Sosyal Medya

EÄŸitim

Başarısızlık korkusundan kurtulamıyorsanız...

Hepimiz bir dönem zihnimizi kurcalayan başarısızlık duygusu ile karşılaşırız. Aslında korkmak gayet insani bir durum. Önemli olan onun bizi yıpratmasına izin vermeden, nasıl bir motivasyon aracına dönüştürebileceğimizi bilmek.



Biz de başarısızlık korkusunun ne olduğunu ve nasıl yönetilebileceğini öğrenmek için psikolojik rehberlik ve danışmanlık alanında çalışmalar yürüten akademisyenlerin kapısını çaldık. Hepimizin aklına takılanları sorduk.

Her şeyden önce başarıya odaklanın

Prof. Dr. AyÅŸe Sibel Türküm (Anadolu Ãœniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı BaÅŸkanı): Bir ÅŸeyin gerçekleÅŸmesini istediÄŸimiz için baÅŸaramamaktan korkarız. DiÄŸer bir deyiÅŸle istemediÄŸimiz bir durumla karşılaÅŸmamak için bu duyguyu yaÅŸarız. Ancak süreç bu denli basit deÄŸil. Aynı zamanda hedefimize  ulaÅŸmadığımızda; kendimize iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerimize,  yaÅŸayacağımızduygulara, diÄŸer insanların bizimle ilgili tepkilerine, ‘onlar için deÄŸerimize’ yönelik de fikirler üretmeye baÅŸlarız. Bu senaryolara baÄŸlı olarak da korku katsayımız büyür. Aslında baÅŸarı ve baÅŸarısızlık ile baÄŸlantılı olarak merak, coÅŸku, heyecan, kaygı, endiÅŸe, gurur, hayal kırıklığı, piÅŸmanlık, utanç gibi pek çok duygu yaÅŸayabiliriz. Korku da bunlardan biri.

 HedeflediÄŸimiz durum, düzey ya da halin ne olduÄŸundan çok, bizim için anlamı farklı duyguları yaÅŸamamıza aracılık eder. ÖrneÄŸin üniversiteye girmek isteyen ve yoÄŸun çalışan bir lise öğrencisi için baÅŸarısızlığın anlamı farklı iken, aynı yaÅŸta aynı sınava girecek, sırf ailesi ve arkadaÅŸlarının ısrarı ile sınava hazırlanan akranı için bunun manası çok farklı olur. Bu süreçte yaÅŸanan korkunun öğrenciyi olumsuz sonuçlarla karşılaÅŸmamak için motive edici bir iÅŸlevi olduÄŸunu söyleyebiliriz. Ama duygu giderek paniÄŸe dönüşüyorsa, enerjisinin büyük kısmı onunla mücadeleye gidiyorsa, hatta yaÅŸadığı duygular yüzünden Ã§alışmaktan kaçar olduysa, yaÅŸadığı korku, endiÅŸe ve panik yüzünden kiÅŸi potansiyelini kullanamıyorsa, dikkatini toplayamıyor,  yoÄŸunlaÅŸamıyor,  Ã¶ÄŸrenemiyor, bildiÄŸini hatırlayamıyor ve çok hata yapıyorsa, artık zarar verici düzeyde olduÄŸunu söyleyebiliriz

. Ã–ÄŸrencilerin korkuyla baÅŸ etmeleri için öğrenmenin ve kendini geliÅŸtirmenin keyfine nasıl varabileceklerinin yolunu bulmaları çok önemli. Deneyimlerinden yararlanabilirler. ÖrneÄŸin bir bilgisayar oyunu oynarken ya da bir enstrüman çalarken korku ya da kaygı duymadan uzun süreli dikkatlerini nasıl koruyabildiklerini düşünüp bunu öğrenme hayatlarına uygulamayı deneyebilirler. Kısa ve uzun vadeli hedefler seçebilir, bunun için sloganlar oluÅŸturabilirler. Bu noktada baÅŸarısızlıktan kaçmaya deÄŸil, baÅŸarıya ulaÅŸmaya odaklanmalılar.

PROFESYONEL YARDIM ALMAK ZAYIFLIK DEĞİL

EÄŸer Ã¶ÄŸrenci Ã§alışamıyor, zamanı etkin kullanamıyor, kendini yönetemiyor ve bunları olumsuz mesajlarla besliyorsa profesyonel yardıma baÅŸvurulmalı. Okulların rehberlik servisleri, rehberlik ve araÅŸtırma merkezlerinden yararlanılabilir.  EÄŸer uyku bozukluÄŸu, iÅŸtahtadeÄŸiÅŸiklikler, yaÅŸamdan zevk almama, duygu durumu yönetme gibi sorunlar ortaya çıkıyorsa psikologlardan ve psikiyatristlerden yardım alınması daha uygun. Profesyonelden yardım almanın bir zayıflık deÄŸil, aksine akılcı bir davranış olduÄŸu da göz ardı edilmemeli.

Olumsuz kiÅŸi ve görüşlerden uzak durun, çünkü kaygı bulaşıcı

Doç. Dr. Fatma Ebru Ä°kiz  (Dokuz Eylül Ãœniversitesi Buca EÄŸitim Fakültesi EÄŸitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı Öğretim Ãœyesi): Beklentilerimiz ne yöndeyse, neye deÄŸer veriyor, ne uÄŸrunda çalışıyor, ne yapmaktan hoÅŸlanıyor, neye inanıyor ve neyi yapabiliyorsak baÅŸarılı olup olmadığımızı ona göre deÄŸerlendiririz. Bir çocuk, basket oynamayı sevmiyor, basketbolda baÅŸarılı olmaya deÄŸer vermiyorsa kendini baÅŸarısız görmez. Sınav ile ilgili baÅŸarı anlayışını ele aldığımızda ise durum farklı. Ã‡Ã¼nkü orada o sınavı geçmeye Ã§alışan birçok kiÅŸi, sınavı geçme sınırı ve kriterleri, alınan puana ve alana göre yapılacak seçimler, sınıflandırmalar ve sıralandırmalar bulunuyor.

Sınavlarla kategorize ediliyoruz. DeÄŸer verip yapmak istediÄŸimiz ÅŸeye ya da hedefimize ulaÅŸmamız sınav anında gösterdiÄŸimiz performansa baÄŸlı. Sınava giren Ã¶ÄŸrenciler doÄŸal olarak ‘ya baÅŸarısız olursam’ diye düşünüyor, endiÅŸeleniyor. Ã‡Ã¼nkü hedefi, emeÄŸi, isteÄŸi var ve buna deÄŸer veriyor. Bir iÅŸe baÅŸlamak ve tamamlamak için bizi güdüleyen ÅŸey, istek ve kaygı. Ancak performansımız hakkında baÅŸkalarının ne düşüneceÄŸi ile ilgili olumsuz deÄŸerlendirmeler arttıkça kaygı düzeyi de yükseliyor ve performans olumsuz yönde etkileniyor.

 Bu kaygının esiri olunana kadar bu durum normal. Klinik kriterlere göre en az altı ay süreklilik göstermesi durumunda yardım alınması gerekiyor. Özellikle uyku ya da yeme alışkanlıklarının bozulması, madde kullanımına yönelme, tırnak yeme ve yalan söylemede artış gibi baÅŸka belirtiler de varsa profesyonel yardım alınmalı. GerektiÄŸi kadar çalışan ve kendine güvenen, hedefi olan öğrenciler çevresiyle olumlu iletiÅŸim kurarsa sınavı iyi geçeceÄŸi için istediÄŸi baÅŸarıyı yakalayacak. ‘Sınav anında yapamazsam, ya istediÄŸim gibi olmazsa, kazanamazsam’ gibi olumsuz içsel konuÅŸmalar kaygı düzeyini arttırabilir, vücut kimyasını bozabilir, sınavda dikkati dağıtabilir. Öğrenci böylelikle bildiÄŸi soruları bile yapamaz.

Öğrenciler kendileriyle olumlu içsel konuÅŸmalar yapmalı. Olumsuz kiÅŸilerden ve görüşlerden uzak durmalı. Çünkü kaygı bulaşıcı. Birçok genç bir aradayken hiç kaygılı olmadıkları halde, aralarına gelen ‘Ay ne yapacağız ÅŸimdi, eyvah ya yapamazsak’ diyen olumsuz ve kaygılı bir kiÅŸi herkesi mahvetmeye yeter.

AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER:

Uzmanlar, bu görevleri özetle şöyle sıralıyor:
- Bu dünyada her birey tek ve eÅŸsiz. ÇocuÄŸunuzu baÅŸkasıyla kıyaslamayın. BaÅŸarıya güdülemek için bile olsa sonuçlarla korkutmaya ya da baÅŸarırsa ulaÅŸacağı olaÄŸanüstü ödüllerle desteklemeye çalışmayın. Hayatının her döneminde sınav ve sınanma ile karşılaÅŸabileceÄŸini, yaşına, düzeyine uygun ifadelerle ve kendi yaÅŸamınızdan örneklerle açıklayın.

- Arkasında olan, onu seven ve sayan, bunu gösteren aile bireylerinin varlığı, sadece sınavlarda deÄŸil her zaman, her gencin ihtiyacı. Onunla sürekli iletiÅŸimde olun.
- Ondan yapamayacağı ÅŸeyleri beklemeyin, onu doÄŸru tanıyın, deÄŸerlendirin. Hedefi için dikkatli olması konusunda uyarın.

- Kendini ifade etmesine izin verin. Hangi duyguyu yaÅŸayacağına siz karar vermeye çalışmayın, çünkü bunun yararı olmaz. Yani ‘Korkma, endiÅŸelenme, heveslen’ gibi komutlardan vazgeçin. Çocukların ve gençlerin, anne-babalarını, öğretmenlerini hayal kırıklığına uÄŸratmaktan kaygılandıkları için baÅŸarısızlıktan korkabildiklerini unutmayın.

- BaÅŸarı için ona gerekli çalışma ortamını, motivasyonu yaratma rolü veli ve Ã¶ÄŸretmenlere düşüyor. Öğretmenler çocukları doÄŸru tanıyıp saÄŸlıklı iletiÅŸim kurmalı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.