Güncel
'Erbakan değişimin mimarıdır'
ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, merhum Milli Görüş lideri ve eski Başbakan Necmeddin Erbakan'ı böyle anlattı:
Hayata çılgınca baktığım lise çaÄŸlarımda Naim Abi'yle Erbakan Hoca'nın Ä°slam Dünyası'ndaki konumunu tartışırdık. O beni Erbakan Hoca'nın tüm dünya liderliÄŸine ikna etmeye çalışırken ben ise Hoca'nın basit cümlelerine takılmıştım. Kitaplar deviriyordum ve kitaplardaki güzel cümlelerle Hoca'nın espriye boÄŸulmuÅŸ konuÅŸmaları arasında bir türlü uzlaşı saÄŸlayamıyordum…
Lise son sınıfta Faik Abi girdi devreye ve yolumuz Balgat'ta tipik pansiyon formatında düzenlenmiş Eğitim Merkezi'nde kesişti Erbakan Hoca'yla.
Çılgın bir adamla tanıştım o gün. OlabildiÄŸince otoriter, olabildiÄŸince devrimci…
“Bir numara olacaksınız! Her ne iÅŸ yapıyorsanız yapın ve her ne iÅŸ yapacaksanız yapın bulunduÄŸunuz ortamın dominantı olacaksınız! DaÄŸdaysanız çoban, köydeyseniz muhtar, okuldaysanız sınıf baÅŸkanı…”
“SaÄŸlık için günde ÅŸu kadar saat uyumalı…” direktifleriyle tanışmamıştık, deli kanımızla çılgınlar gibi bütün dünya (hem de yarından da yakın) bizim olacakmışçasına oradan oraya koÅŸturuyorduk. Hem büyüklerimizin hem de bizim kuÅŸağın fitilini ateÅŸliyordu Erbakan Hoca…
Hoca sadece mücadele fitilini ateÅŸlemekle kalmayıp tüm yaÅŸamımızın programını oluÅŸturmaya çalıştı. Belki birileri bunu bir tür mühendislik olarak deÄŸerlendirecek ama insafla 30-40 yıl öncesinin konjonktürüne dönülebilse, sesini çıkartamayan ve kendini gizlemek için kırk takla atan bir kitleye verilen mesajın büyüklüğüyle karşılaşılacak…
Ä°lmi salt rızık endiÅŸesiyle öğrenen Babam, bir gün ÅŸehre gelen “Erbakan isimli zat”ı dinleyerek hayatını anlamlandırmıştır. Cumhuriyetle sindirilmiÅŸ sessiz çoÄŸunluÄŸun ses vermesini saÄŸlayandır Erbakan. Bugünlerde özgürce Gazze için Mısır için ses verebilen toplulukların mimarıdır O…
Adalet hakkı teslim etmekse; en büyük adaletsizlik de bir sürecin kurucularını es geçmektir. Veya bir baÅŸka açıdan bakarsak; birkaç eksiklik üzerinden bir deÄŸeri yok saymaktır. Erbakansız Türkiye'deki Ä°slamcıların/dindarların siyasi-sosyal-ekonomik mücadelelerini doÄŸru anlamış olmayız. Erbakansız Ak Parti'yi de doÄŸru anlamış olmayız. Ve Erbakansız Tunus-Mısır ve OrtadoÄŸu'daki geliÅŸmeleri de eksik anlamış oluruz…
En son birkaç yıl önce görüştüğümüzde de Hoca'dan yine Balgat'ta dillendirdiÄŸi cümleleri duydum. “Cihad bir vakitle sınırlı deÄŸildir! Ömrün sonuna kadar verilmesi gereken bir mücadeledir! Ve cihad, artık/boÅŸ zamanlarda verilmesi gereken bir uÄŸraÅŸ deÄŸil, en verimli vakitlerimizdeki çabalarımızdır…”
KüreselleÅŸen çağı önceden öngörmüşçesine her bir organizasyona sınırlar aÅŸtırandır Hoca. Kırgızistan'da ilk adil düzen uygulamalarını, Pakistan'la, Mısır'la tecrübe paylaşımını böyle okumalı. Avusturya'ya, Kanada'ya, Güney Afrika'ya uzanmayı böyle görmeli, son on yıldaki daralmaya raÄŸmen…
Hoca'da hiçbir şey değişmedi yaşı dışında. Değişimin tabulaştırıldığı bir çağda O ısrarla ve inatla değişmiyordu. Değişime kapalı olmak bir eleştiri sebebiyse savunularında sebat etmek de bir kararlılık göstergesiydi.
Hoca kırk yılı aşkın mücadelesinde fiziksel ve fikirsel anlamda yalnızlığıyla imtihan olurken biz de tarihe yön veren bir mücadele adamına hakkını teslim edip etmemekle imtihan oluyoruz.
Birçok kıymet, yitirildikten sonra anlaşılır. Erbakan'ın yanlışlıkları O'nun hakkını teslim etme haksızlığına sürüklememeli bizi.
Bir gün gelecek hepimiz O'nun için “çığırlar açan idealist bir insandı!” diyeceÄŸiz, son tahlilde…
Henüz yorum yapılmamış.