlarından birçoÄŸu Iraklı eski subaylar. DA’in bayrağı ‘La ilahe illallah’ ancak bayrak direÄŸi Baas Partisi’dir. IŞİD, Ä°slam’ı özellikle de ehlisünnet vel cemaati yıkmak için kuruldu. Ne Ä°slam’ı, ne Müslümanları ne de kendilerini temsil ettiklerini düşünüyorum. IŞİD’in Ä°slam’a ve Müslümanlara karşı olan güçlere veya kiÅŸilere hizmet ettiÄŸini düşünüyorum.”