Kitap - Dergi - Yayın
19 yıl sonra darbeciler ile yüzleşti
![](resimler/detay/113824.jpg?)
Rizeli öğretmen Hatice Kestioğlu, 28 Şubat post-modern darbesi sırasında yaşadıklarını kaleme aldığı “Vicdanların Şubat Tatili” isimli kitabı ile 19 yıl sonra darbeciler ile yüzleşti.
İHA'nın haberine göre, Birçok kırık hayat hikayesini geride bırakan 28 Şubat süreci başlamasının 19. yılında mağdurları tarafından halen hüzünle anılıyor.
28 Åžubat sürecinin maÄŸdurlarından sadece bir tanesi olan Rizeli öğretmen Hatice KestioÄŸlu, süreçte yaÅŸadığı zorlukları ve acıları “Vicdanların Åžubat Tatili” isimli kitabı ile gelecek kuÅŸaklarla paylaÅŸtı. 28 Åžubat sürecini bir acılar denizi, kendisini ise o denizde bir katre olarak tarif eden KestioÄŸlu, "28 Åžubat tarihimizde bir dönüm noktasıdır. Ben de onun tanıklarından birisiyim. 28 Åžubat bir acılar denizi ise ben de onun içerisinde küçücük bir katreyim. Bu kitabın içerisinde o küçük katrenin bir hayat hikayesi var" dedi.
NEDEN “VÄ°CDANLARIN ÅžUBAT TATÄ°LÄ°”
KestioÄŸlu, kitabına “Vicdanların Åžubat Tatili” ismini vermesinin nedenini ise ÅŸu sözlerle ifade etti: “O dönemki uygulamaları düşündüğüm zaman, vicdan sahibi insanların yaÅŸatılanları yapamayacağına kanaat getirdim. Vicdanın maalesef bazen bir aksesuar gibi kenara konulabildiÄŸini hatta uzun soluklu bir tatile çıkartılabildiÄŸini bile düşündüm. Ondan dolayı böyle bir ismi uygun gördüm. Ben aslında başımı açtım. Peruk taktım. Bunu aslında annem için yapmıştım. Çünkü görevimi bırakacağımı söyleyince çok üzülüyordu. Annem yıllar sonra kanser hastalığına yakalandı. Hastane odasında o acı haberi birlikte aldık. O haberi alınca daha sonra annemi ameliyata uÄŸurlarken çok içimin yandığını hissetmiÅŸtim. Ama hiçbir ÅŸey başımı açtığım an kadar beni etkilememiÅŸti. Hiçbir ÅŸey beni o kadar yakmamıştı. O an gerçekten yanmıştım. Dumanım tütmemiÅŸti. Küllerim etrafa savrulmamıştı. O yüzden yandığımı kimse anlamamıştı.”
"28 ŞUBAT'IN AKTÖRLERİ OKUSUN"
Yazdığı kitap ile 28 Åžubat'ın aktörleri ile yüzleÅŸmek istediÄŸini belirten KestioÄŸlu, sadece türban taktığı için terör suçu ile yargılanmak istendiÄŸini ifade edip, “Kitabımı özellikle 28 Åžubat'ı tertipleyenlerin, uygulayanların okumasını isterim. Okuyarak insanların hayatlarında nasıl yer ettiklerini, nasıl hayalleri yıktıklarını, kimlerin hayallerini çaldıklarını ve hikayelerini bilmelerini isterim. Mesela ben öğrencilik hayatımda aç kaldım. Sarımsak ekmek yediÄŸimiz günler oldu. Maddi sıkıntılar yaÅŸadığım zamanlarımız oldu. Tam ailece rahata ve huzura ereceÄŸimizi düşündüğümde 28 Åžubat'ın zulmü ile karşılaÅŸtım. Bana ‘nasıl bir eÄŸitim hayatın ve geçmiÅŸin olursa olsun. Başında örtü olduÄŸu için bizim için bunların hiçbir önemi yok' dediler. Bizi düşman ilan ettiler. Sinirlerimizi harap ettiler. Bazen kendi kendime ‘bu iÅŸin kazananı kim' diye soruyorum. Bu bir savaÅŸtı. Bu savaşın galibini çok aradım. Zaferi kimin kazandığını ve kimin kaybettiÄŸini hiç çözemedim. Bu kitabı gençlerin okumasını, 28 Åžubat maÄŸdurlarının da okumasını istiyorum. Bu kitapta kendilerinden de bir ÅŸeyler bulmalarını istiyorum. Çünkü yalnız olmadıklarını bilmeleri gerekir” dedi.
Henüz yorum yapılmamış.